İstanbul'daki 'Küçük Prens' furyası devam ediyor. Bu eser, kitapçıların standlarında en önde yer alıyor. 'Küçük Prens' sergisi, Capitol Alışveriş Merkezi'nde 20 Ekim'e kadar ziyaretçilerini ağırlıyor. En önemlisi; hem izleyiciden, hem de eleştirmenlerden iyi not alan 'Küçük Prens'in filmi sinemalarda gösterimde. Eğitmenlerin en çok tavsiye ettiği eserler arasında yer alan 'Küçük Prens'le çocuklarınızı tanıştırmak için bugünlerde birçok fırsatınız var. Ünlü Fransız yazar Antoine de Saint- Exupery'in 1943'te kaleme aldığı 'Küçük Prens', dünyada en çok satan 10 kitaptan biri. Aynı zamanda kutsal kitaplar ve 'Das Kapital'den sonra en çok dile çevrilen kitap olma özelliğine de sahip. 'Küçük Prens'in bu kadar çok ilgi görmesinin nedeni; edebi ve felsefi gücü, verdiği olumlu mesajlar ve anlattığı öykünün hem yetişkinlere, hem de çocuklara seslenmesi.
ETKİLEYİCİ MESAJLAR
Aslında 'Küçük Prens', adı gibi küçük bir kitap. B612 adlı asteroidinde tek başına yaşayan kahramanımız 'Küçük Prens'in çok sevdiği bir gül var. Bu sevgi o kadar büyük ki, 'Küçük Prens'in altı gezegen arasında yolculuk yapmasına neden oluyor. Her gittiği gezegende insanoğlunun kusurlarını sembolize eden varlıklarla karşılaşıyor. Mesela kralın gezegeninde otorite sarhoşluğuna, işadamının gezegeninde ise kâr hırsına tanık oluyoruz. Bu yolculuklar sırasında da 'Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen, gerçek bir bilgesin demektir', 'Çölü güzelleştiren; bir yerlerde bir kuyu saklamasıdır', 'İnsanlar, hayal etmekten yoksundur. Onlar, sadece kendilerine söylenenleri tekrar edip dururlar' gibi etkileyici mesajlarla karşılaşıyorsunuz.
80 MİLYON DOLARA ÇEKİLDİ
Şimdiki çocuklar çok şanslı; artık okudukları birçok kitabın animasyonunu izleme fırsatı buluyorlar. Tıpkı şu sıralar gösterimde olan 'Küçük Prens' filminde olduğu gibi... 'Kung Fu Panda'dan tanıdığımız Mark Osborne'un yönetmenliğini üstlendiği, 'Ice Age', 'Tarzan', 'Up', 'Finding Nemo' gibi ünlü animasyon filmlerinin karakter tasarımcıları ve animasyon ekibinin görev aldığı film; 80 milyon dolar gibi büyük bir bütçeyle çekildi. Filmde, kitabın kendine has masalsı dünyası, günümüzün modern dünyasıyla başarılı bir şekilde harmanlanıyor. Mükemmeliyetçi, titiz bir anne ve onun direktifleri doğrultusunda çok ders çalışan bir kız çocuğunu da görüyoruz. Anne için hayattaki en büyük başarı, kızının yaşadıkları şehirdeki en prestijli koleje girmesi. Zavallı kız, robot gibi her gün sınava ve geçilmesi çok zor olan mülakata hazırlanıyor. Ta ki bir gün penceresinden içeri bir kağıt uçak girene kadar... O kağıt uçak sayesinde, yaşlı çılgın bir dedeyle tanışıyor. Ve o dede, kızın hayata bakışını değiştirecek olan 'Küçük Prens'le tanışmasını sağlıyor. Film, aynı zamanda eğitim sisteminin etkileyici bir eleştirisi. Çocukları yarış atına çeviren sınav sisteminin hayal gücünü körelttiğini savunuyor. Çocuk yetiştirmek her geçen gün daha da zorlaşıyor; artık onlara iyi bir eğitim vermek de yetmiyor. Aileler iyi bir eğitimin yanında, çocuklarının hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını da harekete geçirmek zorunda. Bu konularda büyüklerin 'Küçük Prens' filminden alacağı çok ders var. Küçükleri ise filmde hem öğretici, hem de eğlenceli bir macera bekliyor. Özetle; bu hafta sonu çocuklarınıza 'Küçük Prens' kitabı alın, vaktiniz varsa onlarla birlikte sergiye gidin. Bu efsanevi kahramanın felsefesini öğrenmenin en kestirme ve en kolay yolu ise filmini izlemek.