Türk sanat müziğinin efsane isimlerinden Seçil Heper, kanserle mücadelesini ve yaşadıklarını GÜNAYDIN'a anlattı...
4 aydır mücadele ettiğiniz kanseri yendiniz. Bu süreçte neler yaşadınız?
Yıllık check-up yaptırdığımda akciğerimde tümöre rastlandı. Sonrasında ameliyat oldum ve tedavi gördüm. Ben rahmetli eşimi de akciğer kanserinden kaybetmiştim. Rahmetli eşim çok ızdırap çekmişti, onun o halini görmek beni derinden üzmüştü. Acaba aynısını mı yaşayacağım diye düşündüm. Ama çok şükür 5.5 saat süren ameliyattan sonra, iyi bir tedavi ile kısa sürede atlattım. Aile doktorum Prof . Dr. Recep Aydilek ve İnci Aydilek'e, ameliyatımı gerçekleştiren Prof. Dr. Bedrettin Yıldızeli'ne ve asistanı Hakan Öksüz'e teşekkürler.
TEVEKKÜL ETMEK ÖNEMLİ
Kanser olduğunuzu öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Ben çok inançlı bir insanım. İnancım beni ayakta tuttu, mücadele gücü verdi. Tümör lenf bezlerime yakın yerdeydi ama sesimi kaybetmekten bile korkmadım. Allah bana bu hastalığı verdiyse mutlaka sebebi vardır diye düşündüm. Tevekkül etmek çok önemli. Bu hastalık bana sevginin kıymetini öğretti. Hastalanmadan önce başka bir Seçil vardı, şimdi başka bir Seçil var. İnsanın, doğanın değerini daha iyi biliyorum artık. Bir çiçeği elime alıp, ona dokunup, onu koklayabildiğim için bile şükür ediyorum. Eskiden evimdeki bibloları çok önemserdim. Kimselere dokundurtmazdım. O hallerime gülüyorum. Onlar kalacak, biz gideceğiz. Mühim olan anın değerini bilmek.
HASTANELERİMİZ ÇOK İYİ
Tedavi süreci nasıl geçti?
Tedaviyi çok rahat geçirdim. Bu hastalıkta moral önemli. Sürecin başından bu yana kızım Ayda Öztürk en büyük yoldaşım oldu. Ülkemiz kanser tedavisinde çok iyi bir noktada, bunu yaşayarak deneyimledim. Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ameliyatım gerçekleşti. Çok masraflı bir tedavi olmasına rağmen devlet hastanesinde tedavi görürken cebimden beş kuruş ödemedim. Her şeyimi devletimiz karşıladı. Allah razı olsun. Amerika'da olsaydım en az 500 bin TL para öderdim. En son teknolojide pırıl pırıl cihazlarla tedavi gördüm. Devlet hastanelerimiz hem çok temiz, hem de çok kaliteli hizmet veriyor. Çok şanslıyız ki böyle bir sağlık sistemimiz var, çok değerli doktorlarımız var. Pandemi döneminde çalışan tüm doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımızı ayakta alkışlıyorum. Ülke olarak hepsine minnettarız.
Yeni nesil sanatçıları nasıl buluyorsunuz? Her önüne gelen sanatçı diye anılır oldu. Eskiden gazinolarda uvertür olarak bile çıkamayacak isimler şimdi 'Sanatçıyım' diye geziyor. Sesleri de yok, eser bilgileri de zayıf. Devlet Radyosu'nda beğendiğim isimler var. Popüler isimler arasında Sibel Can, Funda Arar, Zuhal Olcay ve Gökhan Sezen'i beğeniyorum.
KENDİ ÜLKEMDE TEDAVİ OLMAK İSTEDİM SAĞLIK SİSTEMİMİZ ÇOK BAŞARILI
■
Eskiden insanlar kanser tedavisi için yurt dışına giderdi...
Evet. Benim çevremden
gidenler
olmuştu. Bence şimdi
yurt dışından insanlar
buraya tedavi olmaya
geliyorlardır. Her şeyin
en iyisi bizde var
çünkü. Doktorlarımızla,
cihazlarımızla,
sağlık hizmetimizle...
Bu yüzden ben tedavi
için asla Amerika'ya
ya da Avrupa'ya gitmeyi
düşünmedim.
Kendi ülkemde tedavi
olmak istedim, bizim
sağlık sistemimiz çok
başarılı. İşte Türkiye'nin
farkı burada.
MAL VARLIĞIMI SOKAK HAYVANLARINA BIRAKACAĞIM
■
Vasiyetinizi hazırladınız mı hastalık sürecinde?
Kansere yakalanmadan
önce hazırlamıştım vasiyeti.
Mal varlığımı sokak
hayvanlarına bırakacağım.
Onlara barınak ve hastane
yapılması için vasiyette bulundum.
Doğa ve hayvanlar
benim için çok kıymetli.
Ben gidince adım sokak
hayvanları için yapılacak
barınak ve hastanede yaşasın.
BİZİM CAMİAMIZDA VEFASIZLIK VAR
■
Sanat dünyasında dostlarınız var mı?
Sanat dünyasında dostluk olmuyor. Ben çok isterdim
sanatçı arkadaşlarımla özel hayatlarımızda da
görüşmeyi. Ama yok, olmuyor. Halbuki hayat kısa.
■
Sanatçı arkadaşlarınızdan arayan soran oldu mu hastalığınız süresince?
Sanat dünyasından Muazzez Ersoy, Nurdan Torun,
Nalan Altınörs arayıp sordular, sağ olsunlar.
Basına yansıyınca arkadaşlarım da beni yalnız
bırakmadı, aradılar, onlara da teşekkür
ederim. Tabii vefasızlık her zaman var
sanat camiamızda.
EVLİLIĞI SEÇTİM SANATIMI FEDA ETTİM
■
En popüler döneminizde sahneleri bırakmıştınız. Pişman mısınız?
Evet. Çok pişmanım. Keşke
halk tarafından bu kadar sevilirken
sahneleri bırakmasaydım. Ya evlenecektim
ya da sahneye devam
edecektim. Ben evliliği seçtim. Sanatçılıkta
evlilik olmuyor. Sanatımı
feda ettim ama büyük hataymış.
Erkek dinleyicilerim çoktu, onlara
hitap etmek zorundasın. Evliyken
bunu yapmak zordu. Fahrettin Aslan
sahneleri bırakmamam için çok uğraşmıştı
ama eşimi ikna edemedik.
KONSERLERE TERLİK-ŞORTLA GİTMEK BÜYÜK SAYGISIZLIK
■
Sizin döneminizde de bugünkü gibi kıyasıya bir rekabet var mıydı?
Çok büyük bir rekabet vardı.
Ben sahneye çıkarken bir
yerde Zeki Müren çıkardı, bir
yerde Gönül Yazar, bir yerde
de Emel Sayın. Ama hepsi de
full doluydu. O dönemin izleyicisi
de çok özeldi. Bizi dinlemeye
gelirken giyim kuşamlarına
bile çok dikkat ederlerdi.
Bakıyorum şimdi, terlik-şortla
dinlemeye gidiyorlar sahneye
çıkanları. Bence bu sahne
alan şarkıcıya da saygısızlık.
Eskiden, alaturka müziğe de
büyük bir ilgi vardı. Alaturka
bizim öz müziğimiz ama bugün
ilgi çok azaldı. Alaturkaya
sahip çıkmamız gerekiyor.
Bizim gibi alaturka söyleyen
sanatçılara ekranlarda daha
fazla yer verilmeli. Özel kanallar
yer vermiyor alaturkaya.
Bir tek TRT yer veriyor. O
da yeterli değil ne yazık ki.
PARA, PUL, ŞÖHRET BOŞ ASIL OLAN SEVGİ VE HUZUR
■
Hastalık sonrası neler değişti hayatınızda?
Sevmenin, sevilmenin
önemini daha iyi anladım.
Para, pul, şan, şöhret
boş. Asıl olan sevgi ve
huzur. Kendi kendimize
huzursuzluk yaratıyoruz.
İnsanları da kırmamak
gerekiyor, kıskançlığa,
harisliğe gerek yok çünkü
hayat kısa. Eskiden de
yardım ederdim insanlara,
şimdi daha çok yardım
etmeye çalışıyorum. Öbür
tarafa para götürmeyeceğiz.
Allah'ın bana verdiği
bu sesin kıymetini daha
iyi anladım. Hastalanmadan
önce sahne teklifinde
bulunuyorlardı. "Oraya
çıkmam, buraya gelmem"
diyordum. Dost meclisinde
bile şarkı söylemiyordum.
Şimdi "Allah bana böyle
bir ses vermiş, insanları
niye geri çevirdim ki?" diye
soruyorum kendime. Sesin
güzelse sahneye de çık,
dost meclisinde söyle.
PANDEMİ SONRASI SAHNELERE DÖNECEĞİM
■
Sahnelere dönecek misiniz?
Pandemi süreci
bittikten sonra yeniden
döneceğim sahnelere.
Halk konserleri vermeyi
çok özledim. Allah'ın bana
verdiği bu sesi dinleyicilerle
paylaşmayı çok
istiyorum. Umarım en
yakın zamanda sevenlerimle
buluşurum.