'Destan'ın on dördüncü bölümüne Batuga ve Akkız'ın, Alpagu Han ve Gök Saray'a karşı giriştiği var olma mücadelesi ve Çinli Taizu'nun şeytanın bile aklına gelmeyecek oyunu damga vurdu. Batuga ve Akkız'ın pazarlık için istedikleri şeyler, hem Ulu Ece'yi hem Taizu'yu çok sinirlendirir. Taizu, Akkız'a söylediği "Ya Çin'in iti olursunuz ya hepiniz ölürsünüz" sözünü yerine getirmeye koyulur. Bulduğu yol ise, şeytanın bile aklına gelmeyecek bir yoldur.
Sırma ve Yaman'ı teslim edip Akkız ve Batuga'nın elinden Mei Jin'i kurtaran Taizu'yu Gök Saray'da Zhao karşılar. Zhao "Ulu Ece Temur Teginle Sarı Türgiş obasına gitti Prensesim. Çiçek salgını yayılmaya başlamış" sözleri Mei Jin'i sevindirir. Türklerin zayıf düşeceği haberi Mei Jin'i sevindirirken Taizu " Onlara ya Çin'in iti olursunuz ya ölürsünüz demiştik. Madem ölmeyi seçerler, Çin sözünü tutar! diyerek Türk obalarına çiçek salgınını kendisinin getirdiğini itiraf eder. Taizu'nun, şeytanın bile aklına gelmeyecek hainliğiyle şimdi Batuga ve Akkız'ın sadece kendilerini değil, bütün Türkeli'ni kurtarmaları gerekmektedir.
Yapım ve proje tasarımı Mehmet Bozdağ'a ait; yönetmenliğini Metin Günay'ın yaptığı, senaryosunu Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem'in kaleme aldığı 'Destan'ın başrollerini Ebru Şahin, Edip Tepeli ve Selim Bayraktar üstleniyor.