Atv'nin çok sevilen dizisi 'Bir Zamanlar Çukurova', kadın karakterleriyle de ekranda öne çıkan dizilerden biri. Dizinin merkezindeki Yaman Çiftliği'ni büyük bir disiplinle idare eden Hünkar Yaman' (Vahide Perçin), en büyük desteği üç kadından; 'Saniye', 'Gülten' ve 'Fadik'ten alıyor. Çukurova'da kadının gücünü temsil eden bu karakterler, erkeklerin iktidar oyunlarında figüran olmayı reddediyor. Dizide 'Saniye Taşkın'ı canlandıran Selin Yeninci, Gülten Taşkın'ı oynayan Selin Genç ve dizinin 'Fadik'i Polen Emre GÜNAYDIN'a konuştu.
POLEN EMRE
(FADİK)
'Kız sen ne fenasın ama çok tatlısın' diyorlar
* Çekimlerimiz güzel ve keyifli geçiyor. Benim haricimde ekip arkadaşlarımı bir tek Adana'nın soğumayan havası zorladı.
* Canlandırdığım 'Fadik', artık konakta söz sahibi olma yolunda ilerliyor. Onu güzel şeyler bekliyor gibi görünüyor aslında. Aşk, sevgi girince araya sevimli de olmaya başladı.
* Tüm ekibin en büyük motivasyonu, karakterlerimizi sevmek. Benim karakterim beni aşırı motive ediyor çünkü 'Fadik'in belli bir minvali yok, ne yapacağı belli değil ve bu çok eğlenceli, çok güzel bir şey oyuncu için. Klişe olacak ama ekiple de artık aile gibi olduk.
'ÇOK ŞANSLIYIM'
* Bir Adanalı olarak setin Adana'da olması benim için mükemmel bir durum. Şehir Tiyatrosu'ndayken bu diziye girmiş olmam, setin burada olması, ilk projemin memleketimle ilgili bir dizi olması; bütün şanslarımı kullanmış gibiyim.
* Setin dışında vizyondaki filmleri takip ediyorum, bitirmeye çalıştığım kitaplar var. Aynı anda birden fazla kitap okumayı severim. Bunun dışında şan geçmişim var, bu konuda tekrar eğitime başlayacağım. Sesi doğru kullanmak bizim için çok önemli bir unsur.
* Sokakta 'Fadik' için "Kız sen ne fenasın ama çok tatlısın ya" gibi yorumlar alıyorum.
SELİN GENÇ
(GÜLTEN TAŞKIN)
Tecavüz sahnesi psikolojimi çok etkiledi
* İkinci sezon aynı yoğunluk, aynı tempo ve aynı heyecanla devam ediyor. Bir karakter yaratmak ve o karakterin devamlılığını sağlamak yaratıcılık serüvenidir. Benim gibi yeni, taze oyuncular için ikinci sezon da oynamak büyük avantaj. Çünkü oynadığım karakteri dilediğimce derinleştirebilme imkanına sahibim artık.
* 'Gülten'in yaratım sürecinde kendi karakterimden beslenemediğim ve sıkça gözlem yapmak zorunda kaldığım zamanlar oldu. Bu durum benim için oldukça zordu fakat artık karaktere ısındım, sahnelerde karaktere daha kolay girebiliyorum.
* 'Gülten' bir bölümde cinsel şiddete maruz kaldı. Şiddetin her türlüsü sadece kadın için değil, çocuk, yaşlı her canlı için tüyler ürpertici ve iğrenç. Böyle durumlara maruz kalmış kişilerin acısını paylaşabilmek ve mağduriyetini gösterebilmek adına bu performansı sergilemek benim için çok önemliydi.
'EMPATİ KURMAK BENİ ZORLADI'
* Tecavüz sahnesi psikolojimi çok etkiledi. Yaptığımız iş her ne kadar bir karakteri oynamaktan ibaret olsa da, toplum olarak kanayan yaramız haline gelen kadına şiddet konusuyla ilgili bir sahnede rol almak, o kadınlarla empati kurmak beni zorladı. Hem olayın yaşandığı sahnede, hem de arkasından çok zor ve duygulu sahneler çekmemiz gerekiyordu. Şiddet haberlerine karşı yerinde bile duramayan ben, bu sahnelerde rahat değildim. Ancak hem yönetmenimiz, hem de Vahide Hocam'ın yardımlarıyla tüm zor sahneleri çok daha kolay ve her zaman denk gelemeyecek dersler çıkararak çekebildim.
* 'Gülten' yaşadıklarından ötürü kendi iç dünyasıyla çatışma halinde, bu yüzden çevresinde gelişen olaylara sağlıklı tepkiler veremeyebiliyor. 'Gülten'in neler yaşayacağını ben de merak ediyorum.
SELİN YENİNCİ
(SANİYE TAŞKIN)
İyi yemek yaptığımı 'Saniye'yle öğrendim
* 'Saniye', bu sezon konağın kahyası oldu. O işini çok seven biri. Hanım kahya olması da bunun en doğal sonuçlarından biri.
* Hem fiziksel olarak, hem de hayat enerjisi açısından 'Saniye'den çok farklıyım. Ben daha genç, belki daha nazik, daha sessiz sakin ve alternatif ilgi alanları olan biriyim. Yaşı benden büyük, şiveli konuşuyor, benden daha neşeli, sabırlı, dönemin maraba kostümlerini giyen tamamen yerel bir karakter 'Saniye'. Benden bu kadar farklı olunca seyircinin tepkisi de farklı oluyor. Genel olarak ben olduğuma inanmıyorlar, makyajla yaşlandırıldığımı düşünüyorlar. 'Sen nasıl çekip çeviriyorsun?' diyenler oluyor.
'SEYİRCİ DUA EDİYOR'
* 'Saniye'nin bu kadar sevilmesinin nedeni gerçek olması. Mesela seyirci bebeğinin olmadığını biliyor, 'Sen üzülme Saniye'm. Allah sana bebek verecek' gibi yorumlar yapıyorlar. Kurgu olan karakterin dua alması çok kıymetli bir şey.
* İzmir'de doğup büyüdüm. Köy, tarla, mutfak işlerini ne merak ettim, ne deneyimledim. 'Saniye' vesilesiyle bu eylemlerle tanıştım. Traktör kullanmak, iyi biber doldurmak, ateş yakmak, hamur açmak ve bunları yıllardır yapıyormuş gibi yapabilmek zor ama çok lezzetli. Onun sayesinde bilmediğim pek çok yeteneğimi fark ettim. Yemek yapmaktan keyif almayan biriyken, mutfakta ne kadar iyi olduğumu 'Saniye' sayesinde keşfettim. Yemek konusunda özgüvenim arttı.