Her yıl olduğu gibi bu sezon da Dada'nın ilk bölüm travmasını hayırlısıyla atlattık.
Bu yazıyı okuyabildiğinize göre siz de fazla hasar almadınız demektir.
Tam 4.5 saat boyunca Okan'ın düşünme hızına erişmek, komik olsun diye yayınlanan videoların ne anlama geldiğini çözmeye çalışmak, gülmek, ağlamak ve irkilmek arasında sürekli gidip gelmek...
Ayrıca saatler ilerledikçe toz şeker gibi dağılıp kontrollerini hepten yitiren konukların devirdikleri çamların altında kalmamak için ruhen sağa sola kaçışmak, bütün bu travmatik etkiye rağmen programın kapanış jeneriğini görmeden uykuya dalamamak insana ağır geliyor.
Sevgili Okan'dan ricam, sezona başlarken bütün programı olduğu gibi başımızdan aşağı boca etmemesi. Hani böyle ilk üç hafta 15'er dakikalık dozlar halinde vermesini ve pazar sabahları kalktığımızda kendimizi 2 Kasım'a uyanan Kemal Kılıçdaroğlu gibi hissetmesek diyorum...
ELDE VAR 'DADA'
Bu sezon merakla beklediğim yeni dekor ve jenerik bana biraz şişirme geldi. Her yıl beni şaşırtan yaratıcılık ve özeni mumla aradım doğrusu.
Belli ki Okan sadeleşme ve minimalizm akımının etkisinde kalmış. Öyle ki saçlarını boyamaktan bile vazgeçmiş.
Yeni görüntüsüyle 'Dada'dan ziyade 'İskele Sancak' programının moderatörlüğüne daha çok yakışır gibi duruyor.
Bir de 'Dada'nın 'Dandinista'sı nereye gitti onu anlamadım. 'Dandinista'nın kelime anlamının "Dandini dandini dastana, danalar girmiş bostana'ın kısaltması olduğuna inandığım için bunu Okan'ın masal anlatmaktan vazgeçip uyanması olduğuna işaret saydım. Ama neye uyandığına henüz emin olamadım.
Acaba, geçen yıllarda masaya fazlaca zeki olmayan bir magazin dilberini oturtup onunla dalga geçmenin reyting artırmak yerine kadına şiddete katkı sağladığını mı fark etti? Zira ilk programda dedi ki, "Bu sezon konseptimiz güçlü kadın, kendi ayakları üzerinde güvenle yürüyen kadın. Onları ağırlayacağız..."
Gelin görün ki, bu iri lafın üzerinden 15 dakika geçmeden, stüdyodaki genç erkekler için Miss Turkey güzeli Melisa Uzun'u tam üç kez sahneye çağırıp yürüttü. Hem de ne soracağını unutarak...
Her şeye rağmen ninniyi (dandinista) terk edip içindeki çocuğa (dada) sarılmak Okan'a iyi gelecektir.
Bir de... Murat Dalkılıç klibine eklenen pırt efekti pek yersizdi. Artık gaz çıkarma üzerine kurulu esprilere 'Recep İvedik' fanatikleri bile gülmüyor!