Atv dizisi 'Bir Zamanlar Çukurova'da 'Ali Rahmet Fekeli' rüzgarı esiyor. Feleğin çemberinden geçmiş 'Fekeli' karakterinin duruşu ve söylediği özlü sözler, fenomen dizi 'Ezel'deki Ramiz Dayı'yı hatırlatıyor. 'Fekeli'yi canlandıran Kerem Alışık rolünü ve diziyi GÜNAYDIN'a anlattı...
'Fekeli'nin böyle bir etki yaratacağına dair bir öngörüm vardı ama nasıl bir rüzgarın eseceğini bilemiyordum. Fakat öylesine kucaklayıp öylesine içselleştirdiler ki 'Fekeli'yi, dizi başlamadan önceki bütün endişelerim sessizliğe gömüldü. Endişelerimden utanır hale geldim. Bütün şiirler yağmura yazılır ama marifet buluttadır ya; senaristin, yönetmenin ve oyuncu arkadaşlarımın hakkını da sonuna kadar vermem lazım.
Bir oyuncunun, senaryoyu okuduğu zaman önceliği; oynayacağı karakteri sevmesi, karakterle bağ kurabilmesi, hikaye içinde karakterin nasıl bir yolculuk yaptığını görmesidir. Buradaki çıkarım sonucunda yüreğinin sesini dinler oyuncu. Diziyi Tims&B gibi bir yapım şirketinin çekmesi, senaryoyu Ayfer Tunç gibi bir edebiyatçının kaleme alması, Murat Saraçoğlu'nun yönetmesi beni etkiledi. Küçük bir mum ışığının bile koskoca bir karanlığı aydınlatacağını bilenlerdenim.
'FEKELİ' BİLGE BİR KİMLİK'
'Fekeli' acılı olduğu kadar acılarına sahip çıkan biri. Sabırlı, tevekkül eden, hoşgörülü, anlayışlı, bazen yoksul bir yürek gibi içli ve mahsun, bazen tokat gibi patlayıcı, bazen de yumruk kadar sert ve haşin, duyarlı, bilge bir kimlik. En büyük silahı, insanlığı. Düşünmeden hareket etmeyen ve sloganını 'Uhuletle ve Suhuletle' olarak belirleyen, sözünü esirgemeyen, 'Kalbini temiz tutmak istiyorsan dürüstlükten medet um' deyip susarak konuşmayı tercih eden biri. Ben 'Fekeli'yi kendi kalbime sığdıramayacak kadar severek oynuyorum. Ailem bana hep 'İşini elinle değil, canınla yap' dedi. Siz karakterinize inanırsanız, onu tüm hücrelerinizle yaşarsanız, izleyici de inanır. Bu duygunun izleyiciye geçmiş olması da bir oyuncunun alabileceği en büyük hediye. Mevlana'nın dediği gibi; "Kalbinizle yaptığınız her şey size geri döner."
Fekeli'nin nedenleri yeni bölümlerde öğrenilecek. Şu kadarını söyleyebilirim; 'Fekeli'nin alacak nefesi, soracak hesabı var. Adana'ya defterleri açmaya gitti.
'Yol Ayrımı' adlı dizi 30'larda, 'Ben Onu Çok Sevdim' adlı dizi 50'lerde geçmişti, bu dizi de 70'lerde geçiyor. 2000'leri de oynadığımı düşünürsek; bütün dönemlere girip çıkan bir oyuncuyum. Bu tesadüf, bilinçli bir tercih değil ama bilinçle yapılan tercihlerin bir sonucu olabilir.
Dönemlerin sadece konuşma dili değil, beden dili de, enerjisi de farklı. Bir oyuncunun arayıp da bulamadığı bir zenginlik. Ben zaten duygu ve mantık olarak dünde yaşayıp bugünde bulunduğumu düşünüyorum. Aklımda hep o eski yıllar, o eski yağmurlar var. Gözlerim bile eskidir, eski bir yerden bakar. Geçmişe bağlı olsam da bugünün olanaklarından faydalanmayı, bugünü yakalamayı da ihmal etmiyorum. Eğer bir dönem seçmek zorunda kalırsam, 70'leri tercih ederim. Hiç kimsenin ölmediği yılları... Evimizin yuva olduğu zamanları... Üç kornere bir penaltı attığımız, ağaçlara ismimizi kazıdığımız, gazozla kaşar ekmek yediğimiz, olmayacak aşklar keşfettiğimiz, içimizin sadece düştüğümüz için acıdığı yılları...
'KALBİME ÖBEK ÖBEK GÜL BIRAKIYORLAR'
'Fekeli' rolüyle ilgili son derece olumlu tepkiler alıyorum. Çok sıcak, çok samimi, insanı mutlandıran, gururlandıran övgü dolu yorumlar geliyor. Sanki kalbime öbek öbek gül bırakıyorlar.
Seçici olduğum kadar, kaderciyim de. Yüreğimin verdiği komuta inandım ve onu dinledim. Allah'a şükür ki sezgim ve karaktere olan sevgim beni yanıltmadı.
'FEKELİ'NİN O SÖZÜ BABAMIN VE DAYIMIN BİR HATIRASI'
'Fekeli'nin sloganı 'Uhuletle ve suhuletle', dayım Attila İlhan'ın senaryosunu yazdığı 'Kartallar Yüksek Uçar' dizisinde babam Sadri Alışık'ın kullandığı bir söz. Enteresan olan, bu sözü benim de özel hayatımda zaman zaman kullanmam. Bir dayı ve bir babanın hatıralarından biridir bu söz, bana kalandır. Ayfer Tunç ve Murat Saraçoğlu ile konuştuğumuzda, zaten bu yapıda olan 'Fekeli'nin böyle bir mottosunun olması konusunda mutabık kaldık. Şimdi herkesin dilinde olması da, bizim yüreğimizde kuşların yuva yapmasına neden oluyor.