Demet Sabancı Çetindoğan, kadınların el emeği ürünlerini satışa sunan yeni e-pazar markası Shopsa'yı
GÜNAYDIN'a anlattı. Yeni girişiminin yanı sıra pek çok konuda samimi açıklamalarda bulunan ünlü iş insanı, şiddete uğrayan kadınlara dair hassasiyetini de dile getirdi.
■
Kurduğunuz dijital platform Shopsa'yı anlatır mısınız?
Türkiye'nin yörelerine özgü ürünlerinin paylaşıldığı, kültür transformasyonunun yapıldığı bir dijital platform olarak hayata geçirilen SHOPSA.com.tr ile kadınların el emeğini ve fikirlerini üretime dönüştürüyoruz.
■
Markanızın hikayesi nedir?
Biliyorsunuz sosyal sorumluluk projelerinde kadın ve çocuk her zaman kırmızı çizgim olmuştur.
Üreten ve kazanan kadın, daha iyi yetişmiş çocukların, daha mutlu ailelerin anahtarıdır.
■
Bu platformda satış yapabilmenin koşulları nelerdir?
Kadınların satıcı olabilmeleri için anonim, limited veya şahıs şirket tiplerinde bir kuruluşları olmalı veya vergiden muaf belgesine sahip olmalılar. Eğer ilgili belgeler bulunuyorsa sitemizdeki satıcı ol bölümünden başvuru formunu doldurarak Shopsa satıcısı olabilirler.
Sizden ve okuyucularımızdan ricam, bizleri takip etmeleri ve sitemize üye olmalarıdır.
■
Bu proje, özellikle büyük şehirlerde yaşamayan kadınlara ekonomik güç kazanma imkanı sunuyor, öyle değil mi?
Evet, bu sayede kadınların şanslarını ve gelirlerini artırdık. Girişimciliği büyük küçük diye ayırmıyoruz.
Herkes için pazarda yer var. Pazar büyüklüğümüz ne oranda artarsa artsın, kadın girişimciliği öncelikli olarak sürdüreceğiz.
■
Elde edilen gelirlerin bir kısmını kadın dayanışma derneklerine bağışlamayı düşünür müsünüz?
İl bazında kotamızı yakaladığımızda, belli bir yüzdeyi, üretici kadınların desteklenmesi için birkaç STK'ya bağışlayacağız.
'HEDEFLERİMİZ BÜYÜK'
■
Ticaretin yanında dayanışma da olacak...
Aslına bakarsanız bu site salt bir e-ticaret sitesi değil; sosyolojik, psikolojik, kültürel, ticari, duygusal, manevi çıktıları var. Bu yüzden benim için çok kıymetli.
■
Shopsa neyi hedefliyor?
Kadına destek, ülkeye destektir. Türk kadınının emeğine değer katılmasının yanında sahip olduğumuz zengin kültürü birbirimiz ve dünya ile paylaşma fırsatı yakalamak... Hedeflerimiz büyük.
■
Shopsa Kadın Gelişim Eğitim ve İletişim Akademisi'nin ilkini Nevşehir'de açtınız. Bahseder misiniz?
Kapsamlı eğitimlerin her bölgede uygulanabilmesi için kaynak sağlanması adına Shopsa Akademi'yi kurduk. İlk eğitimimizi 16 Kasım'da pilot şehir olarak belirlediğimiz Nevşehir'de gerçekleştirdik. Sağ olsunlar sayın valim, ticaret odası başkanım, rektörüm çok güzel ağırladılar. Sırada Adana, Erzurum, Çanakkale, Hatay, Gaziantep var.
■
Anadolu kadını uluslararası pazarda da ürünlerini satabilecek mi?
Aslında hedef noktalarımızdan birisi budur. Kadın girişimcilerimizin yerel ürünlerinin uluslararası platformlarda olmasını çok isterim. Şimdilik ulusal platformda. Yurt dışı satış için Aliexpress mağazamıza ürünler eklemeye başladık.
KADIN OLMAKTAN KAYNAKLI HIÇBIR SINIRLAMAYLA KARŞILAŞMADIM
■ Türk kadınlarının iş hayatındaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geleneksel bir Türk ailede doğup yetişen bir kadın olarak, kadın olmaktan kaynaklanan hiçbir sınırlamayla karşılaşmadım. Karşılaştıklarımı da asla aşılmaz bir duvar olarak kendime bahane etmedim. Bunu başaran kadınlar bugün şirket kurup yönetiyor, devlette en üst makamlara geliyor. Günümüzün popüler diliyle söylersek çocuk da yapıyor, kariyer de... Modern Türkiye'nin teminatı da işte budur. Kadın varsa umut ve güç var demektir.
■
Kadınların iş hayatında daha aktif olması için sizce neler yapılmalı?
Bir altyapı sorunu var. Her şeyi sabit tutup, tek bir parametreyi değiştirerek kadınların iş hayatına girişini oransal olarak değiştiremezsiniz. Öncelikle eğitimle ilgili paradigmal değişikliklere ihtiyaç var. Bir jenerasyon, kadının toplum içindeki yeri noktasında yeni bir vizyonla eğitilmeli. Bunun için bölgesel gelişmişlik farklarının ortadan kaldırılması, fırsat eşitliğinin sağlanması gibi çok güçlü sosyoekonomik dönüşümler sağlanması lazım. Ulu önder Atatürk'ün cumhuriyetin kuruluşu sırasında yaptığı radikal değişimleri hatırlayın...
■
İş hayatında kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben her zaman topluma faydalı işler yapmaya çalıştım. Uluslararası bir yapıda olmak, yabancılarla birlikte çalışmak ve Türkiye için bir şeyler yapmak, beni hep daha fazla heyecanlandırdı.
■
Kadınlara iş, özel ve sosyal hayatlarında tavsiye verseniz, ne söylersiniz?
Kendinize güvenin ama lütfen hazırlanın; iyi bir dil, iyi bir eğitim, iyi bir sosyal çevre çok değerlidir. Mücadeleci, rekabetçi, eşitlikçi olun. Kendi faydanız kadar ekibinizin, çevrenizin gelişimini de önemseyin. Pes etmeyin, çünkü hayat çok zor; zaman zaman her şey yolunda giderken kimi zaman da ters gidebilir.
■
Sizi en fazla motive eden şey nedir?
Büyük bir ailenin içinde yetiştim. Benim için önce aile gelir sonra ise sosyal rollerimi önemserim. Tek başına bir iş kadını değilim; bir çağda ve bir toplumun içinde yaşıyorum. Kendimi her anın tanığı ve sorumlusu hissederim. Aileme ve hayata karşı bu sorumluluğum, benim başarma motivasyonumdur.
EVLATLARIMIZI YETİŞTİRİRKEN ONLARA ÖRNEK OLMALIYIZ
■
Şiddete uğrayan kadınlara ne söylemek istersiniz?
Hukukun geldiği bu noktada
bunun çözülemeyeceğine inanmıyorum.
Sessiz kalan herkes bu suça
ortak oluyor. Bir kadını fiziksel olarak
ezmek demek ne demek? Kadın
nasıl sindirilebilir! Bu sadece Türkiye'nin
değil, dünyanın bir sorunu.
Avrupa'da ve Amerika'da da sayılar
yüksek. Bu da gösteriyor ki şiddetin
eğitim seviyesiyle de çok alakası yok.
SAYGILI ERKEKLER LAZIM
■
Sizce çözüm nedir?
Nedenleri düşünmek yerine ceza
vermeliyiz. Acil olarak sert yasal
müeyyideler getirilmeli. Ayrıca evlatlarımızı
yetiştirirken onlara örnek
olursak, büyüdüklerinde şiddet göstermeyi
akıllarından bile geçirmezler.
Saygılı erkeklere ihtiyacımız var.
AKM, ATATÜRK'E YAKIŞIR BİR ESER OLDU
■
Atatürk Kültür Merkezi'nde bir temsil izlediniz. Yenilenen AKM'nin atmosferini nasıl buldunuz?
Fazlasıyla beğendim.
Tabanlıoğlu'nu tebrik
ederim. İkinci jenerasyon
da benzersiz bir iş çıkardı.
Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımıza
da teşekkür
etmemiz lazım; söz
verdiği gibi mükemmel
bir merkez oldu. Ayrıca
ismiyle de gurur duyuyoruz;
Atatürk'e yakışır bir
eser oldu. Neresinden
baksanız bir başarı öyküsü.
Emeği geçenleri
kutluyorum.
GÜÇLÜ KADINLAR DA ŞİDDET GÖRÜYOR
■
Çevrenizden kadınlar da psikolojik ya da fiziksel şiddete uğruyor mu?
Bu ilkel davranış
alışkanlıkları ne yazık ki
eğitim ve gelir durumuna
göre çok fazla değişmiyor.
O sebeple daha az
olsa da eğitimli ve güçlü
kadınlar da şiddet görüyor.
Tabii ki haklarını savunacak,
sesini sakınmayacak
kadınlar kendilerini
daha çok koruyor. Yine
de kadın için onurunu
tartışma konusu yapmak
zor bir tercih. Ben bunun
ne kadar zor olduğunu
bilsem de şiddet gören
kadınların seslerini yükseltmeleri
gerektiğini düşünüyorum.
Kırılan onur,
kadınlarınki olmamalı. Bu
ilkel ön yargılar mücadelenin
dozunu düşürüyor
ve sağlanabilecek ilerlemeyi
de yavaşlatıyor.
Ama bakın burada da yasal
düzenlemeler önemli.
Şiddet karşısında hakkını
arayan kadın, ekonomik
ve sosyal olarak desteklenmeli.
Çünkü insanların
elini bağlayan çoğu zaman
bu oluyor. Kadınları
bu anlamda yalnız bırakırmamak
gerekiyor.