Son dönemin popüler akımı, aile dizimi. Filmler, kitaplar ve sosyal medya aracılığı ile duymayan da kalmadı. Aile dizimi serimizin üçüncü ve son bölümünde klinik psikolog Mehmet Teber ile bu konuyu masaya yatırdık...
■
Siz bu akımı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Popülarite insanı yanıltabilir, şu an psikoloji; sinema ve dizi dünyasının popüler bir konusu. Bu alanda yapılmış bir sürü dizi ve film var. Tarihi, psikolojiyi dizilerden öğrenmek yanlış. Çünkü o bir dizi, belgesel değil. Bu nedenle gerçeklik çok çarptırılır orada. Aile dizimi psikolojide bir teknik sadece. Ama abartılmaması, yüceltilmemesi, şova dönüştürülmemesi gereken bir teknik. Herkese uygulanmaz, terapist yeri geldiğinde gerekli görürse danışanına uygular.
■
Dizimcilerin ana amacı nedir? Siz aile dizimini nasıl tanımlıyorsunuz?
Sorunlarımızın birçok kaynağı olabilir. Duygular, düşünceler, kalıplaşmış davranışlar mesela. Geçmiş yaşantılar ve travmalar ya da doğum sürecinde, anne karnında yaşanan zorluklar. Son olarak da atalarımızdan devraldığımız çeşitli aktarımlar olabilir. Dizimciler sorunun kaynağı olarak üst soydan geçen aktarımları görür ve bu sorunları çözmeye çalışır. En son adımda bakılması gereken yere şimdi herkes ilk adımda bakmaya çalışıyor.
■
Hayatımızda hep aynı şeyleri yaşamamızın, belli noktalarda takılmamızın, belki de işlerimizin rast gitmemesinin hep geçmişe bağlanması, doğru mu? Günah keçisini geçmiş olarak seçen bu popüler akımlar aslında insana zarar verir mi?
Sorumluluktan kaçmak popüler günümüzde. Bu nedenle travmalarını suçlar insan, dönüp anne-babasını suçlar, o da olmadı atalarını suçlar. Klasik psikoterapi insanı aksiyona çağırır, kendi sorumluluğunu hatırlatır. Ama çoğu kişi bu yolu tercih etmektense popüler olduğu için, kişiye bir sorumluluk vermediği için, hep geçmişe kaçar. Tüm sorunları geçmişe yıkmak, insanı geçmişin mahkumu yapmaktır.
■
Psikologlar, psikiyatristler arasında aile dizimi eğitimi alanlar da var. Siz alanında usta bir isim olarak bu tür eğitimleri ya da yöntemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ruh sağlığı uzmanları bu eğitimi tabii ki alabilir. Yeri geldiğinde kullanabilir. Ancak bir uzmanın elinde tek teknik, tek terapi yöntemi varsa tüm sorunları tek bir yöntem ile çözmeye çalışıyorsa danışana zarar verme olasılığı artar. Tek tornavida ile tüm vidaları sökemezsiniz. Ayrıca "Elinde bir tek çekiç olan her şeyi çivi olarak görür" diye bir söz var. Kişi sadece aile dizimi biliyorsa ister istemez tüm sorunları bu tekniğe bağlar, ki bu da yanlılıktır.
GEÇMİŞE ÇOK TAKILMAYIN
■
Aile dizimi seanslarında, olağan üstü bir enerji mi ortaya çıkıyor? Reenkarnasyon ya da doğaüstü durumların olduğunu söyleyenler de var...
Aile dizimi enerji
ile çok ilişkili. Grubun
enerjisi, terapistin
enerjisi ve uygulama
yapanın enerjisi
bazen ortak bir
noktada kesişip
ürpertici, derin
deneyim yaşatıcı
duygular ve anlar
oluşturabilir. 'Olağanüstü',
'Doğa
üstü" tanımlaması
bence fazla olur.
Ayrıca bir yerde çok
enerjinin çıkması,
illa orada iyi bir şey
olduğunu göstermez.
■
Geçmişi kurcalamak, kişiye bir şey kazandırır mı? Geçmiş hakkında öğrendikleriniz bize ayrı bir yük olabilir mi?
Geçmişe insan farkındalık için dönüp
bakabilir tabii ki. İnsanın geleceğine yön
verirken geçmişinden ders de alabilir.
Terapide geçmiş tabii ki irdelenir. Ancak
günümüzde geçmişe takılma söz konusu.
Kişiler geçmişe saplanıyor ve ilerleyemiyor.
Arkasına bakarak
koşan er geç düşer. Geçmişi
değiştirmek mümkün
değil ama geleceği
değiştirmek mümkün.
Bu nedenle
çok fazla geçmiş
odaklı yaklaşımlar
içinde risk
de barındırıyor.
'Şimdi ve burada'
ilkesi daha sağlam
bir zemin.
■
Son dönemdeki popüler olan tüm 'psikolojik' trendlerinin ortak yönü geçmişi suçlamak olarak karşımıza çıkıyor. Geçmişi suçlamak, her şeyi çocukluk dönemine bağlamak doğru bir eylem mi?
Erik Erikson'un sözü ile cevap vereyim,
"Her şey çocukluk dönemi ile açıklanırsa,
o zaman her şey bir başkasının
kusuru olarak değerlendirilir ve insanın
kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne
duyulan güven azalır."
ÇEVRENİ KENDİNİ, DÜŞÜNCENİ DEĞİŞTİR!
■ Bizim anladığımız kadarıyla, hayatımızda olan pek çok şeyin geçmişle, atalarımızın yaşadığı durumlarla bağlantısı kuruluyor. Atamız da olsa, fiziksel olarak hiç tanımadığımız, beş kuşak ötede kalan kişilerin yaşadıkları sonraki nesillerde kendilerini açığa veriyor mu?
Ben sorunlara önce güncel hayattan bakılması taraftarıyım. Yakından uzağa doğru gitmeliyiz. Bir sorunu hemen atalardan çözmeye çalışmak kolaycılık ve tersten gidiş. Atalarımızı suçlamaktansa şimdiki sorunlarımız için inisiyatif alıp adım atmalıyız. Çevreni değiştir, kendini değiştir, düşünceni değiştir mesela. Beyin ameliyatına ayaklardan başlanmaz. Aile dizimleri buna neden olabiliyor. Atalarımızın yaşadıklarının üzerimizde etkisi olabilir ama bu etki çoğu zaman hafif bir etkidir. Herkeste de bu etki oluşmayabilir ve sorunu çözmeye çevre düzenlemelerinden, kişinin sorumluluk almasından başlayabiliriz.
ÖZENSİZ YAPILIRSA KİŞİYE ZARAR VERİR
■
Aile dizimi seansları düzenleniyor. Ünlü otellerde, dünyaca ünlü denilen isimler toplu seanslar düzenliyor. Üstelik fiyatları da Euro üzerinden... Bu seanslarda şifa bulmak mümkün mü?
Aile dizimi etkili bir teknik... Tabii ki,
usta elde ve doğru kullanım ile şifalalanan
vardır. Ancak yanlış şekilde yapıldığında
zarar gören de çok olur. Yara
açık kalabilir. Özellikle kalabalık gruplarda
grup lideri gruptaki kişileri takip
edemeyebilir, orada müdahale etmesi
gereken bir kişiyi gözden kaçırabilir. Bu
nedenle çok kalabalık uygulanmasına,
kişinin geçmişi, sorun öyküsü, terapist
tarafından alınmadan pat diye bir sabah
kalabalık bir grupta yaranın açılmasına
karşıyım. Ayrıca grubun birbirine
alışması, aralarında bağ kurulması
gerekir ki kişi yarasını açarken şeffaf
olsun. Yani dikkat edilecek çok konu
var, şimdi popüler olduğu için özensiz
yapılıyor. Bu nedenle çok temkinli yaklaşıyorum.