25 yaşındaki genç oyuncu Gülderen Güler, Sabah TV'nin bu haftaki konuğu oldu. Hayatıyla ilgili merak edilenlerini anlatan Güler, kariyer yolculuğundan bahsederken annesinin ne kadar destek olduğundan bahsetti. Emanet dizisiyle büyük bir çıkış yakalayan oyuncu, diziden neden ayrıldığını da ilk kez açıkladı. İşte Gülderen Güler röportajının tüm detayları…
-Bu kariyer yolculuğu senin için ne zaman başladı, oyuncu olmaya ne zaman karar verdin?
Arayışta olduğum bir dönemde, üniversite sınavına girmeden önce "bir deneyelim bakalım nasıl olacak" diye başladım. Aslında meslek olarak da yapıyım diye bir şeyle başlamadım. Annem çok istiyordu oyuncu olmamı. Annem de oyuncu olmak istemiş, olmamış. Biraz hızlı gelişti, birkaç işle görüştükten sonra bir tanesi oldu. Şanslıydım, iyi gitti. Sonra da devam etti. Çok heyecanlı bir hikayem yok.
PSİKOLOJİ OKUMAYI ÇOK İSTERDİM
-Ondan önce var mıydı aklında "şunu okurum, şu mesleği yaparım" diye…
Aa çok vardı canım. Çok şey olmak istiyordum. Mesela psikoloji okumayı çok isterdim ki hala psikolojiyle ilgili çok şey okuyorum, araştırıyorum. Çok ilgimi çekiyor. Bir de bu aralar 'modayla ilgili bir şey olabilir miydi?' diye düşünmedim değil. Oyunculuğu artık bir meslek olarak yaptığım için onları da öyle bir hobi olarak şu an hayatımda barındırıyorum.
PES ETTİĞİM OLDU!
-Ekran yolculuğun "Aşk ve Mavi" dizisi ile başlamış. Nasıldı ilk televizyona atılma hikayen?
Benim bir pes ettiğim dönem oldu. Başka bir işle görüştüm, provalar yapıldı her şey çok iyi gidiyordu. Bir anda olmadı. Farklı etkenlerden dolayı. Böyle bir küstüm, 'olmayacak galiba' dedim. Annem beni kaldırıp görüşmelere filan götürüyordu. O zaman "Aşk ve Mavi" geldi. Annem zorla 'hadi gidelim' dedi. Gittik, oldu. Çok çabuk haber geldi, apar topar şehir dışına gittim. Ailemden ilk defa ayrı kalacağım, ilk defa bu işi yapacağım. Hiçbir şey bilmiyorum. Biraz benim için zorlayıcı bir süreçti.
-Sonra bir "Kalk Gidelim" var. Ondan da biraz bahseder misin?
O da aynı şekilde. Devam eden bir işti o. Gittim, oldu.
OYUNCULUK BENDE BİR AŞK DEĞİL
-Senin oyunculuk aşkı küçüklükten gelmemiş de biraz geç keşfettiğin ve sonradan bırakmak istemediğin bir kariyer olmuş değil mi?
Hala bir aşk olarak değil ama başka bir iş de yapmak istemem, mutluyum. İnsanın yaptığı işin onu tatmin etmesi önemli ya, beni tatmin ediyor, bana haz veriyor. O yüzden devam edeceğim.
YEMİN DİZİSİ İÇİN GİTMİŞTİM, KİRAZ İÇİN UYGUN GÖRDÜLER
-Daha sonra da büyük çıkışını yakaladığın "Emanet" dizisine dahil oldun. O süreci anlatır mısın?
O da çok hızlı bir süreçti. Oraya aslında Yemin için gitmiştim, Kiraz için uygun gördüler.
KÖTÜ YORUMLAR BENİ DEMORALİZE ETTİ!
-Zaten iki dizi arasında sık geçişler oluyor, Sıla da Yemin'den Emanet'e geçmişti… Emanet dizisinin büyük bir fan kitlesi var. Sen nasıl dönüşler aldın?
Kiraz karakterine başta çok iyi yorumlar gelmedi. Beni biraz demoralize etti de bu durum. Ama sonra değişti, güzel ilerledi. Seher ile Yaman'ı çok sevdiler, çok istediler. Hep onları görmek istediler. Doğal olarak orada bir denge istedi seyirci. Onu da normal karşılıyorum ama daha önceki işlerimde hiç kötü yorumla karşılaşmadım. Burada böyle olunca 'ne oluyor ya?' dedim. Özellikle ilk karşılaştığında böyle negatif yorumlarla demoralize ediyor. Ama sonra alıştım tabii. Çok da uzun sürmedi o dönem, sonra normale döndü. Sonra zaten ben ayrıldım.
-Ama senin karakterin kötü değildi, anladığım kadarıyla görmek istedikleri senin karakterin değildi ve bu yüzden olumsuz yorum alıyordun…
Evet. 'Seher-Yaman görmek istiyoruz' durumundaydı. Ama şu an diziden ayrılmama rağmen çok güzel yorumlar geliyor. Mutluyum o yüzden.
-İlk başta sevmeseler de sonradan öyle bir benimsemişler ki izlediğim videolarının altında bu kez de ayrılmış olmana tepki gösterdiklerini gördüm…
Evet öyle oldu. Ben de şaşırdım. Ben çıktıktan sonra beni sevdiler gibi de olmadı aslında. Aa iyi yorumlar geliyor, düzeliyor bir şey gibi de oldu. O yüzden beklediğim bir şeydi aslında. Devam etseydi ben ayrılmadan önce kötü yorumlar şaşırırdım ama sonradan düzelmişti.
-Halil İbrahim Ceyhan ve Sıla Türkoğlu'yla da daha önce röportaj gerçekleştirmiştik. Set ortamının çok keyifli olduğundan bahsetmişlerdi. Sen neler söylemek istersin, nasıl ilişkileriniz, nasıl bir ortamınız vardı?
Ailemden arkadaşlarımdan çok iş arkadaşlarımı görüyorum. İster istemez bir bağ kuruluyor. Güzeldi, ben çok eğleniyordum. Güzel vakit geçiriyordum. Çok yoğun çalışıyorduk zaten. O yoğunluğun içinde insan zaten negatif bir şey olmasını istemiyor. O yüzden güzel bir süreçti.
KARAKTERİMİN HİKAYESİ BİTTİ
-Diziden neden ayrıldın bildiğim kadarıyla çok iyi gidiyordun?
Senaryosal olarak öyle gerekti. Karakterimin hikayesi bitti.
-Var mı bizimle paylaşabileceğin bir set anın?
Biz Nevşehir'deyken -20'lerde filan çekerdik. Karların içinde etekle çorapla çalışmıştık. Öyle zorlandığım bir anım var.
-Peki seni ekranlarda tekrar ne zaman göreceğiz? Var mı ufukta yeni proje?
Görüştüğümüz birkaç bir yer var. Büyük ihtimalle yeni sezonda tertemiz olur diye düşünüyorum. Benim çok dinlendiğim, kendime vakit ayırabildiğim bir dönem oldu. İyileşmiş hissediyorum kendimi. O yüzden yakındır.
KENDİMLE ZAMAN ZAMAN BARIŞIĞIM
-Peki biraz da sana dair konuşalım. Kendinle barışık biri misin? Değiştirmek istediğin fiziksel bir özelliğin veya bir huyun var mı?
Kendimle zaman zaman barışığım. Her gün barışık değilim. Bazen kendimi olduğum halimle çok iyi hissediyorum. Sanırım moduyla alakalı insanın bu. Kendini beğenmiş demeyelim ama genel olarak ben kendinden memnun bir insanım.
-Peki biraz da aşk konuşalım. Gülderen'in dünyasında aşk nedir?
Eskiden huzurlu olmayan ilişkilere daha meyilliydim. Ama sonra şeye dönüştü bu; bir huzur, karşılıklı bağlılık, sevgi, güven… Bunların aslında altını doldurduğu bir aşk duygusunun daha güçlü ve insanın kendini teslim edebileceği bir duygu olduğunu keşfettim. Benim için şu an daha böyle dingin, huzurlu ve güvenli bir yerde aşk.
-Var mı peki bu aşkı anlattığın bir kişi?
Buna cevap vermeyeyim (gülüyor).