23 Haziran günü gerçekleşen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin tamamlanmasının ardından ünlü isimlerin hali görülmeye değerdi.
Birçoğu yeni başkan Ekrem İmamoğlu'nu tebrik ederken, 'taraf olduğu' belli olan bazı isimlerin de 'Madem sonuç belli, şerit değiştirelim' demesi dikkat çekiciydi.
HOCA'YA ALKIŞ
Seçim günü öncesi ve sonrasında olmayan ateşi körüklemek isteyen ünlülerden oluşan bir 'yangın' grubu da vardı. Bunların başını çeken isim Gani Müjde'ydi. Müjde, 'İDO, 21 Haziran'dan başlayarak onlarca seferi iptal etmiş. Avşa, Bandırma, Bursa, Marmara Adası filan... Sebep, tarife değişikliği... Zamanlama manidar' diyerek Twitter'da algı operasyonu yapmaya kalktı.
Ancak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr.
Fahrettin Altun, öyle bir cevap verdi ki, Müjde tabir-i caizse neye uğradığını şaşırdı.
Altun'un "Sadece bu değil Gani Bey! Yüzerek de kimse geçemesin diye denize elektrik vereceklermiş.
Hasbelkader sandığa ulaşan olursa diye uçan mühür mürekkebi bile yapmışlar. En son teknoloji diyorlar" diye attığı tweet, Gani Müjde'ye kapak oldu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olan Prof. Dr. Fahrettin Altun'un iletişim noktasındaki başarısı ortada ve bize de 'Hocam iletişimi bitirmiş' diyerek alkışlamak düşüyor.
Yandaş değil, omurgalı duruş sergileyenler
Seçim akşamı sonuç belli olduktan sonra duruşunu hiç bozmayan ünlüler de vardı. Aslında başka zamanlarda çok daha fazla gibi görünseler de o akşam bu sayılı isimler arasında Hasan Kaçan, Uğur Işılak, İsmail Hakkı ve Yusuf Güney de yer aldı. Özellikle Yusuf Güney'in, Binali Yıldırım ile olan paylaşımı dikkat çekiciydi.
Güney, duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Tek amacı hizmet olan, saygısını, terbiyesini, üslubunu, duruşunu, çizgisini bozmayan Sayın Binali Yıldırım, siz hiçbir zaman makam mevkici olmadınız. Nerede olsa halkınız için göreve hazırsınız ve bizler de her daim sizlerin yanınızdayız. Bana ister yalaka deyin, ister yandaş; iki cihan bir araya gelse duruşumu, çizgimi hiçbir zaman bozmayacağım.
Saygılar dilerim." Yusuf Güney'e 'Yandaş veya yalaka değil, omurgalı' demek yeterli sanırım. Bu tabir, yukarıda belirttiğim isimler için de geçerli...
Dokunulmazlığın mı var Manuş Baba?
Manuş Baba adıyla tanınan müzisyen Mustafa Özkan, Edirne Keşan'da bedelli askerlik yapıyor.
Manuş Baba'nın asker tıraşlı, saçsız- sakalsız fotoğrafı ise herkes tarafından günlerdir konuşuluyor. Ben de 'Baba gitti, Manuş kaldı' cümlesini kullanmaktan kendimi alamıyorum.
Saç ve sakalı ile oluşturduğu karizmasını yitiren Manuş Baba'nın asker ocağında canının sıkkın olduğunu öğrendim.
Asker arkadaşlarını 'Fotoğrafımı kim paylaştı?' sorusu ile sıkıştıran Manuş Baba'nın, hatıra fotoğrafı çektirdiği kişileri bunalttığını öğrendim.
Sosyal medyada yapılan geyiklerden dolayı kendisini kötü hisseden Manuş Baba'nın bu denli dedektiflik yapmasını ve söylenenlere bozulmasını anlamak pek mümkün değil. Ne olacağını sanıyordu ki? Karizmasının elden gittiği bu halinin dokunulmazlık kalkanı içerisinde değerlendirilip kimsenin söz söylemeyeceğini mi?