Aslında müdavim okurumuz Tevfik Özkan Başaran bu mektubu haftalar önce göndermişti. Ama araya tatil girince bugün yayınlama şansı bulabildim. Başaran, pek çok izleyici gibi TRT 1'de yayınlanan 'Ege'nin Hamsisi' dizisinin tiryakisi olmuş. İşte analizi:
"Selamlar, saygılar Yüksel Bey. Malum, televizyon dizilerimiz yaz sezonuna girdi, tatildeler. İzleyicilere bir şeyler sunmak gerek. Bir sürü çıtır diziler yapılmış, eh deyip izliyoruz mecburen. Fakat o da ne? Galiba güzel bir dizi yakaladık: 'Ege'nin Hamsisi'... Dizinin konusu şudur/budur demeden kriterlerimiz eşliğinde bir not verelim önce dedik!
1- KADRO (CAST):
Mükemmel seçim, hepsi cuk oturmuş rollerine. Aksamadan oynuyorlar. Ben beğendim, yakışmayan tip, aksayan sahneler görmedim.
2- MEKANLAR:
Bir mimar olarak notum 'mükemmel ötesi.' Hele ki Rize'nin o yerini bilmediğim dağ evi tek kelimeyle muhteşem. Resmen tablo gibi bir ev ve yanındaki kurutmalık (mısır vs. kurutulan, ağaç kolonların üstünde yapılmış ahşap sundurma misali minik köşk). Ev ve köşkün birlikteliği mimarlık ödülüne layık, resmen bir tablo. Ailemizin taşındığı ve artık dizimizin stüdyosu olacak olan İzmir/ Sığacık koyu... O da ayrı bir tablo. Tertemiz, dapdaracık, çiçek saksılarıyla yüzünüze gülen sokaklar, Yunan hayranı bazı seyahatçilerimize 'Puyrun, ha puraya celun da cüzel yerler cörün daa....' dedirten cinsten. Rizeli kardeşlerimizin dağ tepesine yaptıkları anıt/ cami ise uzun uzun anlatılması gereken ayrı bir görülesi/ şaşılası güzellik. Zaman zaman ekrana gelen çay tarlaları ise müthiş keyif veren manzaralarıyla içinizde 'gitmek' hissi uyandırıyor.
3- SENARYO:
Aksama yok; mükemmele yakın, gerçek, akıcı, ustaca kurgulanmış.
4- TOPLUMA MESAJ:
Aile bağlarının kuvvetli olmasının sadece ve mutlaka müthiş bir otoriterlik ile değil de sevgi ile de olabileceği algısı verilmiş topluma. Baba, müthiş otoriter ama rahmetli olan karısına verdiği söze bağlı, şaşmıyor, kızını okutmuş, mimar etmiş 'oni', gurur duyuyor, gururunu da her vesileyle bağıra bağıra anlatıyor. 'Ben niye okittim oniiii?' diye de kendi kendine bile bağırıyor. Güzel, ustaca kurgulanmış sahneler keyifle izleniyor.
5- PERFORMANS:
Hala ve babanın oyunları olağanüstü. Hep derim ya 'Bizim oyuncular dünyanın en iyileri' diye; gerçekten öyleler. Hala rolündeki Asuman Dabak resmen muhteşem. Bu dizideki rolü kanımca oyunculuk kariyerindeki zirve noktası. Başrol oyuncumuz 'Baba' (Uğur Çavuşoğlu) da olağanüstü. Diğer oyuncuların tamamı yeterli performans gösteriyorlar. Yeni başlayanlarımız ise (genç oyuncular) iyi yoldalar. Velhasıl ben 'dizimi' buldum, darısı bulamayanların başına. "Ha punu pi izleyin daaaa..." deyip keyifli seyirler diliyorum herkese."