Kadının kadına yaptığı psikolojik şiddeti gerçek anlamda önemsiyor muyuz? Hep şiddetten söz ediyoruz ama cidden önemseyerek mi konuşuyoruz? Yerleşmiş güzellik kalıpları üzerinden şiddete maruz kalan son isim, Gucci'nin yeni modeli ve yüzü Armine Harutyunyan oldu.
Her gün şiddet konusunda sosyal medyada duyar kasıyoruz ama gelin görün ki, 'yapmayalım, etmeyelim' dediğimiz şeylerde yine yanlışa düşüyoruz.
Özellikle de kadınların kadınlara yaptığı çok fena! 'Bu kız çirkin, nasıl manken olabilir?' demek neyin kafası? Armine'i ilk görenler, 'Bu kızı mı seçmişler?' deyip onu yerle bir etti. Ünlü olmasının sebebi bile, bu negatif söylemler ve eleştirilerdi.
Acımasızlık, ne yazık ki milletimizde çok fazla... Instagram'da fotoğraf paylaşan ünlü kadınlara yazılan yorumlara bir bakın mesela... Çoğunun hakaret içerdiğini göreceksiniz. Bize müstahak olan ne biliyor musunuz? Dolgulu, botokslu, birbirinin aynısı kadınlar! Etrafta dolaşan, aynı neşterden çıkma kadınlara bu halleriyle mutluluklar diliyorum.
35 yaş üstü gidecek mekan arıyor
Etiler Nispetiye Caddesi'nde bir mekan keşfettim. Ağırlıklı olarak gündüzleri hizmet veren Şeşbeş... Bir zamanların meşhur mekanı Nispet'in orada bulunuyor. Öğle yemeği için arkadaşımla buluştuğumda, şans eseri Şeşbeş'in üst katını da keşfettim. Küçük samimi bir diskoteği var, gizli saklı... Mekanın yaratıcısı, "35 yaş üstünde olup eğlenmek isteyenlere bir zamanların Etiler Şamdan ruhunu getirdik" diyor. Gece hayatında son dönemde talep edilen de bu. Mekanların gençlere hitap etmesinden dolayı, orta yaş grubu gidecek yer bulamıyor. Bu kafada bu sezon çok mekan açılacak ama hangisi gerçekten eksiği tamamlayacak göreceğiz.
Eşi ve sevgilisiyle aynı mekanda
Sevgili Hıncal Uluç, saygıda kusur etmeyeceğim bir üstadımız... Hıncal Abi, geçtiğimiz hafta köşesinde beni eleştirmiş. Sizin kaleminizde yer bulmak ne hoş, ne büyük karizma Hıncal Abi... Haberciliğin 5N1K'sının öneminden bahsetmiş ve köşemde yer verdiğim şehir hikayelerini daha detaylı anlatmam gerektiğini söylemişsiniz. Haklısınız ama ben sokakta yaşayan, 7/24 bu olayların yaşandığı bir dünyada nefes alan biriyim. Henüz kalemim o kadar cesaretlenmedi desem! Hatta bakın bu hafta bir olayım daha var ama yazsam mı, yazmasam mı emin olamadım. Yine genç ve sosyetik bir beyefendi; kendisini çok detaylı tanımıyorum... Purosuyla, takım elbisesiyle ortamlarda arz-ı endam eden beyefendi, eşiyle popüler bir mekanda yemek yerken, birkaç masa ötesinde de sevgilisi için yer ayarlıyor. İki kadını da aynı mekana konuşlandırıyor.
DÜĞÜN FARELERİ
Bir başka mevzu da son haftalarda yaşanıyor... Sosyetik bir düğüne davetli olmadan gelen kişiler, organizasyon şirketinin ağına takılıyor. Burada beni şaşırtan; kapıdaki isim listesinde yer almayan kişilerin, kendilerine yer bulup tüm geceyi geçirecek cesarette olması. Vay be! Bu tip mevzular, markaların lansman davetlerinde ve film galalarında sıkça oluyordu, hatta onlara davet fareleri adını takmıştık. Bunun bir versiyonu da düğün fareleri işte... Ee tabii o kaosta kimse bu durumu o kadar önemsemiyor. Yiyip içip eğlenip basıp gidiyorlar.