Koronavirüse karşı aşılama dünyada 13 Aralık'ta, Türkiye'de 14 Ocak'ta başladı. Bu 100 metre yarışında koşuya geç başlamak, maça 1-0 yenik başlamak gibi bir durum aslında. Ancak Türkiye bu süreçte az zamanda çok iş yapıp, dünyada en çok aşı uygulayan yedinci ülke olarak Avrupa Birliği (AB) ülkelerini geride bıraktı.
★
Oxford Üniversitesi'ne bağlı 'Our World in Data' (Verilerle Dünyamız) verilerine göre; 27 AB ülkesi aşılamaya Türkiye'den 18 gün önce başlamasına rağmen Türkiye miktar olarak hepsini geride bıraktı.
★
Ancak nüfusa oranla aşılamalarda ise her 100 kişi başına 7.75 kişiye aşı uygulayan Türkiye, birçok AB ülkesinin gerisinde kaldı.
★
Demek ki, aşıyı bulursak İsrail ile birlikte en hızlı, en organize aşı yapan ülkeyiz.
STOKÇULAR OLMASA...
Daha önce de yazdık: Bugün günde en az ortalama 500 bin kişiye rahatlıkla aşı yapabilecek potansiyele sahip olmamız; muhalefet tarafından "Ne gerek vardı?" diye eleştirilen sağlık sistemine yapılan dev yatırımlar sayesinde oldu. Öte yandan Covid-19 aşıları aslanın ağzında! Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, İngiltere, Avustralya, Kanada ve Japonya ihtiyacı olmadığı halde 1 milyardan fazla aşıyı stok yaptı. Daha aşı kampanyasına başlayamamış birçok ülke var.
★
Zengin ülkelerin bencilliği olmasa daha çok insan aşı olur. Salgından hiç ders çıkarmıyoruz. Bencillik, vahşi kapitalizm, doğa ve çevre katliamları Covid-19 salgınını ortaya çıkaran etkenler arasında.
★
Uzak Doğu'da ya da Afrika'nın derinliklerinde bir köyde başlayan salgın artık ışık hızıyla kıtalara yayılıyor. Çünkü gelişmiş ulaşım ve kargo ağıyla dünya küçük bir köy aslında.
★
Aşı yapılamayan ülkelerde virüsün sürekli mutasyona uğrayarak daha güçlü olma ihtimali de var! Yapılan her doz aşı bütün insanlığın faydasına aslında. Aşı stoklayanlar bencilliği bırakmalı!
***
GÖZLÜK VİRÜSE KARŞI KORUYOR
İşte maskenin gözlük camlarını buğulandırmasına isyan edenleri sevindirecek bir araştırma haberi:
Geçtiğimiz yaz iki hafta boyunca Kuzey Hindistan'daki bir hastanede hepsi Covid belirtileri bildirilmiş 304 kişiyi incelendi. Bunların yüzde 19'u çoğu zaman gözlük taktığını söyledi.
Araştırmacılar, katılımcıların saatte ortalama 23 kez yüzlerine ve üç kez de gözlerine dokunduğunu tespit etti.
Araştırmacılar, gözlük takanlar arasında Covid- 19'a yakalanma riskinin iki ila üç kat daha az olduğunu buldu. Raporda, "Kontamine ellerle gözlere dokunmak ve gözleri ovuşturmak önemli bir enfeksiyon yolu olabilir" ifadelerine yer verildi.
Bu araştırma henüz hakem onayından geçmedi ama sonuçlar mantıklı. Sonuçta gözlük spiral maske görevini üstleniyor.
Varsın buğulansın, gözlükleri çıkarmayalım. Bu araştırma güneş gözlüğüne ilgiyi de artırır.
***
ESENYURT BAĞIMSIZLIĞINI İLAN ETTİ
Esenyurt'ta bir apartman dairesinin izinsiz yollarla hastaneye çevrildiği ve özellikle yabancı uyruklulara yönelik sağlık hizmeti verildiği ortaya çıktı.
Yapılan baskında bir hastanede olması gereken birçok tıp malzemesi ve yabancı uyruklu doktorların diplomalarının duvarlara asılı olduğu görüldü.
Esenyurt olmasa ana haber bültenleri ne yapardı acaba?
İstanbul'da birçok kriminal olayın merkezi olan Esenyurt, kokoreççi görünümlü pavyon, koronavirüs önlemleri kapsamında mühürlenen bir mekânda 'Miss Uganda' güzellik yarışması düzenlenmesi gibi fantastik haberlere de konu oluyor.
İstanbul'da çoktan bağımsızlığını ilan eden Esenyurt'un kötü şöhretinin başta göçmen akını olmak üzere sosyolojik birçok açıklaması var elbette.
***
BÜYÜME BEKLENTİSİ YÜKSELİYOR
HSBC'nin ardından ABD menşeli çokuluslu yatırım bankası Goldman Sachs da Türkiye'ye yönelik 2021 büyüme beklentisini yükselterek revize etti.
Goldman Sachs ekonomistlerinin hazırladığı raporda, 2021 için Türkiye büyüme beklentisi yüzde 4 seviyesinden yüzde 6'ya çıkarıldı.
Geçtiğimiz haftalarda Capital Economics, Oxford Economics ve IMF'den de güzel haberler gelmişti. Türk Lira'sının 2021'in başından bu yana en iyi performans gösteren gelişmekte olan ülke para birimi olduğu açıklanmıştı.
Salgında vaka sayısı bir azalsa, normalleşmeye başlasak asıl o zaman büyümeyi görün siz.
Elbette ekonomideki büyümeden elde edilen gelir tabana yayılırsa, düşük gelirli vatandaşların geliri artarsa anlamlı olur.
***
SERENAY'IN AMELİYATINA VALE Mİ GİRDİ?
Ünlü oyuncu Serenay Sarıkaya'nın geçtiğimiz Ekim ayında özel bir hastanede estetik operasyonla silikon taktırması basına sızmıştı. Serenay yarım kalan işlemlerini doktorunu eve çağırarak devam ettirmiş ve olayın duyulmasından şikayetçi olmuştu.
Bunun üzerine olayla ilgili soruşturma başlatan hastane yönetimi, vale olarak çalışan kişiyi operasyonu duyurduğu gerekçesiyle işten çıkardı.
Peki, vale nereden biliyor Serenay'ın göğüslerine silikon taktırdığını? Ameliyata vale de mi katıldı? Böyle bir şey olmayacağına göre valeye kim söyledi?
Ya da doğru soru şu olmalı: Cerrahı, hemşireyi mi, yoksa gariban valeyi mi işten çıkarırsınız?
Özetle Serenay bu haberi Maldivler'de okuyup 'yaşasın yine haber oldum' diye sevinirken bir emekçi işsiz kaldı.
***
FENERBAHÇE, GUSTAVO'SUZ OLMAZ
Fenerbahçe'de kötü gidişatın faturasını Mesut Özil'e çıkaranlara katılmıyorum. İstatistikler maç eksiğine rağmen Mesut'u en verimli oynayan futbolcular arasında gösteriyor, pas isabet oranı çok yüksek.
Fenerbahçe'yi asıl yıkan Luiz Gustavo'nun sakatlığı. Takım Gustavo'nun olmadığı dört maçta üç yenilgi aldı.
Özil ve Sosa ikilisiyle sahada olduğunda orta sahası çok kırılgan oluyor.
Fenerbahçe Gustavo'nun dönüşüyle toparlanır ama Galatasaray'a yenilerek sarı kırmızılıları havaya soktular.