Ekran vaizlerinin sayısı hızla artıyor.
Bu son derece doğal, hatta 'gecikmeli' bir durum. Zira televizyonun anavatanı ABD'de pazar günleri ekran neredeyse dini ve ahlaki konuşmalar yapan vaizlerle dolu.
Televizyonda en fazla reyting alan ve dolayısıyla en çok para kazananlar da bunlar. Trilyonluk villalarda yaşıyor, limuzinlerde geziyorlar. Hatta ABD'de sadeci dini vaaz yayınlayan televizyon kanalları bile var.
Televizyondaki her yeniliği ABD'den alan televizyon sektörümüz de sonunda 'vaizlerin reytinglerini' fark etti. Şimdi neredeyse her kanalın bir din konuşmacısı var.
İşte ekran vaizleri için bir mini değerlendirme:
HATİPOĞLU GERÇEĞİ
Prof. Nihat Hatipoğlu, değişmeyen çizgisi ve güvenilir, samimi duruşuyla ekrandaki ilahiyatçılar arasında farklı bir konuma sahip.
atv izleyicileri, o ne zaman ekrana açıksa; adeta ağzının içine bakıyorlar. Son derede haklılar da...
Prof. Yaşar Nuri Öztürk de Saba Tümer'in cuma programlarının gediklisi oldu.
Yaşar Nuri Hoca, televizyonda neyin iş yapacağını iyi biliyor. Zaman zaman dikkat çekmek adına sınırları zorlayan ifadeler kullanabiliyor.
Prof. Zekeriya Beyaz ise sermayesini çabuk harcayanlardan. Bir dönem ekranların vazgeçilmez karakterlerinden biri olan hocamız, şimdilerde ortalıkta fazla görünmüyor.
Belki de kendini 'mizah objesi' olarak fazla kullandırdığındandır; kim bilir?
VİCDANLARA SESLENMEK
Fethullah Gülen ise Samanyolu TV'deki vaazlarıyla çok büyük bir kitleye hitap ediyor. Dini ve ahlaki konuların yanı sıra ülke gündeminde yer alan siyasi, ekonomik ve diplomatik konulara da değinen Hocaefendi, özellikle vicdanlara hitap etme konusunda son derece başarılı bir hatip performansı sergiliyor.
Cübbeli Ahmet Hoca ise hakkında en fazla sansasyon yaratılan ilahiyatçı. Ancak televizyonun kendine özgü kurallarını çok iyi biliyor. Vaazlarında teatral unsurları kullanıp izleyiciyi ekrana odaklamayı başarıyor.
Kullandığı dil ise; ilim adamından ziyade 'kıraathane' tarzına yakın durduğu için özellikle C ve D grubu izleyici arasında büyük talep görüyor.
Adnan Hoca ise televizyondaki vaizler arasında en renkli ama bir o kadar da 'tartışmalı' olanı.
Ful makyajlı, bol dekolteli güzel müritleriyle beraber çıktığı televizyon programları, internette tık'lanma rekorları kırıyor. Adnan Hoca, taklit yapan komedyenler için de en vazgeçilmez karakterler arasında yer alıyor.
MUSTAFA'YA DİKKAT!
Ekranların bizlere hediye ettiği son vaiz ise Kanaltürk'te Mustafa ismiyle program yapan zat. Kendisini yeni fark ettim ama çok etkilendim. Simsiyah giyiniyor. (ABD'deki örnekleri gibi)
Stüdyoda da ışıktan tasarruf edilmiş. Seyirciler ve Mustafa karanlıkların ortasında duruyor. Sanırım böylelikle daha uhrevi bir hava yaratılmaya çalışılmış. Vaaz verir gibi değil de, rastgeldiğiniz bir kahvehane müdavimi gibi konuşuyor. Bu da sıradan izleyici nazarında Mustafa'nın 'inandırıcılık' katsayısını artırıyor. Pek 'nur yüzlü' olduğu söylenemez; kirli sakalı ve sert yüz hatları ile karanlıkta görüp de yolunuzu değiştireceğiniz tiplerden ama müthiş bir hitabet yeteneği var.
'Tam zamanında' ve 'en doğru tonlamada' söylediği bir cümle, tüm stüdyoyu hüngür hüngür ağlatmaya yetiyor. Konular arasında adeta kanat çırpıyor. Bir konuyu diğerine bağlarken; nasıl geçiş yaptığını fark etmiyorsunuz bile. Dini ve ahlaki konulara çok hakim. Konuşması pek dinamik. Bilgi ve görgü sahibi olduğu da çok belli. En son Kandil gecesi rastladım, pazar sabahı da 10.00 sularında tekrarını yakaladım.
Gözünüz değerse bir bakın derim...
Bizim vaizlerle ABD'deki benzerleri arasındaki en önemli fark ise onların 'mucizeleri' ile programlarını bir 'televizyon şovuna' dönüştürüyor olmaları.
Aralarında dokunarak hasta iyileştiren mi ararsınız, canlı seansta şeytan çıkaran mı!
Umarım bu akımın bize ulaşması daha uzuuun bir süre alır...