Okurumuz Ertuğrul Çetinkaya, dizi ve filmlerde kaçırılan kızların sürekli eşarp ve başörtülerini düşürmelerini esprili bir dille eleştirmiş:
"Merhabalar Yüksel Bey, köşenizi ilgiyle takip ediyorum ve çok beğeniyorum ama tatil gününüzü değiştirirseniz, pazartesi sendromunu daha hafif atlatırız. Ben 31 yaşındayım ve 10 yaşımdan beri gazete okurum. Ama sadece bir senedir köşe yazısı takip ediyorum; o da zatıalinizi, yani 'Yakından Kumanda'yı.
Filmlerde, dizilerde yakaladığınız ayrıntılara çok şaşırıyorum; çünkü o filmi veya programı izlerken aklıma gelen ya da eşimle yaptığım yorumları ertesi gün sayfalarınızda görmek, aynı eksiklikleri, başarıları veya hataları çıkarıp bulmak sanki birbirimizi görmeden, tanımadan, konuşmadan kulis yapıyormuşuz hissi veriyor. Yetenek Sizsiniz'deki atlı gösteriye bakış açınız gibi...
Televizyonda özellikle sağanak şekilde yağan dizileri izlerken, o kadar çok açık yakalıyorum ki; artık bunları sizinle ve okurlarınızla paylaşmak istiyorum.
Samanyolu kanalında yeni başlayan Küçük Gelin dizisinden bir sahne:
Erkek, kızı kaçırıyor ve arabaları bozuluyor. Kızın aşiret mensubu abileri, silahla peşlerinde ve yine o her kız kaçırma sahnesinde olduğu gibi kız tülbendini düşürüyor.
Abileri de hemen çalıların üstünde 'istikamet tabelası' gibi duran tülbendi bulup ormana kaçtıklarını anlayarak kaçakları yakalıyorlar!
Merak ediyorum, siz bugüne kadar izlediğiniz filmlerdeki kız kaçırma sahnesinde tülbendini ya da başörtüsünü düşürmeyen bir kız gördünüz mü? Yoksa senaristler bize başörtüsüyle ilgili bir mesaj vermek istiyor da biz mi anlamıyoruz?
'Dikkat, kız kaçırırken yanınızda bulundurmayın, yakalanabilirsiniz' gibi..."