Geçtiğimiz ay bir otelde konser vermek için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne giden Bülent Ersoy'un 21 kişilik orkestrasının PCR testlerinin sahte olduğu ortaya çıkmıştı. Yargılanmaları devam eden müzisyen ekibi hakkında mahkeme, tutuklama kararı aldı.
Müzisyenler ve Sanatçılar Federasyonu Başkanı Ahmet Onurlu, raporu veren hastane yetkilisi ve raporu imzalayan doktorun serbest olduğunu, ancak raporun verildiği müzisyenlerin tutuklanmasının mantıklı olmadığını söyledi.
Ersoy, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğim" diyor ama sahte belge talep etmek de suç.
PCR testinin sonucu 24 saatten önce çıkıyor. Müzisyenler sahte belge almak yerine neden test olmadılar? Ya Kovid-19 hastası olan varsa! İnsanların hayatını riske atmaya değer mi?
Sahte rapor düzenleyenlerin tutuklanmaması adil değil ama onlar da tutuklansa bir şey değişmeyecek.
Benim asıl merak ettiğim Ersoy'un, orkestranın sahte rapor aldığından haberi var mıydı? Yıllardır Ersoy'un arkasında çalan müzisyenler ona sormadan hareket ederler mi?
***
BERGEN'İN AİLESİ DE DEHŞETE DÜŞTÜ
Şarkıcı Bergen'in katili Halis Serbest'in bir TV kanalında yayınlanan röportajında "Namus için cinayet işlenir. Bergen'i öldürdüğüm için pişman değilim..." demesinin Bergen'in ailesini de dehşete düşürdüğünü GÜNAYDIN'da İlker Gezici'nin dünkü röportajından öğrendik.
İlker, güzel bir gazetecilik refleksi gösterip Bergen'in ablaları ve abisini yıllar sonra konuşturmayı başardı.
Bergen'in ailesi "32 yıl sonra tekrar büyük bir şiddete maruz kaldık. Siz TV'ye çıkarıp katile mikrofon uzatır, sırtını sıvazlarsanız, bu ülkede daha çok kadın öldürülür" dedi. Bu sözlerin altına ben de imzamı atarım.
Gazetecilikte haber değeri varsa suçluyla da, katille de konuşulur. Ancak Serbest'le genelde magazinciler konuştu. Cinayetin hukuki boyutu, katile verilen ödül gibi ceza, katilin daha önce işlediği suçları sormadılar. Sorgulayıcı sorular yöneltmediler. Serbest işlediği cinayeti uzun uzun anlattı, "Pişman değilim" gibi pişkin pişkin açıklamalarda bulundu ve röportaj yapanlar da buna müdahale edemedi.
Biri çıkıp da "Namustan bahsediyorsunuz ama evli ve iki çocuklu bir babayken Bergen'i sahte nikâhla kandırdınız. Ayrıca dört çocuğa cinsel istismardan tutuklandınız" demedi.
Hükümet, kadın dernekleri, medya, yıllardır kadın cinayetlerinin son bulması için büyük bir çaba harcıyorken, bir katilin kadın cinayetlerini meşrulaştıran açıklamalar yapmasına fırsat tanınması büyük skandal.
***
SPORSEVER OLMANIN MALİYETİ
Türkiye'de Şampiyonlar Ligi'nden NBA'ye, Süper Lig'den Premier Lig'e kadar birçok spor organizasyonunu takip ederim diyorsanız kesenin ağzını açmanız gerekiyor.
Eskiden canlı spor organizasyonlarını genelde Digitürk (BeIn) ve D Smart yayınlardı. Devreye çevrimiçi yayın yapan Tivibu Spor, S-Sport ve en son Exxen girince spor yayınları dağıldı.
Premier Lig, Süper Lig, NBA, Şampiyonlar Ligi vs. takip etmek istiyorsanız iki, üç, hatta beş platforma birden üye olmanız gerekiyor.
Medyascope sitesi araştırmış ve futboldan basketbola, Formula 1'den MotoGP'ye her türlü spor organizasyonu takip etmek için beş platforma birden üye olmak gerekiyor. Bunun da aylık toplam maliyeti 193,60 TL.
En önemli spor organizasyonlarını takip edeyim derseniz üç platforma üye olup, aylık 147 TL ödemeniz gerekiyor.
Özetle Avrupa'ya göre ülkemizde sporsever olmanın maliyeti yüksek!
***
KOVİD-19'LU 3 KEDİ ÖLDÜRÜLDÜ
Çin'in Harbin şehrinde üç kedisi olan bir kişinin 21 Eylül'de Kovid-19 testi pozitif çıktı. Eve gelen yetkililerin kedilere yaptıkları iki testin sonucu da pozitif çıktı. Ve sahibinin itirazlarına rağmen kediler öldürüldü.
Hayvanseverler bu olaya büyük tepki gösterdi.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin (CDC) araştırmalarına göre Kovid-19'un hayvanlardan insanlara bulaşma riski oldukça düşük. CDC, Kovid-19'a yakalanan hayvanlarla çok yakın temasta bulunulmadığı sürece bir sorun olmayacağını belirtiyor.
Türkiye'de Kovid-19'a yakalanan hayvan sayısı kaç acaba? Bununla ilgili bir araştırmanın yapıldığını hatırlamıyorum.
Dünyadaki örneklere bakılınca evcil hayvanlar Kovid- 19'u genelde hafif semptomlarla atlatıyorlar. Çin'de öldürülen o üç kedi karantinaya alınsaydı belki de iyileşeceklerdi.
***
İŞTE MODERN SANAT BUDUR!
Danimarka'da Kunsten Modern Sanat Müzesi, kağıt para kullanarak eski eserlerini yeniden yorumlaması için ressam Jens Haaning'e 534 bin kron (83 bin dolar) ödedi.
Ressam da 'Parayı Al ve Kaç' adını verdiği iki boş tuvali müzeye teslim etti. Müze parayı geri istedi. Haaning ise vermeyeceğini söyledi.
"Eser, benim onların parasını almamla ilgili" diyen 56 yaşındaki ressam, "Çalışma koşulları benim gibi sefil olan diğer insanları aynı şeyi yapmaya teşvik ediyorum" dedi.
Ressamın zekasına hayran kaldım, verdiği yanıt da bence bir sanat eseri. Sembolik açıdan adına yakışır bir tablo olmuş.
***
JAMES BOND KAÇ PUAN ALDI?
Son James Bond filmi 'No Time to Die'ın galası nihayet önceki gün yapıldı. Filmle ilgili genelde "Klasik bir James Bond filmi", "Bir James Bond filminden ne bekliyorsanız var" benzeri yorumlar yapılıyor.
Rotten Tomatoes sitesinde 'No Time to Die' ile ilgili çıkan 105 değerlendirmenin ortalama puanı 83. Imdb'de ise filme 10 üzerinden 8 puan verildi.
Genelde bu sitelere filmler yüksek puanla giriş yapar. Çünkü filme önce hayranları puan verir. Genelde filmlerin puanı sonradan düşer.
Daniel Craig'in son kez James Bond'u canlandırdığı, iki saat 43 dakikayla en uzun süreli James Bond filmi olan 'No Time to Die', ülkemizde de bugün vizyona giriyor. Sinema salonlarına dönmek için güzel bir seçenek olabilir.