Türkiye televizyon tarihinin en iddialı projelerinden biri olan, Bozdağ Film imzalı 'Destan' dizisi 23 Kasım Salı akşamı ATV'de yayınlanacak ilk bölümüyle ekran yolculuğuna başlayacak. Destan'ın önceki gün de basın toplantısı gerçekleşti. Tüm ekip kamera karşısına geçerek diziyi anlattı. Keyifli anlara SABAH TV olarak şahitlik ederken, dizinin oyuncularından Destan'a dair merak edilenleri dinledik…
EBRU ŞAHİN
Öncelikle nasılsınız, heyecanlı mısınız?
Heyecanlıyız, mutluyuz. 6-7 aydır bir hazırlık sürecindeyiz. Bizden daha önce hazırlanan bir ekip de var. Temeli sağlama oturmuş işler çıkıyor. O anlamda güzel gidiyor şu anda.
Kostümleriniz harika, tam dönemine uygun olarak görüyorum sizi. Ne kadar sürede hazırlanıyorsunuz?
Dönem işi yaptığımız için gerçeklikten kopmamaya çalışıyoruz. Daha çok savaş makyajı şeklinde ilerlediğimiz için de yaklaşık 40-45 dakika filan sürüyor.
Seçtiğim karakterlerde de özellikle mücadele ruhuna, adalet arayışına ve gerçekten özünde iyiliğe dayanan karakterler olmasına dikkat ediyorum. Akkız da gerçekten gözü kara, dik başlı, zor durumlarda dahi mücadeleci ruhunu kaybetmeyen ve inandığı adalet uğruna her şeyi yapabilecek biri. O yüzden gerçekten insanların Akkız'ı sahipleneceğini düşünüyorum.
Peki Akkız ile Ebru arasında benzerlikler var mı?
Şu saydığım özelliklerin hepsi benzer özellikler. Karakterle bütünleşmeden, ondan bir şey bulmadan, kendinizden ona bir şey vermeden bir bütünlük yaratmanız çok zor. O anlamda güzel bir kompozisyon oluşturmaya çalışıyoruz karakter ile.
Tarihi bir karaktere hayat vermek hayalinizde var mıydı, yoksa sizin için sürpriz mi oldu?
Aslında ben dinlenmeyi düşünüyordum bir önceki projemden sonra. Ama savaşçı bir kadını oynamak benim hayalimdi, ilk röportajımda verdiğim bir başlıktı hatta. O yüzden teklif gelince asla hayır diyemedim. Senaryoyu okuyup, temelinin sağlamlığını gördükten sonra da gerçekten şu an çok mutlu olduğumu söyleyebilirim.
Dizi tanıtımları ile daha yayın hayatına başlamadan 50 ülkede gündem olmayı başardı. Nedir bu eşsiz başarının sırrı?
Sanıyorum yarattığımız dünyaya inanıldı. Gerçekten yurt dışından çok fazla destekleyenimiz var. Çok güzel geri dönüşler aldık. Tanıtımla, dizi haberleriyle birlikte de güzel bir yankı oluşturdu. Yapılmamış bir dönem işleyeceğimiz için de insanlar sanıyorum merak ediyorlar.
EDİP TEPELİ
Edip bey merhaba, hemen heyecanlı mısınız diye sormak istiyorum.
Heyecanlıyız tabii ki olmaz olur muyuz? Çekim süreci herhalde bir 3 ay kadar oldu. Artık bazı çektiğimiz sahneleri 2 sene önce çekmişim gibi hissediyorum yani unuttum diyebilirim bazı sahneleri. Bir an önce izlemek istiyoruz.
Tarihi anlatan dizilerin sahneleri gündelik dizilere göre daha zor olur. Kurulan platolar, dönem kıyafetleri, kullanılan ekipmanlar derken her bir detayın daha büyük önemi vardır. Özellikle at binme ve kılıç kullanma konusunda zorlandığınız oldu mu? Daha önceden bir eğitiminiz var mıydı, yoksa ilk defa mı deneyimlediniz?
At üzerine bir eğitimim yoktu. Onu ilk defa deneyimliyorum. Ama genel olarak ben çok meyilliyimdir fiziksel aktivitelere. O yüzden çok zorlandığımı söyleyemeyeceğim. Atlarla da çok iyi anlaştım, hayvanlarla da aram genel olarak iyidir çünkü. Klıç, kalkan, ok gibi konularda da karate geçmişim var benim o yüzden iyiyimdir o konularda da. Fiziksel olarak çok zorladığını söyleyemem. Çok yorulduk tabii ki ama dönem dizisi bu ve zorluklarını bilerek başlamıştık bu projeye.
Tarihi bir dizide rol almak hayaliniz miydi?
Genelde benim aklımdan geçen şey başıma gelir. Başka bir tarihi, yabancı dizi izlerken, "Şöyle bir iş gelse de oynasam" dedim. Ayşe dedi ki, "Ne dilediğine dikkat et." Dedim ki, "Hayır, gerçekten istiyorum." Bir ya da iki hafta sonra bu proje geldi.
Dizi tanıtımları ile daha yayın hayatına başlamadan 50 ülkede gündem olmayı başardı. Nasıl geri dönüşler bekliyorsunuz?
Sadece afişten ve fragmanlardan aldığımız tepkiler bizi heyecanlandırıyor. Mehmet bey "Ben diziyi izledim, harikasınız" diyor ama bakalım, iyi tepkiler bekliyoruz.
SELİM BAYRAKTAR
Selim bey merhaba, heyecanlı mısınız?
Tabii ki, heyecanlı olmasak işimizi yapamayız. Burada bir arada olamazdık.
SEYİRCİMİZİN RUHUNU SÜSLEMEYE GELİYORUZ!
Yeniden bir tarihi dizi ile ekranlara dönüyorsunuz. Nasıl hissediyorsunuz, özlemiş misiniz?
Evet. Bilmediğimiz bir dönem. Umarım seyircimize çok ciddi bilgi katkısı olur. Seyircimizi biraz daha araştırmaya yönlendirir. Orta Asya'dan buraya nasıl geldik konuları çok değerli biliyorsunuz. O yüzden seyircimizin ruhunu süslemeye geliyoruz.
Sizin karakterinizi, Alpagu Han'ı bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Alpagu Han, adı üstünde bir Han, aynı zamanda baba. Fakat Alpagu Han'ın hiçbir bireysel duygusu asla devletinin ve milletinin önüne geçmiyor. Onun da dramı burada başlıyor. Devlet adamı olmanın gerekliliği aslında bu. O yüzden çok ciddi bir dram seyredeceğiz.
DÜNYA SİNEMASINA BAKTIĞINIZDA ÇOK CİDDİ BİR ÖRNEK GÖREMEZSİNİZ
Senaryo size ilk geldiğinde neler hissettiniz, hangi his size "Evet ben bu işi yapmalıyım" dedirtti?
O his bu dönemi yapmak, bu dönemin içerisinde olmak. Bu çok farklı bir dönem olacak çünkü. Bugüne kadar ele alınmamış bir dönem. Dünya sinemasına bile baktığınızda çok ciddi bir örnek göremezsiniz. Bu hepimizi çok heyecanlandırdı. Ekstra bizi heyecanlandıran şey, çok iyi bir ekibimizin olması. Heyecanla Salı gününü bekliyoruz.
Dizi tanıtımları ile daha yayın hayatına başlamadan 50 ülkede gündem olmayı başardı. Nedir bu eşsiz başarının sırrı?
Son zamanlarda dönem hikayeleri çok merak uyandırıyor. Bilinmeyen bir dönem olması, bu çok önemli bir ayrıntı. Bence merak uyandırmasının sebebi o.
Daha önce at binmek, kılıç kullanmak üzerine bir eğitim almış mıydınız? Bu konuda zorlandığınız oldu mu?
Daha önceden ata binebiliyordum. O yüzden benim işim daha kolay oldu. Kılıç eğitimi de aldık, şu anda sahalara çıkmaya hazırız. Çok güzel sahneler çektik.
Yapım ve proje tasarımı Mehmet Bozdağ'a ait; yönetmenliğini Emir Khalilzadeh'in yaptığı, senaryosunu Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem'in kaleme aldığı 'Destan'ın başrollerini Ebru Şahin, Edip Tepeli ve Selim Bayraktar üstleniyor.