Cihangir'de yaşayan yönetmen Kutluğ Ataman, komşusu Dr. Haydar Dümen'in horozlarından rahatsız olup dava açtı. Sabah'tan Ali Oktay'ın haberine göre Ataman, karşı binada oturan Dümen ile eşinin evinin bahçesinde büyük bir kümeste horoz, kaz ve karga beslediğini belirterek hem suç duyurusunda bulundu, hem de 100 bin liralık tazminat davası açtı. Üç defa Zabıta Müdürlüğü'ne şikayette bulunan Ataman, davanın dilekçesinde şu iddialarda bulundu: "Şehrin orta yerinde, binlerce insanın yaşam alanının içinde yasak olmasına rağmen Dümen çifti, her geçen gün hayvanların sayısını artırdı.
Hayvanların uygunsuz saatlerde ötmeleri nedeniyle geceler boyu uykusuz kaldım. Evimde huzurlu yaşayamayıp yüksek konsantrasyon gerektiren mesleğimi de icra edemedim.
Bunun yanı sıra hayvanların kokusu, hayatımı çileden çıkardı. Pencereyi veya balkonu açtığımda sadece gürültü değil, dayanılmaz kokuyla karşılaştım.
Yaşadığım uyku bozukluğu nedeniyle tedavi olmak zorunda kaldım."
Davada ayrıca Ataman, kanatlı hayvanlardan kuş gribi gibi hastalıklar bulaşabileceğini de belirtmiş. Evde, bahçede hayvan beslenmek bazen komşular arasında kriz yaratabiliyor ama 100 bin lira tazminat istenmesi, kuş gribi riskini öne sürmesi vs. ile sanki Ataman krizi abartmışa benziyor. Tabii yaşamadan da bilmeyiz. Bu arada Dümen, kısa süre sonra horozları Selimpaşa'ya göndereceğini açıklamış.
TEST EDİLMELİ
Benim asıl şaşırdığım; üç-beş horozun Ataman gibi filmlerinde yer yer doğal güzellikleri kullanan bir entelektüeli dehşete düşürmesi. Ataman hayvanların kokusuna, sesine vs. her şeyine itiraz ediyor. Nerede kaldı Ataman'ın çevreciliği, doğa sevgisi? En küçük çevre ve hayvan katliamında sosyal medyayı ayağa kaldıran Cihangir elitlerinin çevreciliği ve hayvan sevgisinin de belki test edilmesi gerekiyor.
Fena mı, beton yığınları arasında horoz, kaz, kuş sesi duymak yahu. Vallahi Ataman bundan sonra filmlerinde doğa betimlemeleri, sembolleri, hayvanları falan hiç kullanmasın; yarattığı pastoral ortamları açtığı bu davadan sonra hiç samimi bulmam.