Meryem Uzerli'yi, Türkiye'deki dizi sektörüne egemen olan insanlık dışı çalışma koşullarına başkaldırdığı için bu sütunlarda samimiyetle kutlamıştım. Daha sonra takındığı tavır ise daha çok takdirimi kazandı.
Bebeğin babası Can Ateş, evladını kabul etmeyince, Meryem hayatın tüm güçlüklerini tek başına göğüslemek zorunda kaldı.
HÜRREM'DEN GÜÇLÜ
Meryem, en doğrusunu yapıp gözlerden uzakta inzivaya çekildi.
Babasız bir bebek dünyaya getirmenin hukuki ve ahlaki zorluklarını sineye çekti. Ama annelik sorumluluğundan da taviz vermedi.
En az Muhteşem Yüzyıl'da canlandırdığı Hürrem Sultan karakteri kadar güçlü kalmayı başardı. Bu dünya üzerinde pek az kadın; kariyerinin en parlak günlerinde, ülkesinin en sevilen dizisinden ayrılıp bilinmeyen bir maceraya atılmaya cesaret edebilir.
Bu dünya üzerinde pek az kadın; hem terk edilmenin acısını, hem bir canlıya hayat vermenin mutluluğunu bu kadar 'dengeli' yaşayabilir...
Ve bu dünya üzerinde pek az kadın; hem bunca kalabalığı, hem bu kadar derin bir yalnızlığı omuzlayabilir.
Bana göre Meryem Uzerli bugüne kadar kendisine biçilen en önemli rolün altından başarıyla kalkmış, ödülünü havaya kaldırmıştır.
Bundan sonra ona verilecek tüm dizi rolleri 'vızıltı' gelir...