Oscar'lı oyuncu Denzel Washington'ın başrolünü oynadığı 'The Equalizer 2' filminin fragmanı İstanbul'la başlıyor. Washington'ın canlandırdığı Robert McCall karakteri bu kez kaçırılan ABD'li küçük bir kız çocuğunu kurtarmak için harekete geçiyor. Mc- Call dini bir cemaat adamı kimliğine bürünüp TCDD'nin treninde yemekli vagona dalıyor. İnce belli bardaktan çayını içerken kötü karakterlerle yüzleşiyor. "Türkiye'ye ilk gelişin mi?" diye soruyorlar; McCall, "Hayır, uzun zaman önce gelmiştim, farklı bir hayat" diyor. "Geri mi geldin?" dediklerinde ise "Evet, bir şey arıyorum. Amerikalı bir annenin küçük kızını kaçıran bir adam" yanıtını veriyor. Ve bu sözden sonra kavga başlıyor. Fragmana damga vuran İstanbul sahneleri filmde ne kadar yer kaplıyor bilmiyoruz.
"İSTANBUL DENİNCE AKLA; EZAN SESİ, MÜSLÜMANLIK, BOĞAZ GELİR"
'Yine mi Türkiye, bir Ortadoğu ülkesi gibi mi gösterilmiş?' diye soranlarınız olabilir. Yabancı bir filmde cami, ezan, dindar insan gördüğünde paniğe kapılanları anlamıyorum. Bunlar yok mu Türkiye'de? Elbette İstanbul'da birçok Avrupa ülkesini kıskandıracak gece hayatı, eğlence mekanları, gökdelenler ve Avrupai hayatlara dair de her şey var. Başta Hollywood olmak üzere yabancı yapımcıların, Türkiye'yi geri kalmış bir Ortadoğu ülkesi gibi yansıtma dertlerinin olduğuna inanmıyorum. Bunlar hep Türkiye'ye dair, yabancıların kafasına yerleşmiş oryantalist bakış açısından kaynaklanıyor. Bu klişe sahneler aslında senaryo yazarları ve yapımcılarının kolaya kaçmalarından kaynaklanıyor. Mısır denince akla nasıl ilk piramitler geliyorsa İstanbul denince de akla ilk gelen imgeler camii, ezan sesi, Müslümanlık, Boğaz vs. Özetle adamların aksiyon filmlerinde Türkiye'yi radikal dincilerin yaşadığı geri kalmış bir Ortadoğu ülkesi olarak yansıtmak gibi bir dertlerinin olduğuna inanmıyorum.
YAPIMCILARA ANLATILMALI
Öte yandan Türkiye'nin yabancı filmlerde sürekli oryantalist bir bakış açısıyla yansıtılması da büyük haksızlık. Türkiye farklı kültürlerin ve yaşam tercihlerinin bir araya geldiği büyük bir mozaik. Eğer Kültür Bakanlığı, yabancı filmlerde bu mozaiğin yansıtılmasını istiyorsa, ülkemizde çekim yapmak için izin isteyen yapımcılarla Türkiye'yi nasıl yansıtacaklarını detaylı bir şekilde konuşmalı. Çünkü bazen senaryoda yazan ile çekilen de bir olmuyor. Ya da 'Hep oryantalist kafayla film çekmeyin, ülkemizde her renkten bir çiçek var' denilir.