atv dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, altı sezondur düşmeyen temposuyla izleyiciyi aynı ilgiyle ekran başına kilitliyor. Son bölümlerde yine aksiyon dolu sahnelerin yer aldığı diziye güzel oyuncu Zeynep Elçin, fizyoterapist Pınar rolüyle dahil oldu. Sempatik tavırları ve içten gülümsemesiyle dikkat çeken güzel oyuncu, rolü için sıkı bir hazırlık dönemi geçirdi. Genç oyuncu, fizyoterapistlerin hastaları nasıl tedavi ettiğini araştırıp gözlem yaptığını anlattı. "Pınar, dizideki aksiyona evin içinden tanık olacak" diyen Elçin ile yeni projesi ve gelecek planlarını konuştuk.
- Diziye Pınar karakteriyle dahil oldunuz. EDHO altı sezondur devam eden bir proje. Mutlaka siz de izlemişsinizdir. Yer almayı istediğiniz bir proje miydi?
- Dizinin bu sezon da dahil, altı sezondur başarısı ortada. Benim de zaman buldukça izlediğim, takip ettiğim bir projeydi. Menajerim Tümay Özokur EDHO için ilk aradığında mutlu oldum tabii ki. Audition'a ve karaktere odaklandım. Rol sahibini buluyor bence. Fizyoterapist Pınar olarak EDHO ailesine dahil oldum.
- Sizi EDHO'da en çok etkileyen ne oldu?
- Yapılan işin kalitesi, senaryonun doğru bir matematikte akması, karakterlerin dönüştüğü noktalar, aksiyonla beraber aile gibi hassas, değerli konuların işlenmesi, tüm bunlar bir araya gelince doğru bir set içinde olduğumu görüyorum.
- Fizyoterapist rolüne nasıl hazırlandınız?
- Fizyoterapist, yaralanma, hastalık, travma ya da yaşlılık gibi nedenlerle eksilme gösteren, fonksiyonel hareketleri geri kazandıran kişidir. Pınar rolüne hazırlanırken bunu düşünmek beni mutlu etti. Defalarca insanları ayağa kaldıran birisi. Fizyoterapistlerin hastaları nasıl tedavi ettiklerini araştırdıktan ve gözlem yaptıktan sonra, Pınar'ın duygularıyla çok fazla ilgilendim. Pınar, Ankara'da doğmuş, büyümüş ve iyi şartlarda yetiştirilmiş, dolayısıyla Türkiye'de fizyoterapist olarak nam salmış, işinde başarısıyla bilinen birisi. Pınar'a çalışırken işine duyduğu sevgiyi ve sürekli gülümsemesini kendime çok yakın buldum.
- Pınar'ın Alpaslan'a "Sizi bu evde yürürken görmeden gitmeyeceğim" lafı dikkat çekti. Pınar dizide dengeleri değiştirecek mi?
- Pınar işini çok iyi yapanlardan, şimdiye kadar ayağa kaldıramadığı kimse yok. Pınar'ın Alpaslan'a "Sizi bu evde yürürken görmeden gitmeyeceğim", diyebilecek güçte olmasının nedeni, yaşama inancını, hastalarına empoze edebilen, ikna kabiliyeti yüksek bir auraya sahip olmasından kaynaklanıyor. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da denge ve dinamikler her zaman değişiyor, Pınar'ın da mutlaka etkisi olacaktır.
- Aksiyon dolu bir dizide oynamak nasıl bir deneyim oluyor sizin için?
- Aksiyon benim işim (gülüyor). Daha önce de aksiyon dizisinde rol aldım. Tabii ki Pınar çatışmaların ve aksiyonun ortasında bir karakter değil, aksiyonun sonuçlarına, evin içinde tanık olan bir kişi. EDHO izleyicisi ve oyuncusu olarak diyebilirim ki, EDHO sadece aksiyon değil, drama, komedi ve daha birçok unsuru içeren bir iş.
- Senaryo yazıyor musunuz?
- Şu anda kaleme aldığım total, dijital ve bağımsız film olmak üzere üç farklı hikayem var. Bağımsız film için yazdığım senaryoda ben olacağım fakat diğerlerini süreç içinde ben de sizinle birlikte göreceğim.
- Son zamanlarda oyuncuların kendi mesleklerinin yanı sıra farklı mecraları da deneyimlediklerini görüyoruz. Sizin de böyle bir hayaliniz var mı?
- Kendi prodüksiyon şirketimi kurmak. Bunun dışında içinde bir tiyatro sahnesi olan, kitap okunup, kahve içebilecek, sanatın ve eğlencenin olacağı bir mekân açmak istiyorum.
SAHNEDE TÜM SIKINTILAR GERİDE KALIYOR
- Sahnede olmak size ne hissettiriyor? Sahneler kapalı ama geçtiğimiz yaz provalarını yaptığınız tiyatro oyununa şartlar elverdiğinde devam edecek misiniz?
- Evet Çamlıca'nın Üç Gülü adlı oyunumuzu yazın oynayacağız. Ben de heyecanla sahnede olmayı bekliyorum. Sahnede olmak beni hayattaki tüm gerçeklikten koparan bir durum. Kamera karşısına geçtiğimde veya sahneye adımımı attığımda kendi hayatımda yaşadığım ve dünyada yaşanılan tüm sıkıntılar geride kalıyor. Kendimi bulduğum ve kaybettiğim tek yer, oynadığım an. O yüzden sahnede olmak veya sahne için üretimde bulunmak hayatımda her zaman olacak.
SAVAŞÇI BİR KADINI OYNAMAK İSTERİM
- Rol seçiminde en çok neye dikkat edersiniz?
- Hikâye ve senaryo çok önemli. Sevdiğim türler üzerinden seçim yapmak önceliğim. Tabi zaman zaman değişebilen şeyler bunlar. Oynayacağım karakterin hem neşeli, hem hüzünlü bir tarafının olması sevdiğim bir şeydir. Romantik komedi türünde bir karakteri canlandırmak beni heyecanlandırır. Dönem türü olarak, at üzerinde savaşçı bir kadın karakterini veya aksiyonun baş kadın karakteri olmak da hayallerimden biri. Ülkemizde aksiyon işlerinde kadın başrol çok fazla görülmüş bir örnek değil. Bunun öncüsü olmayı çok isterim. Eğer ülkede tırnak içerisinde Tomb Raider çekilecekse o ben olmak isterim.