FETÖ'cü teröristlerin darbe girişimine karşı, herkes gibi İstanbul'un elitlerinin de büyük tepki gösterip demokrasiye sahip çıktıklarını daha önce birkaç kez yazmıştım. Onların 15 Temmuz'dan beri yaşadıklarımız hakkında neler düşündüklerini, daha detaylı öğrenmek istedim. Bunun için de cemiyet hayatının en önemli isimlerinden biri olan Feryal Gülman'ın kapısını çaldım. Her zaman içten konuşan ve inandıklarını söylemekten çekinmeyen Feryal Hanım'a darbe girişimi ve sonrasında yaşananlarla ilgili sorular sordum. İşte Feryal Gülman'ın o sorulara verdiği cevaplar...
15 Temmuz Cuma akşamı yaşananların darbe girişimi olduğunu öğrendiğinizde neler hissettiniz?
Ben Bodrum'daydım. Ailemle evdeydim. Uzun bir süre anlayamadık. İnanamadık. İfadesi zor bir geceydi. 1980'de çok gençtim ben ama darbenin nasıl olduğunu biliyorum. Bu darbe adı altındaki terör eylemini meclis bombalanırken tüm Türkiye izledi. Halkına ateş açan, meclisini bombalayan, Atatürk ilkeleri ile yetişmiş bir Türk askeri olamaz. Ben darbelere karşı demokrasiye inanan bir insanım. Ama o an bunların hiçbirini düşünemedim. Sadece o asker kılığındaki insanların böylesine güçlenip nasıl bu cesareti bulabildiklerini anlamaya çalışıyordum. Hâlâ da anlamış değilim açıkçası; nasıl böyle imkanlara sahip olabilirler? Her gün, ya darbe gerçekleşseydi diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Tüyleri ürperiyor insanın.
SUÇLULAR BULUNMALI
Darbe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı sokağa çağırması ile önlendi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ben bu olaya darbe girişimi demek yerine terör eylemi diyorum. Emir komuta zinciri olmayan bir eylemin başarılı olması, bu halk gücünün karşısında imkansızdı. İnsanlar ateşin üzerine yürüdüler. Biz askerimize, polisimize sevgiyle büyüdük. Bu sevgimizi bizden almaya çalışan teröristleri kınıyorum. Bir an önce suçluların en ağır cezalarla yargılanmasını istiyorum. Tüm bunlar bir günde olmadı elbette. Onlara destek veren, göz yuman, bu noktalara getiren kişileri birbirinden ayırmak çok güç eminim. Ama gerçek suçlular mutlaka bulunmalı, bilinmeli ve ordumuz yine dünyanın en güçlü ordularından biri olmalı. Ve bu güçlü ordu, siyasetten uzak olmalı. Dinin de siyasete karıştırılmaması gerektiği gibi...
Darbe girişimine karşı Türk halkı adeta destan yazdı. Türk halkının darbe girişimine gösterdiği tepki sizi şaşırttı mı, yoksa bu beklediğiniz bir tepki miydi?
Biz nasıl bir ülkeyiz, nasıl güzel insanlarımız var bizim... Binaların üzerine çıkıp helikoptere "Erkeksen in aşağı dövüşelim" diyenleri izledikçe gözlerim doluyor. Cumhurbaşkanı o an gerçekten öngörülü davrandı ve doğruyu yaptı. Bunu yapmak büyük bir karardı ve halka güvendi. Bu ülke insanı yazdığı destanlarla tarihe geçmiş zaten. Bu kahramanlıklarına bir yenisini daha ekledi.
Türk halkı demokrasiye sahip çıktı ve bunu da günlerce meydanlarda demokrasi nöbeti tutarak gösterdi. Siz meydanlara çıktınız mı hiç?
Benim iş gereği Bodrum'da olmam gerekiyor. Burada da sokağa çıkılıyor. Ben merkezde olduğum için burada katıldım ama diğer şehirlerde, özellikle İstanbul'da katılmak isterdim. Hiç kimse yaşadıklarımızın etkisinden çıkmış değil ki! Ben açıkçası terör örgütü FETÖ'nün ne fikirlerini, ne de amacını bilirim. Siyasetle çok ilgili olmama rağmen hiçbir zaman ilgi duyup hakkında hiçbir şey okumadım. Ama gücünü ne yazık ki ağır bir şekilde yargının içinde gördüm. Ve nasıl çalıştığını da... Her gece televizyon kanallarında açık oturumları izliyorum. Dinlediklerim aklımı alıyor. Ama şu an artık geçmişe ağlama zamanı değil; yeniden, tertemiz yapılanma zamanı. Tüm Türkiye, tüm partiler el ele vererek içimizi temizleme zamanı. Herkes birbirine gönülden destek vermeli.
TÜRK KADINI ASLA UNUTULMAZ
Darbe girişimi gecesi yaşananlarla ilgili çok etkileyici görüntüler izledik. Sizi en çok etkileyen görüntü veya olay hangisiydi?
Tankların üzerine yürüyen Türk kadını asla unutulamaz. Kamyonetle halkı taşıyan ve ona muavinlik yapan Türk kadını da... Tank kullanmayı bile öğrendi bir gecede Türk halkı. Ama kemeriyle erlere vuranları, tekmeleyenleri de gerçekten unutmak istiyorum. Her şeyi bize yakışır şekilde yapmalıyız diye düşünüyorum. Bizim damarlarımızdaki asil kanda bu var.
Peki halkın vergileriyle alınan silahlarla halkı öldürten terör örgütü FETÖ hakkında neler söylemek istersiniz?
Bunu asla kabullenemiyorum. Bizim uçağımızla bizim meclisimizi vurdular. İnsanımızı öldürdüler. Bazen seçilmiş kişiler, onları bizim seçtiğimizi unutuyor diye kızıyoruz ama şimdi bu duruma ne denir ki? Her bir SAT komandosunun yetiştirilme maliyetini duydukça ve diğer ödenekleri duydukça; ya darbe gerçekleşseydi demekten kendini alamıyor insan.
Dış basının terör örgütü FETÖ'ye gerekli tepkiyi göstermemesini, hatta bazılarının destek vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dış basın biz hangi terörü yaşarken yanımızda oldu ki? Ülkemizdeki terörün merkezi oldular hep, orada beslediler teröristleri. Türk'ün, Türk'ten başka dostu yok. Ben her zaman buna inanırım. Bu topraklarda yaşayan ve kendini bu ülkenin bireyi olarak gören tüm azınlıklarıyla birlikte biz sadece kendi gücümüze inanalım.
Darbe girişiminin yaraları hızla sarıldı ve sarılmaya da devam ediyor. Siz kısa ve uzun vadede ülkemizin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Ben uzman değilim, siyaset bilimi de okumadım ama ülkesini çok seven, Atatürk'ün ilkeleriyle yetişmiş, okuyan, eğitimin önemine inanan bir Türk kadınıyım. Çok zor belki doğruyu yanlıştan ayırmak şu an ama bunu da atlatırız. Yeter ki insanları ayrıştırmayalım. Bu birlik havasını bozacak söylemler yerine, hep birlik çağrısı yapalım. Kararlar alırken ülkenin dinamiklerine, hassasiyetlerine arkamızı dönmeyelim. Şu an başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve tüm parti liderleri, o kadar olumlu ki... Bu hava devam ederse geleceği olumlu görüyorum.