ÖZDEMİR ERDOĞAN
Ben gececi bir adam değilim, bestelerimi sabaha karşı gün ağarırken yaparım. Sabah namazı vakti kalkıp elime gitarı alırım, ne geldiyse olduğu gibi katarım. Bunu sen bana verdin, bu senin bana ilhamın derim. Buna yüzde yüz inanan biriyim. Tek kelime yüzünden yıllarca bekleyen şarkılarım var.
Eserlerimin doğal olmalarına çok dikkat ederim.
1972'de Gurbet'i yaptım. Bana Ellerini Ver'i yaptım. 50 senede 3-4 kuşak bu şarkıları aynı heyecanla dinledi. Yatıp kalkıp dua ediyorum Allah'a.
Benim oğlumun aynı binada stüdyosu var. Oraya Ajda Pekkan reklam kaydı için gelmişti. Oğluma diyor ki, "Baban hâlâ rahatsız mı?" Stüdyoda çalışırken biraz titizlenirim, karışırım. Benimle çalışanlar alışıncaya kadar çıldırabilirler. Böyle çalışıyordum.
BAYRAK SALLAMAKLA OLMUYOR
Gurbet şarkısının dijitalde sosyal medyalarda dinleme rakamı 100 milyonu geçti. Yıllık ortalama 60 bin Euro döviz kazandırıyorum. Bu ülkede bir sürü uluslararası dediğimiz sanatçılar var. Onlar ne kadar döviz kazandırıyor merak ediyorum.
Ülkemizin dövize ihtiyacı var. Bayrak alıp gezmekle olmuyor. Para kazandıracaksın… Ben mütevazı bir adamım, medyanın sabah akşam bahsettiği biri değilim ama ülkem için yaptığım ortada.
O 60 bin Euro bana kalmıyor tabii. Aşağı yukarı yarısını devletime şerefle ödüyorum. Neticede para benim eserimden dolayı ülkeye giriyor. Maalesef görmüyorlar Özdemir Erdoğan'ı. Mesela Caz festivalleri yapılıyor hep aynı isimlerle. Bu memlekette başka cazcı mı yetişmiyor. Plakları satmaz yeni bir şey yapmazlar ama her festivalde varlar. Filanca şarkıcı doldurdu coşturdu diyenlere iyi sanatçı deniyor.
Aşık Veysel'i dinlerken tüylerin kabarmıyorsa, siz kendinize mahsus uluslararası bir eser yaratamazsınız. Önce Veysel'i dinleyeceksin. Amerika'daki konserimde Uzun İnce Bir Yoldayım açış taksimi yaptık ayakta alkışlandık.
Bugün gerçek anlamda birkaç TRT sanatçısı dışında, Mustafa Keser dışında müzik bilgisi olan çok kimse yok. Keser'in müthiş bilgisi ve repertuvarı var. Her şeyi biliyor ama uluslararası değerlendirmeyle bakarsan bir tek Münir Nurettin Selçuk var. Oğulları parçalarını kimseye vermiyor.
MÜZİKTEKİ BOŞLUĞU HERKES HİSSEDİYOR
İstenen yere neden gelemedin diyorlar. Bir gün bana biri 'Senin satıcın yok' dedi. 3-5 menajerin arasına girmek gerek. Her konuda belli bir şebeke var. Bunları söyleyince sen kimsin diyorlar. Ben bu memleketin en çok dinlenen en popüler şarkısını yapmış adamıyım.
Müzikteki yokluğu, boşluğu herkes hissediyor Cumhurbaşkanına kadar. Müzikte istenen uluslararası başarı gelmiyor. Bir boşluk var. Türkiye sınırları içinde diva, star gibi lakaplar var. Bunlar bir şekilde gidiyor, güzel söylüyorlar diyorlar ama bir dinle ne söylüyor.
GÜÇLÜ OLMAMIZ GEREKİYOR
Gazze'yi yiyorlar şu an. Mutlaka durup patlayacağı bir yer vardır. Azerbaycan 30 sene bekledi. Bunlar 50 senedir bekliyor. 1948'den beri. 50 senedir oyalıyorlar. Güçlü olmamız lazım, herkesin gücü oranında katkıda bulunması lazım. Çocuklarının daha mutlu bir Türkiye'de yaşaması için katkıda bulunacaksın. Bak 84 yaşımdayım, elim ayağım tuttukça çalışmaya devam edeceğim. Sonra da kitabım var. Hazır. Ama gücüm kuvvetim kalmayınca onu da çıkaracağım. Türkiye'nin 50 yıllık kültürel hayatı da var orada.
Söylediklerim yüzünden linç yedim, helal olsun diyenler çoğaldı. İtibar katilleri var, kendimi devletime teslim ettim.
SUNA KESKİN
MEŞHUR OLAYIM DİYE BİR DERDİM OLMADI
2 aydır özveriyle çalışıyoruz. Hakan Altıner yönetmen, sahneye uyarlayan olarak 12-14 kişiyi çok iyi idare etti. Kendi adıma çok teşekkür ediyorum. İyi ki bu işin içindeyim. Türk edebiyatına damgasını vurmuş bir yazar ve eser. Heyecanla kabul ettim. Başka bir heyecanı var. Edebiyata çok değer veren biri olarak bende ayrı bir yeri oldu. Koca bir romanı 2 saate sığdırmak o kadar zor ki, bunu yapabilmek çok önemli.
Konağın, ailenin çöküşünü gösteriyor oyun. Annenin çocuklarını, ailesini ve kocasını diri tutabilmek için mücadele beni etkiledi. Hazin geldi açıkçası. Kocasını geç ve zor anlamış hayat gailesi yüzünden. Kadın daha gerçekçi Ali Rıza Bey'e oranla. Kadın onu sarsıp gerçekleri göstermeye çalışıyor. Gerçeklerle yüzleşmek zor. Aileyi ayakta tutabilmek için direniyorlar. O çocukları hayatta tutabilmek için mücadele içindeler.
İzleyici çok ders çıkaracak.
60 YILDIR SAHNEDEYİM
Yönetmenle iş birliğinde olmak, kafa dengi olmak, sonsuz güven duymak çok önemli. O yüzden 'Sen varsan varım' dedim Hakan'a. Çok iyi bir hoca.
Kariyerimde 60. yılım. Partner çok önemli, sahnede sözünü unutup kaldığında kurtarması lazım. Sahneden düştüğüm de oldu. Antre kaçırdığım da… Ama oyun hep devam ediyor.
Gençlerle gurur duyuyorum.
Meşhur olmak gibi derdim olmadı. Hep tiyatroydu benim hayatım.
Ben bu heyecanı hep yaşadım. Şımarıklık hiç yapmadım hayatım boyunca.
Ahududu da devam ediyor. 7 senedir güzel gidiyor. 7 sene sonra farklı bir oyuna hazırlanmakta zorlandım açıkçası ama bu heyecan beni diri tutuyor.
HAKAN ALTINER
DİZİLERLE ZİRVEYE ÇIKMAK ÇOK KOLAY AMA ...
Yaprak Dökümü ile şu ana kadar 2 oyun oynadık. Büyük bir coşkuyla karşılandı. En büyük ödülümüz de bu.
Reşat Nuri'nin eserine sadık kaldım. Sonrasında kendisi de tiyatroya uyarlamış ama ben romanın içine girip sahne sahne çalıştım. Reşat Nuri'nin diline sadık kaldım, değiştirmedim. Eski kelimelerin gençlere ulaşıyor olması çok önemli. Bu benim hayatımın ödülü. Gençler de var oyunda, çalışırken kimse burada ne demek istiyor bu kelime nedir demedi. Çok zengin bir dilimiz var malum. 30-40 yıldır topluluk önünde konuşma dersleri veriyorum. Türkçe'ye çok takık biriyim. Reşat Nuri'nin sahnede konuşur hale gelmesi çok önemliydi bizim için.
Arkada dekor olarak panolarda dönemin gazeteleri var. Hangi dönemin olduğu o barkovizyonlarda dönüyor.
Bu sene meslekte 50. yılım. Reşat Nuri çok özel bir yazardır benim için. Atatürk'ün başkomutanlık meydan muharebesi gecesi, başucu kitabı Çalıkuşu'dur. Cumhuriyetin 100. yılında bundan daha değerli bir oyun olmaz diye düşündüm.
33 yaşında Şehir Tiyatroları Müdürlüğü teklifi gelince avukatlığı bırakıp geçtim. Lise arkadaşlarım 'Hasta mısın bu meslek bırakılır mı?' dedi.
Sinema oyunculuğu diye bir durum var ama dizi oyunculuğu diye bir şey yok. Oyunculuktur o. Zirvede rüzgarlar çok sert eser. Dizilerle zirveye çıkmak çok kolay ama seneye kim kalacak kim hatırlayacak ona bakacağız.
HERKES OYUNCU OLMAK İSTERKEN BEN REJİSÖR OLMAYI TERCİH ETTİM
Yıldız Kenter 'Ne olmak istiyorsun?' diye soruyordu herkese, herkes 'Oyuncu olmak istiyorum' derken ben 'Rejisör olmak istiyorum' diye cevap verdim.
'Nihayet şuurlu bir ses çıktı' dedi. Ben ne öğrendiysem usta çırak ilişkisinde öğrendim. 100'e yakın oyun sahneye koydum hep rejisörlüğümü önde tuttum.
Oyuncular rejisörün malzemesi değil rol arkadaşıdır. Birlikte fikir birliğine varabiliyoruz.
PIRIL PIRIL GENÇLER GELİYOR
Genç takım çoğalıyor. Arkadan gelen pırıl pırıl gençler var. Umutlanıyorum. Seçmelerde 'geçen sene hangi oyunları seyrettin' diye soruyorum. O cevaba göre değerlendiriyorum.