Geleneksel POPSAV Şarkı Günleri Konseri'nin bu yıl ayrı bir anlamı ve önemi vardı. Birbirinden ünlü sanatçı ve grupların art arda sahne aldığı organizasyonun geliri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın önderliğinde Başakşehir'de inşa edilecek "Sanatçı Kent" içindeki 150 kişilik huzurevinin yapımında kullanılacaktı. Cemil Topuzlu'da 4 buçuk saat süren konser, Kral TV'den canlı yayınlanırken, en popüler sanatçıları birbiri ardına izlemek, sahne performanslarını çok daha sağlıklı değerlendirmek adına izleyenlere fikir verdi. Eh, serde "jürilik" var ya, ben de oturup, bu performanslara puan verdim, ne haddime ise?
ATİYE: Bu kız müthiş. Olağanüstü bir enerjisi var. Giyimi, kuşamı, dans yeteneği ve hemen ayırt edilebilen ses rengiyle iyi bir prodüktörün elinde harikalar yaratabilir. Ama artık cover yapmak yerine iyi bestelere ihtiyacı var. (8)
BENGÜ: Çıtı pıtı halleriyle son derece sempatik. Serdar Ortaç şarkılarını Serdar'dan daha iyi okuyabilen tek şarkıcı. Seyirci ile iletişiminde biraz kopukluk var. Keşke sırtında fosforlu trafik uyarı işareti gibi parlayan bembeyaz bikini izini bronzlaştırıcı kremle kapatmayı akıl etseydi. (7)
DENİZ SEKİ: Başından geçen kötü olaylar zaten duygusal olan Deniz'i hepten "pamuk ipliği" yapmış. Ama seyirci onu içten alkışlarıyla öyle güzel rehabilite etti ki... Şarkıları bu kadar "yürekten" okuyan pek az sanatçı var. Bunca olaydan ders çıkartıp, "Özrün efendisi en yakınım olur, diler, yoluma devam ederim" demeli... (8)
EMRE ALTUĞ: Böyle bir gecede son şarkısının bir numara olduğunu sahneden ilan etmesine gerek yoktu. "İlk çıktığımda beni Hakan Peker'e benzetiyorlardı. Bakın ne kadar komplekssiz bir adamım ki, hâlâ bu sahnede ona teşekkür ediyorum" sözü, nereye çekseniz, oraya uzayacak cinstendi. Sanırım sevgili Emre o gece pek havasında değildi. (7)
ESKİ DOSTLAR: Çok sevimliler. Estirdikleri nostalji rüzgarıyla geceye renk kattılar. Ama artık şarkılarını ve şovlarını azıcık değiştirme zamanı gelmedi mi? Eski Dostlar'ın "eskimesine" gönül razı değil çünkü. (7)
GÜLBEN ERGEN: Sunucu Murat Başoğlu'nun, "Lütfen herkes ayağa kalksın. Yoksa sahneye gelmez böyle büyük bir sanatçı" anonsu tevazu abidesi Gülben için son derece gereksizdi. Kıyafet seçimini doğru bulmasam da yine şarkılarını zevkle dinletti. (8)
MURAT BOZ: Müthiş bir sahne ışığı var. Daha ikinci dakikada bütün Açıkhava'yı ayağa kaldırdı. Tarkan'dan sonra kitleleri bu kadar heyecanlandıran yıldız çıkmamıştı. (9)
MURAT DALKILIÇ: Sahnede çok "sahici" duruyor. Tevazu ile kendine güveni birleştiren etkileyici bir sahne duruşu var. Ama artık "Kasaba" nın dışına çıkma zamanı geldi. (8)
EDA-METİN ÖZÜLKÜ: Teknik açıdan müziğe hakimiyetleri kendilerine büyük bir avantaj sağlıyor. Ama işin "sahne şovu" kısmı üzerinde de çalışmalılar. Bana göre gecenin en şık kıyafeti Eda Özülkü'nün giydiğiydi. (8)
SONER SARIKABADAYI: Orkestra ile dinlemeye alıştığımız şarkıları bu kez sadece gitarla "akustik" olarak icra etti. Sanki enerjisi düşük, sesi yorgun gibiydi. Ama son iki yılın en güzel şarkıları bu harika müzisyenden çıkıyor. Kanaat notuyla (8)...
ZİYNET SALİ: Allah ona insanları eğlendirmek için doğal bir yetenek vermiş. Hem kendi hem sesi giderek güzelleşiyor. Sanırım yakında Jennifer Lopez ona benzeyebilmek için estetik ameliyat olacak. (9)
EROL EVGİN: Müziğe gönül vermiş gençlerin onu en az bir kez sahnede izlemeleri şart. Seyirci nasıl avuç içine alınır, nasıl şarkıların içine sokulur, sahne şovu usta espriler ve anekdotlarla nasıl stand-up'a dönüştürülür, "ustasından" öğrenmek gerekiyor. Her zaman olduğu gibi 10 numara...
Köşemizin hacmi, gecede sahne alan sanatçıların tümünü kritik etmeye elvermiyor. Ama siz bakmayın yukarıda yaptığım ukalalıklara... Tek kuruş para almadan, ekstralarını bile erteleyerek, bu "imece" gecesine koşa koşa gelen tüm sanatçı dostlarımız aslında yıldızlı 10'u hak ediyor. En çok da POPSAV Başkanı Hakan Peker...