Sinema filmleri ve özellikle televizyondaki güldürü programıyla adından söz ettiren son dönemin en başarılı oyuncularından olan Çağlar Çorumlu, tiyatroyu da ihmal etmiyor. Çorumlu, her zaman hayalini kurduğu kendi tiyatrosunu açma şansı bulan bir oyuncu... 2014'te TiyatrOPS'u kuran Çorumlu, geçtiğimiz yıl Kadıköy'deki kendi sahnesinin açılışını Dünya Tiyatrolar Günü'nde yapmıştı. Yazar Rodrigo Garcia'nın 'Daisy' adlı oyunundan hareketle, Nefrin Tokyay'ın yönetmenliğini yaptığı 'Yorgun Cümleler Günlüğü' oyununda tek kişilik performans sergileyen Çorumlu, bu kez yeni oyunuyla seyirci karşısında. Hem de kendi oyun alanını genişleten, tüm yeteneklerini sergileme imkanı sunan 'Übü' karakteriyle bambaşka bir adam olarak...
132 YILLIK ESER
Geleneksel tiyatro anlayışını kıran, sembolist ve absürd tiyatronun en önemli simgelerinden biri olan Fransız Alfred Jarry'nin 1888 yılında yazdığı 'Übü Hep Übü' adlı oyunda Çorumlu'ya Albina Özden, Cihan Berk Rüzgar, Elçin Afacan, Erkan Baylav ve Yunus Emre Terzioğlu'ndan oluşan birbirinden yetenekli gençler eşlik ediyor. Oyunun akılda kalan müziklerini de Yunus Emre Terzioğlu üstlenmiş. Özgür Erkekli'nin dinamik rejisiyle hayat bulan oyun, üzerinden 132 yıl geçmesine rağmen halen güncelliğini koruyor. Nitekim oyun ülkemizde de yaklaşık 10 yıl önce 'Alem Buysa Kral Übü' adıyla dramaturgluğunu üniversite hocam Çetin Sarıkartal'ın yaptığı bir versiyonuyla da sahnelenmişti. Orada 'Übü'yü Şehsuvar Aktaş oynamıştı.
ZAMANSIZ BİR OYUN
Gözünü iktidar olma hırsı bürümüş kişilerle dalganı geçen metinde, İşkofya diye bir ülkede kendi imparatorluğunu ilan eden kaba saba bir adamın yüceltilmiş toplumsal değerleri alçaltması, tüm aşağı değerleri de yüceltmesi konu ediliyor. Zorbalık, para hırsı, hainlik, nankörlük, kibir, açgözlülük gibi değerleri kendine düstur edinmiş 'Übü', koca göbeği ve tüm antipatik görüntüsüyle, Baron Bilakis'in şatosunda hemencecik kendi hükümdarlığını kuruveriyor. Oyun boyunca patafizik profesörü olduğunu iddia eden 'Mösyö Übü'nün zorbalık, patavatsızlık ve açgözlülükle saldırdığı her şeyi nasıl alt edip kendi istediği standartlara ulaşmasını bazen kızgınlık, bazen de hayranlıkla izliyor seyirci. Çünkü 'Übü', olmaz denileni de bir şekilde kendi yöntemleriyle olduruyor ve kendisinden başka kimseyi görmüyor gözü... Bu hırslı, ihtiraslı, gözü dönmüş adamın 'Kenar süslerim' dediği kendisine itaat eden yardımcıları ve elbette bir vicdanı var. Ama onu da bavulda taşıyor ve vicdanına hiç yenilmiyor. Kendini sorguladığı vicdanıyla baş başa kaldığı sahneler de çok yaratıcı... Yaklaşık bir saat boyunca suratındaki makyaj her geçen saniye silinmesine rağmen oldukça başarılı ve ikna edici bir performans sergileyen Çorumlu ve ekibi seyirciden tam not almayı başarıyor. Çorumlu, birden fazla karaktere bürünen genç oyuncularla birlikte fiziksel olarak da kendisini zorlayan, nefes nefes bırakan, sırılsıklam eden bu oyundan alnının akıyla çıkıyor. Yolları açık, alkışları bol olsun. Bu düşündüren ve eğlendiren taşlama komedisi bu akşam, yarın akşam, 12, 13 ve 15 Mart'ta TiyatrOPS sahnesinde...