2000'li yılların başından bu yana hepimiz kendimizi teknolojiye bir şekilde adapte etmeyi başardık. Elbette bu başkalaşım sürecinde herkes var olamadı. Kısacası her kuşak beklenildiği gibi dijital dünyaya ilk adımı atmada kolay nefes almadı. Ancak şunu unutmamak gerekiyor ki artık iyi ya da kötü herkes bir şekilde teknolojinin dünyayı değiştiren bir 'gerçek' olduğunun farkında. Gerçek tanımını özellikle kullanıyorum çünkü dijital dünyanın temelleri atılmadan önce teknoloji hepimiz için bir hayalden başkası değildi.
VERİLERİN CUMHURİYETİ
Dijital kimliği olan ve artık bu dünyada doğmaya hazır olan insanlık, ilk adımını internet ağlarını genişletip herkese ulaşmak olarak attı. Siber dünyanın dahileri, algoritmalarını yazdığı programlarla cazip evrenler yarattı ve bu evrenlere sanal kişiliklerimizi aktarmamız için bizlere şans verdi. Bunlardan birincisi mail sisteminin ortaya çıkması, ikincisi de Facebook. 2004 yılında birkaç üniversite öğrencisinin temelini attığı bu 3 boyutlu dünyaya geçiş hepimizi şaşırtmıştı. Uzun zamandır görüşmediğimiz, uzakta olan arkadaşlarımızla tekrardan bu sanal platform üzerinden bir araya gelebiliyorduk. Elbette her girişim gibi bu girişim de büyüdü, yol aldı, genişledi, verileşti… Hal böyle olunca büyüyen şirketlerin dertleri de büyük olur derler bilirsiniz. Veri konusunda yaşadığı skandallar artık Facebook'un 3D sistemden 4D'ye geçtiğini hepimize göstermiyor mu? Bu üç boyutlu evrenden dört boyutlu olana geçiş çok uzakta değil, 4D'nin baş harflerinde saklı aslında; Değerli Dataların Dijital Dünyası!
YENİ BİR ÇAĞ!
Biliyorsunuz ki tarihe damga vuran olaylar bir çağı kapatır yenisini açar. Kavimler Göçü'nden Fransız İhtilali'ne, İstanbul'un Fethinden ilk bilgisayarların icadına kadar bu önemli olaylar çağları değiştirdi. Günümüz uzay çağında ise sınırların kalktığını, yeni arayışların insandan çok öteye taşındığını biliyoruz. İnsanlık bu dünyanın en değişilmez parçası sonuç olarak ve bu yeni çağa geçişteki en önemli aktör. Her şeye rağmen bu dört boyutlu dünyada dijitali kontrol edebilecek tek unsur da insanlık.
PARDON TANIYAMADIM!
Dört boyutlu dünyanın getirdiği çok değerli unsurlar olsa da tehlikesinden de sakınmamız gereken bir sürü detay var. Bilinmeyen takipçiler. Bu bilinmeyen dijital kimlikler internetin en ücra köşelerinden en bilindik merkezlerine kadar gezer, nerede bu dünya hakkında çok şey bilmeyen kişi varsa kandırmaya çalışır ve sanal düzenin kurbanı haline getirir. Şunu unutmamak gerekiyor ki, dört boyutlu dünyaya adapte olurken, bunu en doğru ve güvenli bir biçimde yapmamız şart. Bilmeden attığımız her adım, bilinmeyen bir takipçi için avantaj olabilir, dikkat!