Eski devlet bakanı CHP'li Mehmet Sevigen GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu. Libya konusunda hükümetin izlediği politikaya destek verdiği için kendisini CHP'den ihraç etmek istediklerini ama bunun Ankara'dan döndüğünü söyleyen Sevigen, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını düşündüğünü de belirtti...
CHP'NİN İKTİDARA GELMESİ ZOR
■
Yangın bölgesine gittiniz. İzlenimleriniz nelerdir?
Çok büyük bir dayanışma gördüm. Halkımız itfaiyelerle, orman çalışanlarıyla el ele verip yaraları sarıyor. İşte biz böyle güzel bir ülkeyiz. Siyasette yangın felaketinden bile gerilim yaratmak isteyenlere inat herkes el ele verip bu felaketin izlerini silmeye çalışıyor. Muhalefet bu süreçte ne yazık ki gerilim politikası izledi. Ülke yangın yerine dönmüş ama hâlâ ayrıştırıcı bir dil kullanıyor. Muhalefet yanlış yaptı. Bari bu süreçte kavga etmeyi bırakması gerekiyordu. CHP'nin geleneğinde olağanüstü durumlarda iktidarla kavga edilmez. İsmet İnönü muhalefetteyken, başbakan yurt dışına çıktığında eleştiri yapmazdı, Türkiye'yi yurt dışında temsil ediyor diye. Bakın şimdi muhalefet liderlerine; Cumhurbaşkanı ne zaman yurt dışı gezisine gitse en ağır eleştiriler yöneltiliyor. Zaten Kılıçdaroğlu ve ekibi, CHP'nin tüm kırmızı çizgilerini ortadan kaldırdı. Eleştirebilirsin ama yurt dışında ülkemizi temsil ederken değil. Şimdi böyle dedim diye yine parti içinde eleştiri yağmuruna tutulacağım. Ama hakkını da teslim etmek gerekiyor. Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ayrı siyasi görüşe sahip olsam da ülkeye katkısını göz ardı edemeyiz. Erdoğan'ı il başkanlığı döneminden beri tanıyorum. O il başkanıyken ben de DSP'nin il başkanıydım.
■
Geçtiğimiz günlerde Zülfü Livaneli, Deniz Baykal'a eleştirilerde bulundu. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Zülfü Bey ayıp etti Deniz Baykal'a! Bizim evde yapılan görüşmeyi bile farklı anlatıyor. Baykal o dönem çok doğru bir karar verdi. Erdoğan zaten AK Parti'nin lideriydi, genel başkanıydı. Halka rağmen siyasi yasağı devam ettirilemezdi. Biz yasayı değiştirdik diye Livaneli bize düşman oldu. Yasakları savunanlar kendini demokrat diye lanse ediyor. Böyle bir çelişki olabilir mi? Livaneli'yi CHP'ye alan Baykal'dır. Livaneli'yi vekil yaptık ama bizden ayrıldı sonra da bize karşı genel başkan adayı oldu. Siyasette vefa çok önemlidir. Kılıçdaroğlu'nu partiye sokan bizim o dönemki yönetim kadromuz. Deniz Bey, Kılıçdaroğlu'nu parti meclis üyeliği, milletvekilliği, grup başkan vekilliği, büyükşehir belediye başkanlık adayı gösterdi. İş Bankası yönetim kurulu üyeliği verdi. Peki o ne yaptı? İlk fırsatta Baykal'ın yakın çevresinde siyaset yapan arkadaşlarımızı uzaklaştırdı. Kaç defa görüşme talep ettik, bizimle görüşmedi bile. Eskiden bana "İstanbul sizden sorulur" diyordu. Bizimle beraber siyaset yapan kadroyu uzaklaştırmak için her şeyi yaptılar. Seçimlerde ben ve benim gibi gönülden çalışma yapanlardan, partili arkadaşlardan yararlanmak yerine yeni dostları ile hareket etmeyi uygun gördü. Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, Akşener ile yürüyor. Kılıçdaroğlu eleştirdiği siyasetçilerle iş tutuyor. Yani kısacası Erdoğan düşmanlığı üzerinden parti kuranlarla işbirliği yapıyor. Böyle devam ederse CHP'nin iktidara gelmesi çok zor. Siyasette her zaman yüzde 20 ihanet kotası koyacaksın, üzülmemek için. Ben de bunları o kotaya koyup Allah'a havale ettim. Şunu biliyorum ki siyasette bir alan solcuları vardır, bir de salon solcuları... Kılıçdaroğlu ve Livaneli de bana göre salon solcularıdır.
O BAŞARI İTTİFAKLA SAĞLANDI
■
CHP'ye başarısız diyorsunuz ama İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerini kazandı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz peki?
İttifakla alındı. Tek başına alınmadı. HDP, İYİ Parti olmazsa kazanılamazdı. İstanbul'da kaybettikleri ilçe belediyelerini de görmek lazım. Bu başarı sadece CHP'nin değil, HDP'nin, İYİ Parti'nin ve DP'nin başarısıdır. 'CHP kapatılmalı vakıf olmalı' diyen, Atatürk'e Atatürk diyemeyen birini hem İstanbul il başkanı yapıyorsun, hem de başarılıymış gibi gösteriyorsun. Ben yönetimde olsam Kaftancıoğlu'nun da, Bekaroğlu'nun da, İslamoğlu'nun da CHP'nin kapısından girmesine müsaade etmezdim.
GÖRECEKSİNİZ KEMAL BEY CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMAYACAK
■
Sizce Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı için aday olacak mı?
Keşke olsa ama Kılıçdaroğlu aday olmayacak.
Göreceksiniz. Zaman kazanmaya çalışıyor
adaylık sinyali vererek. Tek endişem Ekmeleddin
İhsanoğlu gibi bir ismi aday göstermesi.
Yine gidip 'tıpış tıpış' oy vereceksiniz demez
umarım. Belediye başkanları da aday olmayacaktır.
Ama yine söylüyorum Erdoğan düşmanlığı
üzerinden prim yapanları aday gösterirse
yanlış yapar. Parti de karşı çıkar böyle bir şey
olursa. Kılıçdaroğlu partide kopmalar olabileceğini
görüyor, bu yüzden de erken seçim istiyor.
İnce'ye, Sarıgül'e gitmeyi düşünen vekilleri
partide tutmak için erken seçim çağrısı yapıyor.
Erken seçim olursa İnce de, Sarıgül de seçime
giremez, vekillere, onlara giderseniz ortada
kalırsınız diye mesaj veriyor. Yazık ya, koca CHP
ne hale geldi bu yönetimle. Umarım Kılıçdaroğlu
yine sol gösterip sağ vurmaz. Bunda bizim de
sorumluluğumuz var ama...
■
Niye kendinizi sorumlu hissediyorsunuz?
Kılıçdaroğlu, DSP'den aday adayı olmuştu
ama Rahşan Ecevit veto etmişti. DSP'den
CHP'ye geçtikten sonra bizim yönetim onu
partiye aldı. Onun partide bu mevkiye gelmesinde
bizim de payımız var. Şimdi beraber yol
yürüdüğü insanlara sırtını döndü. İnsanlar yaptığı
iyiliklerden sonra doğacak kötülüklerden
de sorumludur. Bu yüzden CHP'nin geldiği bu
noktada benim de, arkadaşlarımın da sorumluluğu
vardır. Partinin hiçbir döneminde eski
genel başkanlara bu kadar hakaret edilmedi.
CHP'nin kırmızı çizgileri var. Laiklik, halkçılık
kadar önemli bir ilkesidir eski genel başkanları
korumak. Ama bakın şimdi partide önüne
gelen Atatürk'e, Baykal'a laf söylüyor. Bizim
dönemimiz de hiç duydunuz mu eski genel
başkanlara laf söyleyeni. Kılıçdaroğlu yönetimi
CHP'ye gönül vermiş olanların umutlarını,
hayallerini yıktı. Gönülden partilileri CHP'den
uzaklaştırdı, bunların yerine Atatürk'e hakaret
edenler, 'CHP kapatılsın vakıf olsun' diyenler
partiyi yönetiyor. Cihangir İslamoğlu'nun, Mehmet
Bekaroğlu'nun Atatürk'e söylediği sözler
ortada... Bunları görünce canım acıyor. Kemal
Bey bıçağı sapladı, bari bıçağı çevirip ciğerimize
saplamasaydı.
BEN SİYASETİN KABADAYISIYIM, ONLAR GİDER BEN KALIRIM
■
Sizin de CHP'den ihracınız istenmişti...
Libya konusunda hükümetin izlediği politikaya destek verdiğim
için beni CHP'den ihraç etmek istediler. Kıbrıs çıkarmasında
Kaddafi bize destek vermişti. Başbakan Ecevit de o dönem
Libya ile anlaşma yapmıştı. Bu anlaşma CHP arşivlerinde
duruyor. Buna rağmen hâlâ Libya ile yapılan anlaşmaya karşı
çıkılıyor. Ben de bunu hatırlattım. 'Sen misin bunu söyleyen?'
diyerek Kaftancıoğlu benim ihracımı istedi. Ama bu talep Ankara'dan
döndü. CHP'den beni göndermeye kimsenin gücü yetmez.
Ben siyasetin kabadayısıyım, onlar gider ben kalırım.
GİT ADAY OL' DER AMA SÖZÜNÜN ARKASINDA DURMAZ
■
Mehmet Kocadon'la yaptığım röportajda Kılıçdaroğlu'nun ona Bodrum belediye başkan adaylığı için söz verdiğini ancak sözünde durmadığını söylemişti...
Kemal Bey herkesi
dinler ama kendi bildiğini
okur. Ben o yüzden
şaşırmadım. 'Git aday
ol' der ama sözünün
arkasında durmaz.
Böyle yapa yapa çok
insanı kaybetti. Muharrem
İnce, Mustafa
Sarıgül gibi CHP'lileri
bile partiden kopardı.
Ne geçti eline? Ben bu
manzarayı görünce çok
üzülüyorum. Türkiye'nin
sözünde duran,
yanlış yapmayan muhalefete
ihtiyacı var.
BAYKAL, 'İYİ Kİ LİVANELİ'YE CEVAP VERMEDİM' DEDİ
■
Deniz Baykal, Livaneli'nin eleştirileri için size ne söyledi?
"Çok üzüldüm,
iyi ki duygusallığa
kapılıp Zülfü'ye cevap
vermedim" dedi.
Deniz Bey'e çok büyük
haksızlık yapıldı. Alevi
vatandaşlarımızın,
Kürt vatandaşlarımızın
dertleriyle bu kadar
yakından ilgilenen
birine 'Alevi, Kürt düşmanı'
denmez. Hangi
mezhep, etnik kökenden
olursan ol; mühim
olan insan olmaktır.
Baykal'a bu kadar
eleştiri yöneltenler
Kılıçdaroğlu'na tek
kelime etmiyor. Kemal
Bey, Alevi kimliğini
söylemekten çekiniyor.
İnsan mezhebinden
utanır mı?
PARTİ İÇİNDE ATATÜRK'E SALDIRILIYOR, YÖNETİMDEN SES YOK
■
'CHP kırmızı çizgileri yok etti' dediniz, açar mısınız?
Parti içinde Atatürk'e
saldırılıyor, yönetimden
ses yok. Demokrasiye, örgüte
saygısızca laf ediliyor,
Genel Başkan'dan yine ses
yok. Eski genel başkanları
yerden yere vuruyorlar,
yine çıt yok. Cumhuriyet
Halk Partisi'nin tüzel kimliğine
hakaret ediliyor, parti
içinden çıkıp cevap bile
veremiyorlar. CHP'nin yapısına
o kadar aykırı şeyler
yaşanıyor ki. Yazık, CHP'yi
getirdikleri duruma bak.
SİYASETİ ASLA ZENGİNLEŞME ARACI OLARAK GÖRMEDİM
■
Mehmet Bey sizinle ilgili siyaseti zenginleşme aracı olarak gördüğünüze dair iddialar var...
Ben ekonomik olarak varlıklı bir aileden
geliyorum. Mal varlığım ortada. Siyasete
girmeden önce daha çok imkanım
vardı. Siyaseti asla zenginleşme aracı olarak
görmedim. Kul hakkı yemekten hep
çok korktum. Bakanlık yapmış biriyim.
Her şeyim ortada, zaten bir yanlışım olsa
şimdiye kadar çoktan ortaya çıkardı. Allah
insanı kul hakkı yemekten korusun.