Destan'ın on ikinci bölümünde Batuga'nın geçmişi aydınlanırken, Batuga'nın avucunda Oğuz Han gibi kan pıhtısıyla doğmasını Gök Tengri'nin işareti gören Alpagu Han büyük bir sevinç yaşadı. Alpagu Han'ın, oğlu Batuga'nın sol ayağına ve diğer eline bakıp sakat doğduğunu anlamasıyla kısa sürede sevinci, hüzne dönüştü.
On yıl adsız yaşayan, yarım ve eksik tegin diye çağırılan Batuga'nın, Ulu Ece'nin zehirlenmesini önleyerek hayatını kurtarması ile adı konur. Alpagu Han devlet erkanı ve ailenin bulunduğu bir törenle oğluna gizli kahraman anlamına gelen Batuga ismini verir.
Hırsını alamayan Alpagu Han, hesap sormak için gittiği Dağ Hanlığı'nda Batuga'nın dedesi ve Akkız'ın babasını da öldürdü. Bu acılı günde tanışan Akkız ve Batuga birbirini hiç unutmadı ve kaderleri çocukluklarında yazıldı.
Kaderi çocukluğunda yazılan Batuga geçmişiyle yüzleşerek "Benim anam tam dokuz kere gebe kalmış. Ben sımsıkı tutunmuşum, yaşamışım. Bunun için beni Yaradan'a borcum var. Kanıma kut bağışlanmış, bunun için yurduma borcum var. Tahta kılıca sarılıp yazgıma dayanmamı sağlamış" diyerek yaşadığı zorluklara ve acılara rağmen mücadelesinden vaz geçmeyeceğini dile getirdi.