Evet, çok garip bir başlık ama sembolik anlamı var. Defne Joy Foster'ın ölümüyle ilgili çok yazdım, sürekli kafamdaki soru işaretlerini paylaştım.
Medyada her hafta, sahte bir Adli Tıp Raporu'nun yayınlandığı çok gizemli bir süreçti çünkü. 'CSI: NY' dizisinin birkaç bölümünü izlemiş en saf insan bile ölümden sonraki ilk 48 saatin polis soruşturmasındaki önemini bilir.
Foster'a dair ilk 48 saatte yapılan soruşturma ise evlere şenlikti!
Foster'ı en son gören taksi şoförünün bile ifadesi alınmamıştı. "Sadece Adli Tıp Raporu'na bel bağlanmamalı" da dedim.
O günlerde Fatih Altaylı, Emniyet'ten önemli bir isimden aldığı bilgileri aynen şöyle paylaşmıştı: "Olay sonrası evde ciddi bir arama, inceleme yapılmadı... Olaya tanık olanların Adli Tıp incelemesi yapılmadı. Kan örnekleri alınmadı.
Evdeki deliller düzgün toplanmadı. Bütün bir olayın çözümü Defne Joy Foster'ın Adli Tıp incelemesine bırakıldı..."
Ne hikmetse o günlerde, medyanın genelinde soruşturmadaki gizemin yerine Hıncal Uluç'un talihsiz yazısı tartışılıyordu!
EVDEKİ 2 KİŞİ KİMDİ?
Sonra ne oldu?
Foster'ın ölümü unutulduktan aylar sonra Adli Tıp Raporu açıklandı.
Foster'ın ölüm nedeni "Aldığı alkolün kolaylaştırıcı etkisi ve astım hastası olması sebebiyle, kanında bulunan ilaçların yan etkilerine bağlı olarak kalp ritmi bozukluğu" şeklinde ifade edildi.
Öte yandan aynı raporda, Defne'nin vücudunda rastlanan sperm örneğinin evin sahibi Kerem Altan ve Yasin Solmaz'a ait olmadığı yazıyordu.
Daha da ilginci, raporda evden alınan DNA örneklerinden yola çıkılarak Foster ve Altan'ın dışında biri kadın iki kişinin daha olay gecesi evde bulunduğu bilgisi yer alıyordu.
Bu rapordan sonra normalde yer yerinden oynamalıydı.
Polis neden bu iki kişiyi bulamamıştı?
Ancak yine Uluç'un yazısı tartışıldı.
Sonra Habertürk, Adlı Tıp Raporu'ndaki gerçekleri açıkladı.
Ardından Taraf'ta Fatih Altaylı'nın bir gazeteciyle yasak aşk yaşadığını iddia eden haber çıktı.
Tabii bu garip gelişmeler de medyada dedikodu kazanına malzeme olmaktan öteye geçemedi.
SOLMAZ'IN SESSİZLİĞİ
Peki, gelinen son nokta ne?
Varsa yoksa Uluç'un yazısı...
20 bin lira tazminat ödeyecek olması mı? Hepsi bu mu?
Foster'ın gizemli ölümünün sonucu; Uluç'un tazminat ödeyecek olması mı?
Sanki Foster'ın katili Uluç da tazminatla ondan intikam alınmış gibi garip bir ortam yaratıldı.
Daha da ilginci, Uluç'un yazısının asıl sorgulanması gerekenlerin üzerine perde çekmesi!
Kadın dernekleri Uluç'a kafayı bu kadar takmışken, keşke biraz da Yasin Solmaz'ın sessiz kalmasını sorgulasaydılar.
Ayrıca, Adli Tıp'tan talep edilen yeni raporun akıbeti niye sorgulanmaz?
Evet, kimdi o gece evdeki diğer iki kişi?
Ne kadar gereksiz konulara takılıyorum değil mi? Asıl önemli olan Uluç'un yazısı!
Bak Yasin Solmaz bile ilgilenmiyor bu mevzularla.