Bir heves ve heyecanla köpek sahiplendim. Hem de üç aylık minyatür Schnauzer cinsi bir köpek. Bu sevimli minik; köpekler liginin en zekilerinden, leb demeden leblebiyi anlayan cinsten...
Ancak onunla beraber yaşantımız sadece 48 saat sürdü. Ne kadar zor işmiş yahu! Sorumluluk sahibi olmak, onun ihtiyaçlarını gidermek, evin ortasına işediğinde kızmadan, sinirlenmeden 'Ya sabır!' diyerek onu eğitmek... Geceleri ağladığında onunla ilgilenmek, oyun oynamak istediğinde onunla birlikte zıp zıp zıplamak... Bana göre değilmiş arkadaş; ben ne bir köpek sahibi olabilirmişim, ne de evimi bir canlıyla paylaşabilirmişim. Neyse ki yolun başında anladım ve bana alışmadan iade ettim.
Evcil hayvan sahibi olmadan önce şunları iyi değerlendirmelisiniz:
MASRAF:
Köpeğinizin sizden fazla yemek yemesi, aşıları, bakımı derken binlerce lirayı geçen masrafları bütçenizi sarsabilir. Mesela bir köpeğin veteriner masrafı, benim doktor masrafımdan fazla! Yok mu köpekler için sağlık sigortası? Yok!
EVDE OLMA SÜRESİ:
Günde kaç saatinizi evde geçiriyorsunuz?
Eğer eve uyumadan uyumaya giriyorsanız, köpek sahibi olamazsınız arkadaş! Köpek, sahibi yokken ağlıyor, hatta o kadar çok ses çıkarıyor ki, konu komşu kapıya dayanıyor! Hele geceleri dışarıdaysanız yandınız! Aklınız evde kalıyor, komşularınız sürekli sizi arıyor: 'Gelip susturun şu köpeğinizi!'
KOKULAR: Öncelikle köpek maması kokusuna alışmalısınız. Ne kadar ağır bir kokusu varmış! Bir de evin sürpriz noktalarında karşılaşacağınız çiş, kaka... Sabrınız sınanıyor adeta! O yüzden stresli bir dönemden geçerken köpek sahiplenmek olacak iş değil. Çünkü tepkileriniz artıyor ve durduk yere köpeğinizle birlikte ağlama krizine girebiliyorsunuz.