Nursel ile Mutfak Bahane, yepyeni içerikleri ile yarın saat 14.00'te atv ekranlarında yeniden başlıyor. Sunucu Nursel Ergin, bir süredir kanserle mücadele ettiği için ekrandan uzak kalmıştı. Sağlığına kavuşan ve ekrana geri dönen Ergin, programı ve yaşadığı zor dönemi anlattı.
Mutfak Bahane izleyiciyle buluşuyor. Neler bekliyor izleyiciyi?
Nursel ile Mutfak Bahane tam bir aile programı. Karı koca ve kayınvalide birlikte katılıyor. Pazartesi ve cuma günleri gelinler eşleriyle yemek yapıyor, kayınvalideler puanlıyor. Diğer günler kayınvalide gelin yemek yapıyor, eşleri puanlıyor. Gün içinde iki yemek yapılıyor. İlk yemek benim için. Ben tadım yapıp puanlıyorum. 10 puan üzerinden tabakları değerlendiriyorum. Sloganımız en iyi olan tabağı aramak ve yüksek puan vermek.
Sizinle birlikte yenilikler oldu mu?
Karı koca arasındaki doğal diyaloglar ve yüz yıllardır çözülemeyen, zaman zaman şaşırtan gelin kayınvalide ilişkisi... Çiftler nasıl tanışmışlar, nişan, düğün görüntüleri, isteme merasimleri, kim ne takmış ne giymiş, aralarındaki tatlı atışmalar ve arada kalan beyler. Tüm bu yaşananlar seyirciyi bekliyor.

Eşler arasındaki sorunlar da ekrana geliyor. Ne düşünüyorsunuz böyle durumlarda?
Eşler arasında sorun elbette oluyor. Birbirlerine küsüyorlar. Çocukla ilgili anlaşmazlık yaşayanlar, beni daha çok sev diyenler. Ya da daha çok jest isteyen kadınlar. Reyting için birbirine düşüren değil her zaman dinleyen ve arayı bulan olmaya çalışıyorum. Başa çıkamazsam ağlıyorum çok üzülüyorum. Bazen benim çok üzüldüğümü gördüklerinde kendilerine geliyorlar. Burası evleri değil sonuçta milyonlar izliyor. Biz güzel bir aile programıyız.
ESKİLER 'ÇOK ÜZÜLME' DER
Bir süre sağlık sorunları nedeniyle ekrandan uzak kalmıştınız. Sizin için nasıl bir dönüş oldu? Yazıldığı gibi aile sorunlarımdan ya da dinlenmek için ekranlardan ayrılmadım. Ben çok hastalandım programın içinde. İki kere rahim ameliyatı olmuştum. Üçüncüde rahmimin tamamen alınmasına karar verildi. O yüzden bıraktım ekranları.
İlk öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Küçük çaplı bir donukluk yaşadım. Şaşırmadım çünkü bu kadar üzülmenin sonucu bir yerlerden çıkacaktı elbet. Eskiler "Çok üzülme ince hastalığa yakalanırsın" derler. Bu benim başıma gelmez sanıyordum. Ben ağrı kesici bile içmem, doktora gitmem çünkü güçlüdür bünyem. Bana olan da buydu... En çok kendime kızdım. "Buna nasıl izin veririm. Kendimin, sağlığımın önüne nasıl koyarım başkalarını" diye. Ama hastalık süreci bana çok şey kattı. Beni çok geliştirdi. Bakış açım bambaşka artık.

Sizin gibi kanserle mücadele eden kişilere ne tavsiyelerde bulunursunuz?
"Yok sen beni değil, ben seni yeneceğim" demedim tam tersine ilk defa vazgeçen bir Nursel vardı. Bana seçenek sunulsa bu dünyadan gitmeyi tercih ederdim. Hayatım hep zor oldu. Bu dünyadaki varlığımı ve neden var olduğumu en çok sorguladığım bir dönemdi. Herkesin süreci ve yaşadığı hayat farklı. Tavsiye vermek haddime değil. Ben olanın güzel olduğuna bir şey oluyorsa da olması gerektiği için olduğuna çok inanan biriyim.
EVDEKİ YEMEK KOKUSU, KALABALIK SOFRALAR ÇOK ÖNEMLİ
Aile size ne ifade ediyor?
Aile kavramına çok önem veriyorum. Evdeki yemek kokusu, kalabalık sofralar, önemsenen çocuklar en büyük zaafım. Abime her zamankinden daha çok düşkünüm. İyi ki var. Her zaman iyi bir aile hayatım olsun istedim. Tüm bu görmezden geldiğim travmalarım yüzünden hatalar yaptım. Aile nasıl olunur bilmiyorum. Bu beni en çok zorlayan sınayan bir durum oldu. Yaş aldıkça bunu daha net görüyorum. Böyle büyüyen bir çocuğun ileri de sağlıklı bir aile kurması çok zor ve karmaşık. Ama seçimler önemli iyi insan mı olmak istiyorsun yoksa kötü mü? Başkalarını suçlamak mı kendi yaralarını kendin sarmak mı? Yere düştüğünde yardım beklemek mi kendin kalkmak mı? Hayat çok kısa herkes kendinden sorumlu. Hiçbir şey için geç değil.

ŞÜKRETMEYE ÇOK ÖNEM VERİRİM
"Kanser olduğuma şükrediyorum. Çünkü bu sayede yeniden doğdum. Her gün, yeni bir güne uyanmanın şükrünü yaşarım. Köpeğimi yürüyüşe çıkarırım. Sabahları neşeliydim. Yayına çıkmadan önce her şeye hakim olmak isterim. Çok güzel ve profesyonel bir ekiple yola çıkmanın rahatlığını yaşıyorum. Yayında ne giyeceğime karar vermek, saçım makyajım en güzel halimle seyirciyle buluşmak isterim. Her gün 'Enerjim enerjiniz olsun' diyerek seyirciyle selamlaşıyorum. Daha kaç güzel ve sağlıklı yazımız var ki? Hayattan keyif almanın yolunu bulmalıyız. Sen istersen kimse önünde duramaz. Mutlu olmak için birinin size bir şey öğretmesine ihtiyacınız yok. Yetişkin olup güçlü kaldıklarında, başardıklarında daha güçlü olacaklarını bilsin kimsesiz çocuklar."