Gözümüz gibi sakındığımız çocukların en fazla istismar edildiği yeri söyleyeyim mi? Televizyon dizileri...
Bugüne kadar bir televizyon dizisinde yer alıp da amansız bir hastalığa yakalanmayan, şiddete, işkenceye maruz kalmayan, kaçırılıp alıkonulmayan, kaza geçirip hastanede ölüm kalım mücadelesi vermeyen bir tek çocuk hatırlıyor musunuz? Dizi tarihçemizde, öz annesi ve aşığı tarafından poşete konulup çöp konteynırına bırakılan çocuk bile gördük.
TV8'deki 'Kızım' dizisi ile aramda duygusal bir bağ kuruldu desem yalan olmaz.
Belki de 'çiçeği burnunda kız babası' olduğum içindir.
Diziye bu kadar tutulmama sebep olan faktörlerden biri de, başrol oyuncusu minik Beren Gökyıldız'ın muhteşem performansı. Beren, bana göre bu sezonun tartışmasız en iyi oyuncusu.
Gelin görün ki, bir minik kızın, hercai babasına 'babalığı' öğrettiği bu naif dizide bile çocukcağız yine amansız bir hastalık sahibi oldu. Öyle ki; doktoruna ricada bulundu:
"Babamla yeni tanıştık.
Hasta olduğumu bilmesin lütfen..." Yahu dizide işler zaten iyi gidiyordu. Sonunda nihayet güçlü, sevimli, 'çocuk gibi' bir çocuk karakteri bulup keyfini çıkartmaya başlamıştık.
Dramı bu kadar 'kanırtmaya' gerek var mıydı?
Tamam, gerçek dünyada da çocuklarımızın durumu, dizilerimizden pek farklı değil.
Ama hiç değilse 'hayal perdesinde' mutlu çocuklar görelim. Haber bültenleri zaten çocuk dramlarıyla yüklü. Bir de bacaklarımızı uzatıp keyifle iki saat geçirmek için sığındığımız dizilerde kasvetimizi katlamaya ne gerek var?
Çocuklara kıymayın efendiler; bari dizilerde şeker yiyebilsinler...