Bayram tatilinde ne yapacağım diye düşünenler için hem huzur, hem de eğlencenin bir arada olduğu Çeşme'nin yeni yerlerini ziyaret ettim. Keşfetmenizi bekleyen mekanlar, dinlenmesi gereken hikayeler, antika keşifleri ve rahatlık... Tatil dönüşü kendinizi külkedisi gibi hissedebilirsiniz ancak Çeşme şimdilik tüm tatil beklentilerinizi karşılamak için tatilcileri bekliyor.
Mutluluk veren mekan Momo
Çeşme'de mutluluk veren bir mekanla tanışmak isterseniz, Hacımemiş'te bulunan ve sezonun en çok konuşulacak mekanlarından olan 'Momo'ya uğramanızı öneririm. İçeride sizi muhteşem bir ekip,muhteşem yemekler ve muhteşem bir hikaye bekliyor. Fantastik çocuk kitapları yazarı Michael Ende'nin 'Momo' isimli kitabını size mekana gelir gelmez hediye ediyorlar. 'Momo', mutluluğu arayan çocuğun tuhaf öyküsü. Öyküyü okurken insanların sevgi, dostluk ve arkadaşlık gibi değerlerden nasıl yoksun kaldığı masalsı bir üslupla anlatılıyor. Kitabın kahramanı 'Momo' zaman çok kıymetli olduğu için mutlu olmamız gerektiğini hatırlatıyor. Mekan, bu hikayeden etkilenen Burak Beşer'in Hacımemiş'te görüp etkilendiği bir dükkanı satın almasıyla açılmış. Amatör bir ekip diyenler olmuş Momo için ama bence bu mekan profesyonel ekiplerin açtığı ve sezon sonu hüsrana uğrayan mekanlara örnek olacak işler başaracak, demedi demeyin.
Çeşme'de eşsiz bir aile oteli
Çeşme'de bu sene kapılarını açan Ilıca Villa Kore Otel'de aile sıcaklığını hissedeceksiniz.
Ayrıca bu otel hakkında dinleyeceğiniz onlarca hikaye var.
Bugüne kadar evlerinde kalabalık arkadaş gruplarını ağırlayan Ertenü Ailesi bu durumu profesyonel bir işe dönüştürmek isteyerek evlerini otele çevirme kararı almışlar.
Sanatsal otelin en güzel yanı, deniz kenarına güneşlenmeye indiğinizde, anneannenin tatlı uyarılarıyla karşılaşmanız;
"Mayonuz ıslak gezmeyin, yemeğinizi yediniz mi?" gibi sorular soruyor. Ayrıca tatlı anneanneleri magazin dünyasında ne olup bitiyor, her şeyi biliyor; bilmem kim neden ayrıldı diyerek anlatmaya başlıyor.
Otelin sahibi Ertenü Ailesi İtalyan ailesi gibi. Otelle ilgili her şeyle en büyük kızları Ayşen Ertenü ve torun Onur Coşkun ilgileniyor.
İlgilenme konusuysa şöyle: Mesela akşam oluyor, "Bu saat oldu yemek yemediniz mi? diye restorandan Bahar Güngör Torcu geliyor. Hemen mücverler, Ege otlarından yapılmış muhteşem ev yemekleri hazırlatıyor. Gece havuza giriyorsunuz,"Üşüyeceksin diye havlusuyla sarmalayan otel müdürü Ece geliyor. Sabah oluyor "Dün erken yatmadınız, yorgunsunuzdur" diye düşünen Green Spa'nın sahibi Dilek Eren Özben geliyor. Güneşlenirken masaj yaptırayım size diyor ve bir anda kendinizi dalga sesleri eşliğinde hem güneşlenip, hem masaj yaptırırken buluyorsunuz.
Her şeyden öte Ayşen Ertenü diye bir gerçek var bu otelde; mutlaka hikayelerini dinlemeniz gerekiyor.
Alaçatı'nın Göz'ü ve İkimize Benzer şarkısı
göz Lounge Alaçatı'nın en rahat mekanlarından biri. İçeride herkes kendi halinde dilediğince eğleniyor. Bu yazın favori şarkılarından biri olacak olan Mert Davran'ın 'İkimize Benzer' şarkısı arka arkaya çalıyor. Şarkının sözlerinde 'Bir ara uğra bari öldün mü? Haberimi alsan da gelsen' diyor. Bayram tatilinde Çeşme'de bulunacak olan eski aşkınızı 'İkimize Benzer' dinlerken belki Göz'de bulabilirsiniz, ne dersiniz?
Kaplıcaseverlere Helen Aqua
Erythria antik kentinin kaplıcalarının bulunduğu Şifne koyunda iki ayrı sıcak su havuzuyla Helen Aqua yer alıyor. İşletme, Redd grubundan tanıdığımız Doğan Duru'nun. Hemen soruyorum, "Redd konseri olacak mı burada?" diye ama malesef üzücü bir yanıt alıyorum. Ancak mutlu haber veriyor ve yaz boyunca birçok yerli DJ'in yanı sıra Bonar Bradley, Rampue, Moullinex gibi usta isimlerin de sahne alacağını söylüyor. Yani yaz boyunca burada, antik çağlarda geçen sürreal bir rüya görürken en iyi müzik eşliğinde eğlenmeye hazır olun. Yemeklerse Şef Cihan Arıcan'a emanet. Muhteşem soslar var mutlaka deneyin.
Bergüzar Korel tabakları
Hacımemiş'e gelmişken, özellikle antika meraklısıysanız çok şanslısınız çünkü burada muhteşem antikacılar var. Bir sürahi arayışında en büyük dükkanlardan biri olan Evvel Zaman İçinde'ye giriyorum, sürahi için girip tabaklara yöneliyorum ve öğreniyorum ki o tabaklar Bergüzar Korel tasarımı tabaklarmış. Eski kristal ayaklı tabaklar kurabiye koymak için muhteşem. Tabaklara yönelince sürahiye ilgim azalıyor ve kararsız bir şekilde almadan çıkıyorum. Rüyama girmeden ikisini de en yakın zamanda gidip almalıyım.