Bu köşenin müdavimleri bilir, oyuncu Engin Akyürek ilk günlerinden beri mercek altına aldığım sanatçılardandır. Beni en çok şaşırtan da akıl uçuran bir yakışıklılığa, genç kızları yere serecek bir ses tonuna sahip olmamasına, her gün magazin sayfalarında, programlarında yer almamasına rağmen özellikle yurt dışında muazzam bir 'özel hayran kitlesine' sahip olmasıdır. Ben bu konuda analitik yazı üstüne yazı kaleme alırken, yalnız olmadığımı gördüm.
ABD'nin en önemli üniversitelerinden Georgia'da bir doçent, Engin Akyürek hakkında bir tez hazırlamış.
Yetinmemiş, bir de 78 ülkeden 3 bin 472 kişinin katıldığı anket yapmış.
Carolina Alcosta Alzuru adlı bilim kadını, Türk dizileri ve Engin Akyürek konulu bir araştırma için kolları sıvamış.
Katılımcılara önce Türk dizileriyle ilgili sorular yönelten Alcosta Alzuru, sonrasında ise Engin Akyürek'in yer aldığı projelere, Akyürek hakkındaki gelişmelere, kendisine hangi iletişim araçlarıyla ulaştıklarına, karakterini hangi kelimelerle tanımladıklarına, Kafasına Göre adlı edebiyat dergisinde yazılar yazdığını bilip bilmediklerine dair sorular yöneltmiş. (Vallahi ben bile bilmiyordum.) Araştırma sonunda; Engin Akyürek'in başarılı bir oyuncu olarak görüldüğü, Türkiye dışında daha fazla tanındığı, hikayelerini paylaştığı Kafasına Göre dergisinin yurt dışında da sevenleri tarafından okunduğu sonuçlarına ulaşılmış.
En son Fahriye Evcen ile birlikte atv'deki 'Ölene Kadar' dizisinin başrolünü paylaşan Akyürek, sadece magazin dünyası için değil, sosyoloji ve felsefe alanında da ciddi bir araştırma konusu olmalı. Baksanıza; elin Amerikalı doçenti, Brad Pitt'i bırakıp onu incelediğine göre...