Koşuyoruz, yoruluyoruz, uğraşıyoruz, ter döküyoruz, harcıyoruz, seviniyoruz, üzülüyoruz… Bu döngü ömür devam ettikçe bitmeksizin tekrar eder. Ancak aralarında saymadığım bir şey var ki bu kadar eylemin arasında en önemlisi; Nefes almak.
Kova Çağı'nın ilk ayak izlerinin nefes almaya bile fırsat vermediğini bugünlerde daha iyi anlıyoruz. Köşeye sıkışmadan kendimize nefes alma vakti vermiyoruz. Havlu atıp, ondan sonra nefes alıyoruz. Herkes ne kadar anı yaşıyorum ve nefes alıyorum dese de bunu gerçek anlamda yaşamak tam olarak bir süreç aslında…
CEPTEKİ TÜKENİR
Sosyal yaşantımızda ya da işimizde başımıza en son gelmesini istediğimiz sorunlardan bir tanesi de unutkanlık. Zamanında verilmesi gereken bir iş, ya da toplantı için alınan günün unutulması gibi hatalar içimizi sıkar, önceliklerimizi daha derinlere iter, tek önceliğimizi "unuttum" dememeye harcar, kendi zamanımızdan yeriz. Tabiri caizse ceptekini tüketiriz. Peki ya daha önemli anları unutuyorsak ne olacak? Unutmamak lazım, zaman geriye dönmeyen bir trendir.
ÖZGÜVEN
Birçok dert, tasa ve kaygı şekli var. Haliyle insanoğlu da bunların hepsini hayatının en beklemediği dönemlerinde bile yaşayabiliyor. İşte burada hatırlanması gereken şey, derdin büyüklüğünden ziyade ayağa ne kadar hızlı kalkmak. Özgüveni de sağlamlaştıran ayağa kalma isteği bize hayata karşı kolay kolay pes etmeyeceğimizi gösterir. Hâlâ nefes aldığımızı haykırırız semaya, dünyaya, duygularımıza…
ÖZGÜR ZİHİN
Bir insan düşünelim, sürekli baskılarla hareket eden, kendi kararlarını alamayan ve hayatta sıkıca sarıldığı bir amacı olmayan. Sizce bu insan hayattan ne kadar keyif alabilir, ya da aklındakileri ne kadar ileriye taşıyabilir, en önemlisi ne kadar özgür olabilir. Kişinin baskılardan arınması kadar kendine özel bir alan yaratması da çok önemli. Zihin bağımsızlığını sağlayamamak özgürlüğe pabucunu ters giydirmek değil de nedir?
Nefes almak, mücadele etmektir.
Nefes almak, 'Ben buradayım!' demektir.
Nefes almak, kalbimizin derinlerine de inebilmektir.
Nefes almak, en imkansızın bile imkanlı olduğunu göstermektir.
Nefes almak, gelecek korkusunu kenara bırakıp, durabilmektir.
Nefes almak, 'Dur!' 'Yapma!' diyenleri şaşırtabilmektir.
Nefes almak, hayatın ta kendisidir.
ASTRO GÜNDEM
Venüs-Uranüs 60'lığı 9 Haziran 1833 kuruluşlu Mars'ı Aslan olan, ışıklar şehri Dubai'nin sokaklarında birçok ülkenin ajanlarının cirit atacağını işaret ediyor. 7 Ekim 1952 doğumlu Ay burcu İkizler olan Putin'in yeni bir oyun kurduğunu dünya kamuoyunda yorumlanacak.