Çin'de tanınmış bir oyuncu Emrah Yılmaz. 2004'te Çin'in Şangay kentinde bulunan Şangay Tiyatro Akademisi'ne giden oyuncunun o günden sonra hayatının da kariyerinin de seyri değişmiş. Yılmaz dünyaca tanınan bir oyuncu olmanın yolunun yurtdışına gitmekten geçtiğini fark etmiş. Türkiye doğumlu oyuncu henüz 23 yaşında aldığı bu karar sayesinde Hollywood yapımlarına kadar uzanan bir sürü projede yer alma şansı bulmuş. Şangay'ı hem eğitim hem de kariyer için neden seçtiğini merak ettik. Yılmaz, Şangay'a gidişinin çok da tesadüf olmadığını anlatıyor.
HOLLYWOOD ÇİN'E KAYIYOR
Kız kardeşinin yıllardır Çin'de yaşadığını belirten Yılmaz kararında bunun da etkisi olduğunu şöyle anlatıyor: "Kardeşim Çin'deki sinema ve dizi sektörünün çok büyük olduğunu anlatıyordu. Önce bir aylığına tatile gittim. Oraya gitmişken tiyatro akademisi araştırdım. Baktım ki, tiyatro akademisi çok iyi. İngilizce eğitim veriyorlar ve kadrolarında dünyanın her yerinden kariyer yapmış hocalar var. Onlarla çalışma fırsatı güzeldi. Ayrıca televizyon potansiyeli de yüksekti. Çin sineması yurtdışına açıldığı için projelerinde çok fazla yabancı isim kullanıyor."
Yaklaşık 1.3 milyarlık nüfusa sahip Çin'in sinema sektörü son yıllarda yükselişe geçmiş durumda. Hali hazırda Jackie Chan, Zhang Ziyi Jet Li, Yun-Fat Chow gibi dünyaca ünlü oyunculara sahip. Çin'in hem nüfus potansiyeli hem de ekonomik gücü sinema ve dizi sektörünün her yıl büyümesinde etkili. Hatta Çin, Hollywood yapımlarını da kendine çeker hale gelmiş. Yılmaz da bunu teyit ediyor ve "Hollywood şu an Şangay'a kayıyor" diye konuşuyor. "Bütün filmlerde mutlaka bir Çinli oynatılıyor. Ya da Çin'in herhangi bir yerinde sahneler çekiliyor" diyen Yılmaz, Mel Gibson'ın yeni filmini de Çin'de çektiği bilgisini veriyor. Sebebi de Çin'deki izleyici potansiyeli. Çünkü Çinli bir oyuncuya yer vermek ya da bir sahnenin ya da bütün filmin Çin'de çekilmesi Çinli seyircinin gişede ilgisine daha fazla mazhar olmak demek.
DOĞAL OYUNCULUĞUYLA ROLÜ KAPTI
Yılmaz dört yıllıkk akademi eğitiminden sonra Çin'de bir buçuk yıl daha yaşamış. Okurken ve sonrasında pek çok Çin yapımında yer almış, Hollywood yapımlarında da boy göstermiş. Örneğin, Çin'in en pahalı yapımı olarak lanse edilen ve 2015 yılında vizyona giren Dragon Blade, rol aldığı yapımlardan biri. Daniel Lee'nin yönetmenliğini, senaristliğini ve yapımcılığını yaptığı Jackie Chan, John Cusack ve Adrien Brody'nin başrolü paylaştığı filmde rol alan Yılmaz, Kösem ırkının lideri 'Kroraina' karakterini canlandırmış. 1200 aday arasından bu role seçilen Yılmaz'ın seçilmesinde doğal oyunculuğu etkili olmuş. Çince de bilen Yılmaz'a dil bilmesinin Çin sinema ve dizi sektörü için ne kadar önemli olduğunu sorduğumuzda bizi şöyle yanıtlıyor:
"Tabii ki dil önemli ama yetenek ve tip daha ön planda. Dragon Blade'e rol almam da böyle oldu. Türkiye'de Böyle Bitmesin'de oynadığım bir karakteri seçmeler için göndermiştim. Gönderdiğim çalışma Türkçe idi. Dilini anlamamalarına rağmen oyunculuğu çok doğal bulmuşlar. Ve bu etkili oldu. Bir de büyük projelerde zaten Hong-Kong'lular İngilizce biliyor. Ama dizilerde Çince bilmek önemli; çünkü o tür yerel yapımlarda İngilizce bilen pek olmuyor."
GÖNLÜ TÜRKİYE'DEN YANA
Dragon Blade'teki rolü Yılmaz'ın kariyerinde önemli bir nokta. Bu filmden sonra hayatında komple bir değişiklik olduğunu dile getiren oyuncu, bilinirliğinin çok arttığını anlatıyor: "Şangay'da billboardlar'da insanlar filmin afişini görüyor. Fragman yayınlanıyor, filmi izliyorlar. Çin'de bir yabancının tanınması, özellikle de orada yaşarken bunun olması çok güzel. Kariyer anlamında mesela görüştüğüm projelerde ona göre bütçeler konuşuluyor, projeler ona göre seçiliyor artık. Dragon Blade'in yönetmeni beni son çalıştığım projeye de öneren kişi oldu. Bunlar oldukça önemli." Yılmaz, Çin'de tanınan bir oyuncu olsa da artık ülkesinde bir şeyler yapmak istediğini söylüyor: "İki tane Hong Kong filmi var. Değerlendirmemi bekleyen farklı projeler var ama gönlüm ülkemde bir şeyler yapmaktan yana." Ne kadar güzel projelerde yer alsa da ister istemez yurtdışında yaşamanın vermiş olduğu bir yalnızlık olduğunu vurguluyor. "Bir şey de yapsanız çok tatmin etmiyor, oralı değilim sonuçta" diye anlatıyor bu durumu.
MADDİYAT DEĞİL MANEVİYAT
Aslında bir oyuncu için Çin'in şartlarının daha iyi olduğunu belirten Yılmaz, sebep olarak da Çin'de her şeyin daha kurallı olmasını gösteriyor: "Mesela ücretinizi zamanında alıyorsunuz. Dizinin bölümü ister yayınlansın ister yayınlanmasın, sete girdiğiniz sürece ücretinizi alırsınız. Hatta beklemezsiniz bile. O gün o sahnede yer aldıysanız hemen ücretini alıyorsunuz. Her oyuncuya 8 saatten sonra kaşesinin yüzde 20 fazlası ödenir." Türkiye'de sektördeki uzun çalışma saatlerini, parasını alamayan oyucuları ve set işçilerini hatırlattığımızda ise cevabı yine benzer oluyor:
"Biliyorum ama artık ülkemdeki projelerde yer almak istiyorum. Maddiyat değil, maneviyat ön planda şu an benim için." Proje oldukça Çin'e gidip geleceğini yani bir ayağının hep orada olacağını belirtiyor. Çin'de tanınan bir oyuncu olarak Türkiye'ye dönen Yılmaz'ın Çin'e kıyasla buradaki tanınırlığı düşük. Bunun kendisinde değişik duygular yarattığını söyleyen oyuncu, "Burada çoğu kişi ne yaptığımı bilmiyor. Orada yer aldığım projelerden, Hollywood yapımlarından bahsedince de çok şaşırıyorlar. Orada tanınmış bir isimken burada daha farklı tabii" diye konuşuyor. Ancak Yılmaz, Türkiye'de de güzel projelerde yer almaya hazır. Şimdiden bazı görüşmelere başlamış bile. Yakın bir zamanda kendisini bir dizi ya da sinema projesinde görmemiz oldukça olası.
ÇAĞAN IRMAK, ZEKİ DEMİRKUBUZ…
Türkiye'de bir şeyler yapmak isteyen Yılmaz'ın gönlünden ve aklından neler geçiyor? Türkiye'ye döndükten sonra Ezgi Karagöz ile çalışmaya başladığını belirten Yılmaz, şu anda proje değerlendirme aşamasında olduğunu anlatıyor. Elbette sinemada rol almak istiyor. Bu noktada Türkiye dizi sektörünün ne kadar başarılı olduğunu da şu sözlerle ifade ediyor: "Özellikle son beş yıldır Türkiye'de çok güzel kaliteli diziler üretiliyor. Dünyaya satılan işler yapılıyor." Bu nedenle dizi projelerine de açık.
Yılmaz her ne kadar yıllardır Türkiye'den uzak olsa da ülkesindeki işleri yakından takip etmiş. Beğendiği dizi projelerini saymasını istediğimizde ağzından ilk dökülenler Leyla ile Mecnun, Behzat Ç. Ve Ezel oluyor. Son dönem yapımlarından Diriliş Ertuğrul'u beğendini de sözlerine ekliyor. Elbette her oyuncunun sevdiği ve çalışmak istediği yönetmenler vardır. Yılmaz'a da Türkiye'de kimlerle çalışmak istediğini sorduğumuzda Çağan Irmak ve Zeki Demirkubuz isimlerini sayıyor. Bu isimlere dizilerini ve filmlerini çok beğendiği Gülse Birsel ile yazar ve yönetmen olarak takip ettiği Burak Aksak'ı da ekliyor.