HER KARAKTER İÇİN AYRI PARFÜM KULLANIRIM
Ünlü oyuncu Sevil Akı, atv dizisi 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da 'Emine' karakterini canlandırıyor. Dizide eşi 'Haşmet'in gizlediği bir kızı olduğunu öğrenince şoke olan 'Emine'nin yaşadıkları birkaç bölümdür soluksuz izleniyor. Akı'yla; diziyi, rolünü ve özel hayatını konuştuk...
'ÇOK GENÇMİŞSİNİZ' DİYORLAR
■
'Emine'; hem ağır abla gibi, hem de sevdiklerine karşı çok yumuşak...
Acılarla yoğrulmuş insanların
gücüne sahip bir kadın. Büyük
yürekli, çevresindeki insanlara
güven veren biri. Bu kadar erkek
dünyası içinde sözü geçebilen bir
insan. Sevdiklerine karşı yumuşak
ve düşkün. Kardeşi ile kurduğu
bağ göründüğünden daha derin. Bu
dünyanın içinde doğmuş ve büyümüş
olsa da yaşadıkları onu katılaştırmamış,
aksine kucaklayıcı.
■
İzleyiciden 'Emine' için nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Ben yaşadığı yeri, çevresini
seven biriyim. Dışarı çıktığımda
çiçekçiyle, manavla sohbet ederim.
Hepsi dizinin sıkı takipçisi, ertesi
gün yorumlarını yaparlar. 'Emine'
hepsinin çok sevdiği bir karakter,
başına gelen her şey onları da çok
etkiliyor. Aslında beni Sevil olarak
tanıdıkları için hem çok şaşırıyor,
hem de Emine'ye büyük saygı,
sevgi gösteriyorlar. Bana en çok
"Ne kadar gençmişsiniz" diyorlar.
Normal hayatımda spor giyinen
biriyim, bu nedenle dış görünüşümden
dolayı şaşırıyorlar. Bir
gün metroda bir seyirci beni tanıdı.
İkimiz de ayaktaydık, biraz sohbet
ettik. Sonra ben oturdum, yanımda
boş yer vardı, "Buyurun, oturun"
dedim, "Estağfurullah abla..." dedi.
Seyrettiği ve sevdiği karakterleri
çok benimsiyor seyircimiz.
AŞKLA YAPILAN İŞ PARLAR
■
'Emine'ye kendinizden neler kattınız?
Hangi işi yaparsanız yapın, içine
aşk girdi mi parıldıyor. Hep söylerim;
bir kişi kendisinden bağımsız
oyunculuk yapamaz. Sizin bedeninizden
ve özgün ruhunuzdan yaratılan
her karakter, kendinizden izler
taşır. 'Emine', Sevil'in de en belirgin
özelliklerinden doğdu; güç ve
samimiyet. Samimiyet, benim için
kalp şeffaflığı demek... Ben bütün
oynadığım karakterleri bu şekilde
yaratmaya çalışırım. Daha önce
canlandırdığım her karakter için
bir parfüm arardım, kendi kokumla
karışsın ama benimki olmasın diye.
'Emine' her zaman benim kokuma
yakın oldu.
BÜYÜK SIRLAR GÜVENİ BİTİRİR
■
'Emine', eşinin bir kızı olduğunu öğreniyor. Siz Sevil Akı olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok ağır buluyorum. Bunu daha
önce kocasından öğrenmemesi çok
üzücü. Şartlar ne olursa olsun böyle
bir gerçek tesadüfen öğrenilmemeli.
■
Evlilikte sırların olması sizce doğru mu?
Her insan kendi içinde özeldir
ve yalnızdır. Evlenmiş olmak insanların
özel duygularını ve alanlarını
ayırmayacakları anlamına gelmez.
Ama bu çok zor bir denge. Güvendiğiniz
ve sevdiğiniz insanla evlendiğinizde
kararlarına saygı duymak,
her şeyi sevgi ile paylaşmak, kalpleri
daha da kuvvetlendir. İnsanlar
evli olsa da sırları olabilir ama ortak
hayatlarını riske ve zora sokan sırlar,
ortak güven duygusunu bitirir.
DOMESTİK BİR KADINIM
■
Mutlu bir evliliğiniz ve bir oğlunuz var. Eş ve anne olarak nasıl birisiniz?
Kocam da güzel sanatlar mezunu,
yaratıcı bir insan. Biz her şeyden önce
çok iyi arkadaşız, her şeyi ilk önce Murat
ile paylaşırım. Oğlumuz Can'ı yardımcısız
büyüttük. Murat, tiyatro aşkıma her
zaman çok büyük saygı ve sabır gösterdi.
Biz eşimle birbirimize hâlâ hayranlık
duyarız. Küçük ve sakin bir aileyiz. Can
doğduktan sonra her şey çok değişti,
ben anne olmayı endişeli aşk hali diye
tanımlıyorum. Evde son derece domestik
bir kadınım, tüm çekim ve prova sürecinde
evdeki işlerimden hiç kopmam.
İki tutkum var; ailem ve işim ama ikisini
birbirine karıştırmam. Murat, dizinin çok
iyi bir takipçisi, en ufak bir ipucu istemez,
ilk yorumları hemen ondan alırım.
Beni de zaman zaman eleştirir. Can yaşı
nedeniyle diziyi seyretmiyor.
KUŞKU VE HAYAL KIRIKLIĞI İNSANIN DENGESİNİ BOZAR
■
'Emine' eşi tarafından aldatıldığını düşünüyor. Oynarken neler hissettiniz?
O bölümleri okurken ve
oynarken çok heyecanlandım.
Çünkü 'Emine'nin böyle bir
duyguya kapılabileceğini hiç
düşünmezdim. Kendine göre
haklı sebepleri var. Kuşku çok
tehlikeli bir duygu. İçine düştü
mü insanın, kendinin bile çok
şaşıracağı davranışlara sebep
olabilir. Ben hayatımda bu
kadar keskin bir duygu yaşamadım
ama 'Emine' beni bile
heyecanlandırdı. Kalbi o kadar
hızlı çarptı ki; o tokat, ağır bir
kapının hızla çarpması gibi yankılandı.
Ve sonra büyük hayal
kırıklığı. Bu iki duygu; insanın,
bir kadının bütün dengelerini
bozar. Ben de oynarken hissetmeye
çalışarak çok üzüldüm ve
ruhum yoruldu.