Geçenlerde sahte banka kurup aylarca milleti dolandırarak 500 milyon lirayı cebe indirenleri yazmıştım. Bu aralar haber bültenleri dolandırıcılık haberlerinden geçilmiyor.
Sahtekarlar, dönerci dükkanını devretmek isteyen adama bir miktar kaparo verip "Biz bir 15 gün deneyelim, bakalım ne kadar iş yapıyor. Ondan sonra üzerimize alırız" demişler. O süre içinde çevre esnafın güvenini(!) kazanıp kasaba 5 bin, fırına 4 bin, içecek firmasını 6 bin lira takıp, bir de dükkandaki 3 bin lira değerinde limonata-ayran makinesini alarak sırra kadem basmışlar. Aynı gün, aynı bültenden bir haber daha: Adamın biri siyah pantolon, beyaz gömlek giyip düğün salonlarını gezmeye başlamış. Düğün sahiplerine kendini şef garson olarak tanıtıp hepsinden bahşiş toplamış. (Bahşiş deyip geçmeyin, her birinden 200-300 lira almış) Ertesi gün bir haber: Lise mezunu kadın, avukat cübbesi giyip adliyede dolaşıyormuş. Oğlunu hapisten kurtarmasını isteyen müvekkilinden(!) tam 100 bin lira çarpmış. Adana'da uyanıklar, akrabaları ve arkadaşları adına taksitle aldıkları sıfır kilometre araçların tampon, çamurluk, far, motor kaputu, hava yastığı gibi orijinal parçalarını söküp yerine çıkma ve hasarlı parça takarak önceden belirledikleri kavşaklarda bekleyen ağır vasıta araçlara arkadan çarpmak suretiyle bilerek kaza yapmışlar. Sonra tekrar aracın orijinal parçalarını kullanıp tamir etmiş gibi göstererek sigorta şirketlerini dolandırmışlar.
Telefonda kendini savcı, polis diye tanıtanlar "Hesaplarınız FETÖ/PKK'nın eline geçti" diyerek koca koca profesörleri bile kandırarak paralarına konuyorlar. Yalnız yaşayan ninelerin evine giren dolandırıcı kadınlar, "Getir bakalım şu altınları, paraları, okuyalım da bereketi artsın" diyerek kefen paralarını götürüyorlar. Kendilerine elektrik firması personeli süsü veren sahtekarlar "Borcunuz birikmiş, bize biraz para verin de bugün elektriğinizi kesmeyelim" diyerek, yaşlı çiftleri mağdur ediyorlar. İnternetten cep telefon sipariş edip kargodan patlıcan alanları saymıyorum bile...
Alışverişte, ticarette, hatta evde otururken bile "Acaba dolandırılır mıyım, kazıklanır mıyım?" korkusuyla, sürekli elimiz popomuzda yaşar olduk. Birbirine zerre güvenmeyen insanların ülkesi haline geldik. Bu paranoya, nasıl psikolojik ve sosyal sorunlara yol açar, orasını uzmanlara bırakıyorum. Ama bildiğim bir gerçek var: Tıpkı Yılmaz Erdoğan'ın 'ibretlik' filminde anlattığı gibi bir Sazan Sarmalı'nın içinde debelenip duruyoruz...
(Bu yazıya tam son noktayı koymuştum ki cep telefonuma tanımadığım numaradan bir mesaj düştü. "THY Kayıp Eşya Bürosu, Samsung Galaxy S8 cep telefonlarını yüzde 85 indirimle satışa sundu. Sipariş için: http//pc.tc/MwZr..." Yerseniz yani...
Sahte servislere dikkat!
Alın size içimizdeki şüphe bulutlarını artıracak bir gelişme daha: Önemli uyarı, semtimizde harika paylaşımlar yapan ve annelerin yer aldığı bir Whatsapp grubundan geldi. Bir veli, sabah çocuğuyla birlikte okul servisini beklerken, önlerinde bir minibüs durmuş. Şoför demiş ki, "Sizin servis arızalandı. Yerine bizi gönderdiler. Alalım çocuğu..." Veli şüphelenmiş, bindirmemiş çocuğunu. Sonra okulu aramış. Okul yönetimi "Böyle bir olaydan haberimiz yok. Sizin servis, trafik yoğunluğundan gecikti, birazdan orada olacak" deyince faciadan döndüklerini anlamışlar. Meğer çocuk kaçırmanın yeni yöntemi buymuş. Evinin önünde yalnız ya da velisiyle birlikte servis bekleyen çocukları işte bu yöntemle avlıyorlarmış. Artık fidyeciler mi, sapıklar mı, organ tacirleri mi bilinmez ama bu konuda son derece uyanık olmakta fayda var. Özellikle çocuklarınıza sıkı sıkı tembihleyin, e mi!
Şeref kürsüsü
Niğde Çiftlik Belediye Başkanı Serkan Güzel, kent çöplüğü çevresinde soğuktan titreyen sokak hayvanlarını görünce emir verip dozerlerle onlar için mağaralar yaptırdı. Bravo 'Güzel' adam.
Zap'tiye
Doktorlu dizi furyasına hastane yetişmiyor. Devlet acil olarak yeni şehir hastaneleri inşa etmeli.
Ne demiş?
Minik oğlu, doğduğu hastanede 'kız' olarak kaydedilen baba, haber bülteninde isyan ediyordu: "Bu yüzden sünnet ettiremiyoruz. Peki biz bunu nasıl evlendireceğiz? Hollanda'ya mı götüreceğiz?" (Hollanda'da eşcinsellere resmi nikah kıyılabiliyor)