Cübbeli Ahmet Hoca'yı yakından takip ettiğim söylenemez. Ama kanallar arasında ne zaman dolaşsam,
Flash TV'de onu gördüğümde duraksıyorum. Çünkü çok farklı bir konuşma üslubu var. İnsanı
'Ne diyecek acaba?' diye meraklandırıyor.
İşte bir televizyon şahsiyeti için en önemli meziyet:
Merak uyandırmak...
Yine öyle bir anımda,
Cübbeli'ye kulak kabarttım ve dinlediğim öyküye bayıldım.
Ulemadan biri, 6 ciltlik fıkıh kaleme aldıktan sonra vefat etmiş. Birkaç gece sonra bir müminin rüyasına girmiş. Mümin;
"Eminim cennettesindir hocam" demiş,
"Öyle ya, 6 ciltlik eser yarattın, geride Allah için ilim bıraktın..."
Ulema,
"Evet, şükürler olsun ki Allah mağfiretini benden esirgemedi, beni cennetine kabul etti. Ama 6 ciltlik İslam eseri yazdığım için değil, başka sebepten. Bir gün kalemimi mürekkep hokkasına daldırıp tam yazacaktım ki, kalemimin ucuna bir sinek kondu ve mürekkebin suyunu içmeye başladı. Ben de onun suya kanmasını bekleyip bir müddet yazı yazmadım. İşte Allah beni o nedenle cennetine kabul etti..."
Kıssadan hisse: Cennetin anahtarının neye karşılık geldiğini bir tek
Allah bilir.
O nedenle en küçük iyiliği bile etrafınızdan esirgemeyin. Unutmayın ki iyi bir
Müslüman olmanın yolu önce iyi bir insan olmaktan geçer.