Ata Demirer, sinemada yeni bir ekol yarattı: Kuzey Ege komedisi... 'Eyyvah Eyvah' serisi ile başlayan zincirin son halkası, yarın vizyona girecek 'Hedefim Sensin' oldu. Bu kez Güneydoğulu bir çiğ köfte ustasının mafyadan kaçmak için sığındığı Gökçeada'da gerçek aşkı ve mutluluğu yakalaması resmedilmiş.
Ata Demirer'in Kuzey Ege komedilerini seviyorum.
Çünkü yazlarımı geçirdiğim yörelerin kokusunu burnuma, lezzetlerini damağıma çalıyor.
Kış ortasında hasretini çektiğim ne varsa önüme koyup beni avutuyor.
Ata, sadece iyi bir oyuncu değil, aynı zamanda harika bir senarist. Bunu becerirken de çocukluğunu geçirdiği Kuzey Ege'nin insan cevheriyle heybesini dolduruyor.
Kuzey Ege'nin insanı biraz gamsızdır. Hayattan keyif almasını bilir ama aynı zamanda herkesin derdini de kendine dert edinmekten kaçınmaz. Rahattır ama bir o kadar da yardımseverdir. Ve en önemlisi, acayip komiktir...
Yani acı ile tatlıyı karıştırıp öyle bir kıvamda önünüze koyar ki, lezzetine doyamazsınız.
Tıpkı dünyanın en lezzetli barbekü sosunun hardal ile balın karışımından oluşması gibi. Ata da öyle yapmış, çiğ köftenin acısına, Kazdağları'nın çiçek balını katmış.
Film komik, hem de çok komik. Bunda Ata'nın yeteneği kadar, partneri, daha doğrusu tuluat deyimiyle 'Pişekar'ı Demet Akbağ'ın da büyük rolü var. Ama 'Yarım Hasan' rolünde harikalar yaratan bir İlker Aksum, ilk kez 'kasaba kızı' kimliğine bürünen sıcacık bir Gonca Vuslateri var ki, seyrine doyum olmuyor. Öyle ki; insan, biraz zayıf kalan finali bile görmezden geliyor.
Teşekkürler Ata Demirer ve saz arkadaşları... Sayenizde her kış iki saatliğine çok sevdiğim Kuzey Ege'ye astral seyahate çıkıyorum.
Kimsenin de 'güle güle' demesine gerek kalmıyor. Çünkü zaten acayip gülüyorum.