Ünlü oyuncu Elçin Afacan, Sabah Youtube kanalında Yasemin Döngel'in konuğu oldu. Oyunculuk kariyerinden özel hayatına merak edilenlerini anlatan Elçin Afacan, "Zaman zaman oyuncu olmasaydım dediğim anlar oldu" sözleriyle dikkat çekti. İşte kahkaha tufanının bir an eksik olmadığı programda Elçin Afacan'ın yaptığı tüm açıklamalar...
-Öncelikle hayat nasıl gidiyor, pandemiyle aran nasıl?
İyi gidiyor. Pek hissedemedik pandemiyi biz çalışırken. Biraz yorucuydu sadece. Bir de korkularım vardı benim obsesyonluyum biraz. Ama geçirdim, aşımı da oldum.
-Biraz seni tanımak adına geçmişe gitmek istiyorum. Elçin Afacan nasıl bir çocukluk geçirdi?
Çok güzel bir çocukluk geçirdim. Ben çok kalabalık bir ailede büyüdüm. Bizim evde bir sofra kurulduğunda üç kere kurulurdu. Büyüklere, ortancalara ve küçüklere olarak. Çok büyük bir ailede büyüdüğüm için de paylaşmakla alakalı, oyun oynamakla alakalı boş bir zamanım olmazdı. Hiç "Çok sıkıldım ya" demezdim. Öyle güzel bir çocukluktu kısaca.
-Oyunculuk aşkı da mı çocukluktan geldi?
Evet. Ben üçüncü sınıftayken sahneye çıktım. Aslında ben küçükken dansöz olmak istiyormuşum (gülüyor). Kuzenim doktor olmak istiyormuş, ben de dansöz olmak istiyormuşum. Hayalimiz; onun hastaları gelecek ben hasta karşısında oynayacağım (gülüyor). Sonra anneannem kızınca ani bir değişiklik yaptım. Sonra hayat bir şekilde buraya getirdi.
ZAMAN ZAMAN "OYUNCU OLMASAYDIM" DEDİĞİM OLDU
-Oyunculuğun dezavantajları var mı? Hiç yöneldiğin için pişmanlık duyduğun oldu mu?
Demedim ama bazen başka sebeplerle bunu söyledim. Yaptığım meslekten dolayı değil de, bazen mesleğimizi yokluklar içerisinde yapıyor olmaktan dolayı bunu söyledim. Zaman zaman dediğim oldu, yalan yok. Keşke bu mesleği daha iyi şartlarda yapabiliyor olsaydım, keşke.
-Hayat senin için kolay mıydı?
Tabii ki benim hayatım için şükürler olsun binlerce kez. Ne hayatlar var… Ama benim de hayatımın kendine göre zorlukları oldu. İyi geldim bu yaşa kadar sağlam geldim (gülüyor).
BAZEN YALNIZ KALMA ARZUSU DUYUYORUM
-Set dışında bir gününü nasıl geçirirsin?
Öyle bir gün kalmıyor aslında. Evde oturduğum gün iki yıl içerisinde yirmi günü geçmemiştir. Ama genellikle arkadaşlarım ve ailemle olmaktan çok mutluyum. Gırgır şamata yapalım, sabahtan akşama gece olur. Bazen çok yalnız kalma arzusu duyuyorum. Bütün dünyayı bir tuşa basıp susturma arzusu duyuyorum. Bazen de evde oturup hobilerimi yapmaktan hoşlanıyorum.
ÇOK REZİL OLMUŞ HİSSETTİM
-Hiç unutamadığın bir set anısı var mı diye merak ediyorum...
Bir parti sahnesi çekiyoruz. Dizimizdeki Tahir karakteri yeni gelmişti. Hoca yanımıza geldi, Kerem'lerle prova yapıyorlar. O anda bana döndü dedi ki; "Tahir'le sana aşk yazacaklar." "Ah öyle mi?" dedim ve tanımadığım çocuğa kur yapmaya başladım. Çocuk da hoca da bana tuhaf tuhaf bakıyor. Ve hoca beni bir süre izledi. Sonra bana, "Yalnız daha Tahir'in haberi yok" dedi. Çocuğa çok rezil oldum. Sonra gittim, "Ne olur kusura bakmayın oyun yapıyordum ben role girdim" dedim. Çok rezil olmuş hissettim. Bir saat çocuğuna işve cilve yaptım. Çocuğu canım çekti gibi oldu.
AŞK KOŞULSUZ ŞARTSIZ SEVEBİLMEKTİR
-Madem aşka girdik şundan devam etmek istiyorum: Elçin'in dünyasında aşk nedir?
Koşulsuz şartsız sevebilmektir. 5-6 yıldır bunu yapmaya çalışıyorum hayatımda. Çünkü durumu olduğu gibi kabullenmek hem bir denge, hem de bir huzur getiriyor insana. Yani bunu böyle kabul et, bunu böyle sevemiyorsan demek ki bu sana uygun değil.
-Yeni biri ile tanıştığında ilk önce neye dikkat edersin?
Beni ilk önce gözleri etkiler insanın. Biraz tutuğumdur da bu konuya, insanlar konuşurken yalan mı gerçek mi söylediğini gözleriyle ele veriyor çünkü. Bir de diş ve ele biraz bakarım. Sonra en önemlisi; merhametli mi, vicdanlı mı, dengeli mi? Umarım narsist değildir. Böyle bir takım kriterler var.
-Hayata karşı seni güçlü kıldığına inandığın bir sloganın var mı?
Birden çok var. Benim bir takım dönemlerim var. O dönemlerde hep kendimi motivasyon olarak ayağa kaldıracak cümlelerim var. Ama en çok kullandığım; varım. Küçüklüğümden beri hep "Varım". Sen ne dersen de ben "Varım". Varsam güzelim, iyiyim. Daha ötesi olabilir mi?
KISA SORULAR
-Çok keşkeleriniz var mıdır hayatta?
Ortalama. Ne yok diyebilirim, ne var diyebilirim.
-Gamsız biri misiniz?
Hiç değilim. Bazı dönemlerim var, inanılmaz gamsız olurum. Ama onun haricinde çok değilimdir.
-Takıntı derecesinde bir huyunuz/özeliğiniz var mı?
Var. Obsesyonluyum bu pandemiden beri titizlikle alakalı büyük sıkıntılarım var.
-Hiç terk edildiniz mi?
Edildim, edilmez miyim? Bir tanesi çok korkunçtu. İlk aşık olduğumu varsaydığım kişiyi başka birisiyle el ele görmüştüm. Bir hafta sonra kız benimle yüzleşti. O korkunçtu ama bir gün film yaparsam böyle bir sahne olmalı.
KEŞKE BENDEN BİR TANE DAHA OLSA
-Nasıl bir arkadaşsınız?
Ben mükemmel bir arkadaşım. Keşke benden bir tane daha olsa da benimle arkadaşlık edebilse (gülüyor). Ben gülmeyi ve eğlenmeyi sevdiğim için eğlenirim, eğlendiririm. Gırgır olsun sabaha kadar otururum, hiç sıkılmam.
-Her söylenene kolayca inanır mısınız?
Kişilerin ağızlarından çıkanları birinci düzeyde doğru kabul ederim. Ama eğer ki onun altında bir şey olduğunu seziyorsam "Sen yalan söylüyorsun" demem. Ama ona onu anladığımı ifade ederim. Bazen de patavatsızlığım tutar yalan yok. Tak diye söylerim, içimde kalmasın.
-Neyi asla affetmezsiniz?
Ben öyle hayatımdan çok fazla insan çıkarmam, çok da almam. Ama çıkardığım bir iki kişi var. Bir tanesine üç yıl, bir tanesine beş yıl katlandım. Biri yirmi, biri on beş yıllık arkadaşlarımdı. Şunu yaptılar diye örnek gösteremem ama bendeki hissi anlatamam. Kendimi birinin yanına gittiğimde mutlu hissetmiyorsam o kişi benim hayatımda olmamalı.
BUGÜNE KADAR İNCE DÜŞÜNCELERİMİ ANLAYABİLEN BİRİSİYLE TANIŞAMADIM
-Romantik biri misiniz?
Ben çok komik biriyim bence. Romantik de bir insanımdır ama romantik bir şey olunca bana bir gülme geliyor (gülüyor). Çok ince düşüncelerim vardır ama hiç bugüne kadar onu anlayacak birisiyle tanışamadım.
3-4 YILDAN BERİ HİÇ KİMSEYLE BİRLİKTE OLMADIM
-Peki, şıpsevdi biri misiniz?
Değilim. Birinden birine kolay atlayamam, aşk ise eğer bahsettiğimiz. Son sevgilimden ayrılalı üç yıl filan oldu, dört yıl oldu belki de saymayı bıraktım (gülüyor). O günden bu güne daha hiç kimseyle birlikte olmadım. Çünkü çok kolay birisine adapte olamıyorum.
-Kendini güzel buluyor musunuz?
Tabii ki buluyorum. Her bir uzvumu seviyorum, kendimle barışığım. Mutluyum böyle. Ama bizim sektörümüzde bazı işler yapabilmek için birazcık daha kilo kaybetmek gerekiyor.
-Hafızanız kuvvetli mi? Öyleyse olmamasını diler miydiniz?
Hafızam çok kuvvetlidir. Görsel hafızam çok kuvvetli, gördüğümü unutmam.
-Hiç linç yediniz mi?
Yedim. Bir yanlış anlaşılmaydı.
-Cimri biri misiniz?
Hayır.
KÜPESİZ SOKAĞA ÇIKMAM
-En çok neye para harcarsınız?
Yemeye içmeye, görmüyor musunuz? (gülüyor). Çok seviyorum bir yere gidelim, gezelim. Onun haricinde ben bir takı manyağıyım. Küpesiz sokağa çıkmam. Bayılıyorum yani. Bir de ruj. Bir küpem bir de rujum olsun ben dünyanın en güzel kadınıyım.
-10 yıl önceki …'ya ne söylemek isterdiniz?
Daha az üzül, daha çok sevin, koşulsuz yaşa.
PARA PARA PARA
-Kaç para verseler şuanda yaptığınız mesleği değiştirirsiniz?
Beni iki nesil götürecek para verseler hemen bırakırım.
-Kaç para verseler en sevdiğiniz insanın ayağını kaydırırsınız?
En sevdiğim insan ailemde, ailemin ayağını kaydıramam ben. Yapamam. Ama arkadaşlarımı düşünürdüm (gülüyor). Bak mesela Alican'ın ayağını dört bin liraya kırarım (gülüyor). Yok şaka yaptım, kaydırmam. Karmaya inanıyorum, çok derinden inanıyorum hem de. O yüzden döner gelir beni bulur. O yüzden yapmam.
-Kaç para verseler hafızanızın bir bölümünün silinmesine izin verirdiniz?
Yok, vermem. İyileri de kötüleri de vermek istemem.
-Kaç para verseler sosyal medyadan 1 ay uzak dururdunuz?
1 milyon TL'ye yaparım. 1 ay ne ki, tatile çıkar gelirim bitti gitti.
ÜZERİMDE MUTLAKA SARI BİR ŞEYLER OLMASI LAZIM
-Kaç para verseler, uğurunuz olarak gördüğünüz ve asla birine vermeye kıyamadığınız bir şeyden vazgeçerdiniz?
Benim iş için uğurlu bir şeyim var, aşk için uğurlu olan bir şeyim var, kendimi iyi hissetmek için uğurlu bir şeyim var, şansım yaver gitsin diye uğurlu bir şeyim var… O gün onu takarım, o gün onu giyerim filan. İlla bir iş görüşmesine giderken üzerimde sarı bir şeyler olması lazım, altın sarısı mesela. Güzellikleri çekiyormuş gibi geliyor bana.
Ama veririm, bir tane. Aşk için olanı veririm mesela zaten belli ki bir işe yaramıyor (gülüyor). Ucuza da gitmesin bir iki bir şey yaşattı bize, 100 milyon dolara verirdim.