Ebru Şallı, Twitter'dan yazmış: "Pars bebiş, bugün ben canlı yayındayken düşüp çenesini sehpaya çarpmış. Babası hastaneye götürmüş. Dikiş için 700 lira istemişler. Bir başka hastanede sadece bantlayıp eve yollamışlar. Gerçekten çok yazık. Başka diyecek bir şey bulamıyorum."
Var var, diyecek çok şey var... Özel hastanelerde kapıdan içeriye girdiğinizde, önce sağlık sigortanız sorulur. Eğer sigortanız varsa yani yolunacak kaz olmaya müsaitseniz, ultrason ve MR çektirmek Allah'ın emridir.
En küçük ameliyat için bile hasta, tam bir check up'tan geçirilir ki fatura şişsin! Reçeteler ise gereksiz ilaçlarla doldurulur. Özel hastaneler zaten; faturayı şişiren, hastaları gereksiz yere kesip biçen doktorları sever!
DEVLET HASTANESİ İYİDİR
Yanlış teşhisler de, genelde devlet hastanelerinde fark edilir. Özel hastanelerin ruhu pazarlamacıdır. Çağrı merkezleri zırt pırt telefon açıp "Ucuza check-up kampanyamız var" der. Bir de özel hastanelerin çoğunda acil servis laf olsun diye vardır!
Kendimden de örnek vereyim: Adı sanı duyulmuş bir özel hastanede, oğluma ameliyat yapılması için neredeyse psikolojik baskı uyguladılar!
Bir de devlet hastanesine götürelim dedik. Doktor "Yok bir şeyi bu çocuğun" dedi. Ben de "Tahlil bile yapmadınız, oysa bize acil ameliyat olması gerektiği söylendi" dedim.
Doktor da gülerek sordu:
"Özel hastaneden geliyorsun, değil mi?" Haklı da çıktı, bizim oğlanı boşuna ameliyat edeceklermiş!
Elbette görevini Hipokrat yeminine göre yapan doktorlar ve özel hastaneler de var, lakin özel hastanelere olan güven her geçen gün azalıyor.
Siz siz olun, sağlığınızla ilgili önemli kararlardan önce mutlaka devlet hastanesine de uğrayın. Aslında hep uğrayın. Tanıdığım bazı sanatçı dostlarım da artık devlet hastanesine gidiyor!
AK Parti'nin en büyük hizmetlerinden biri de devlet hastanelerine çeki düzen vermek oldu. Eskisi gibi sıra beklemek de yok; telefonla randevu alıyorsunuz.