Ekranlarda dönüp duran 50'den fazla dizi var. Peki sizin her hafta iple çektiğiniz, yayın gününü ve saatini sabırsızlıkla beklediğiniz, 'Acaba bu hafta ne olacak?' diye meraklandığınız kaç dizi var? Bir?
İki? En fazla üç mü? Peki o zaman diğerleri ne olacak?
Bunun adı resmen enflasyondur. Yani ziyanlık...
Okur mektuplarından ve çevremde konuşulanlardan anladığım kadarıyla, insanlar dizi izlemekten fena halde sıkıldı. Reyting sonuçları da dizi izleyicisinin hızla eridiği sonucunu veriyor.
Bunun pek çok sebebi var. En başta da 'Bu millet her şeyi yer' düz mantığı... Ama artık ekran başında eski izleyici yok. Önünde bilgisayar, tablet, akıllı telefon var. İstediği diziyi, istediği zamanda, üstelik 'reklamsız' izleyebiliyor. Sadece yerli dizileri mi? Adamlar nasılsa bizimkilerin feriştahını yapmışlar. Açıyor bilgisayarını, ABD'de yayınlanan şahane diziyi ilk gösteriminden en geç 24 saat sonra takır takır izliyor. Yani artık kimsenin televizyon kanallarının akışına tabi olmasına, yani onların keyfini beklemeye ihtiyacı yok. Herkes kendi televizyon kanalını kurmuş, kendi televizyonunun patronu olmuş.
Madem televizyon seyircisi bu kadar 'seçici' oldu, o halde sektörün de kendini yenilemesi, çok daha dikkatli ve özenli olması gerekiyor. Yoksa sektör kendi içine doğru çöktü, çökecek...
Diyeceğim o ki; 'Genç kızla yakışıklı delikanlıyı uzun uzun bakıştırayım, arkasına da haftanın popüler şarkısını dayayayım, araya iki hastane, bir karakol sahnesi sokuşturayım, olsun size dizi, gelsin bize para' devri çoktan kapandı efendiler...