TRT 1 ekranlarında cuma akşamı başlayan yeni dizi Sevda Kuşun Kanadında'da yer alan 30 saniyelik Recep Tayyip Erdoğan sahnesi; hem izleyicileri ekrana kilitledi, hem de sosyal medyada paylaşım rekorları kırdı.
Milli Türk Talebe Birliği'nin başkanı, bir imam hatip lisesini ziyaret ediyordu. Girdiği sınıfta, uzun boylu bir öğrenci, harika bir sesle Kur'an-ı Kerim okudu. Başkan, uzun bir süre öğrenciyi hayran hayran dinledi; sonra yanındaki okul müdüründen bir ricada bulundu:
"Maşallah boyu posu da yerindeymiş.
Onu bize verir misiniz?" Müdür, bu ricayı nazikçe geri çevirdi:
"Onu istemeyin de kimi isterseniz isteyin. O bizim okul takımının en iyi golcüsü.
O giderse takım perişan olur." Gelelim yeni dizinin analizine...
İsmini, Cem Karaca'nın ünlü şarkısından alan dizi, Türkiye'deki siyasi kutuplaşmanın çatışma ve teröre dönüşmeye başladığı, en basit kişisel hak ve hürriyetlerin bile siyasi menfaatlere kurban gittiği 60'lı yılların sonlarını kendine fon alıyor. Dizi bir yandan imam hatip lisesi mezunlarına üniversite yollarının kapatılmasını, Milli Türk Talebe Birliği'nden yetişip ülkenin tarihine damga vuran insanların gizli kalmış hikayelerini, tam bağımsız Türkiye için mücadele ettiklerini ve devrime doğru yürüdüklerini sanıp da ABD'nin emperyalist emellerine alet olduklarını bilmeyenlerin düş kırıklıklarını anlatılırken, bir yandan da farklı siyasi görüşe ve çevreye sahip iki gencin imkansız gibi görünen aşklarını konu ediyor.
Bütün bunlar anlatılırken, merhum Başbakan Necmettin Erbakan'ın siyasete atılmaya niyetlendiği ilk günlere ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk gençlik yıllarına da atıfta bulunuluyor.
Dizi, o günlerin yazılmamış gizli tarihine ışık tutarken, konuya farklı bir perspektif de getiriyor.
Malum, Çemberimde Gül Oya ve benzeri pek çok dizide sol görüşlü üniversite öğrencilerinin her biri birer 'kahraman' ilan edilmiş, karşıt görüştekiler ise cahil, kaba kuvvetten medet uman, gerici insanlar olarak sürekli aşağılanmışlardı.
Sevda Kuşun Kanadında, işte bu tabuyu yıkacak bir anlatımı benimsemiş.
Bu dizi belki siyasi görüşünüze, hayat felsefenize uymayabilir. Zaten elinizde sizi özgür kılan bir de kumanda aleti var. Ama bana soracak olursanız, hayatın tüm gerçek renklerine ulaşabilmek için arada bir prizmayı çevirip güneşe tutmakta fayda var.
Zaten bugün başımıza ne geldiyse, birbirimizi tanıyıp anlamaya çalışmadığımız için gelmedi mi?