İş kadını ve cemiyet hayatının ünlü ismi Derin Mermerci, GÜNAYDIN'a konuştu. Pandemi sürecinde en önemli şeyin sağlık olduğunu söyleyen Mermerci, "Türkiye sağlıkta çok iyi, tedavide, hızlı müdahalede, yetkinlikte dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden birine sahibiz" dedi.
■
Kendinize özgü stilinizle çok beğenilen bir isimsiniz. Yakın zamanda da yeni bir koleksiyona imza attınız.. Başkasını taklit etmeyen, cool bir tarz oluşturmaya çalıştım. DM X Boyner koleksiyonu hem rahat, hem şık, hem de fiyat olarak uygun parçalardan oluşuyor. Ben çok rahatlıkla kullanıyorum. Kendimin giymeyeceği hiçbir şeyi koleksiyona koymadım. İçinde bulunduğumuz sadeleşmiş dünyamızın tüm ihtiyaçlarını tek başına bile karşılayacak bir koleksiyon oldu.
ANNEMDEN ÇEKİNİRDİK
■
Sert bir anne (Ender Mermerci) tarafından büyütülmek sizi nasıl etkiledi?
Evet, annem çok sert ve
disiplinli bir kadındı. Biz
çok çekinirdik. Yeri geldiğinde
bize öyle bir bakış atar
ki, hepimiz hizaya girerdik.
Hiçbir zaman kız arkadaşımızda
yatılı kalamadık ama
arkadaşlarımızın bizde kalması
serbestti. Bu tip kurallarla
büyüdük. Ama 40 yaşında
3 kız çocuğuyla dul kalmış
bir kadın olarak normal bir
durum bu. Bu kadar genç yaşta
dul kalan bir kadının gelecekle
ilgili korkularla başa çıkma
yöntemi buydu. Bakmayın
şimdi yumuşadı ama iyi ki de
böyle olmuş. Annemizin sayesinde
Tansa da, Yosun da, ben
de ayağı yere basan haddini
bilen, güçlü kadınlar olduk.
■
Küçüklüğünüzden beri basının takip ettiği birisiniz. Bu sizi yoruyor mu?
Gençken yormuyordu,
zaten o zamanki farkındalığımla
bunlar bana normal
geliyordu. Zaman içinde
bana ve aileme yapılan haksızlıkların
ne kadar yorucu
olduğunu anladım. Ama
bir arkadaşımın çok güzel
bir lafı vardır: "Ya iyi haberlere
de sevinmeyeceksin, ya
da kötü haberlere üzülmeyeceksin.
Hele ki senin gibi
dikkat çeken bir kızsan dimdik
dur ve yoluna bak." Kendini
bildikten sonra, doğru
yolda olduğunun farkındaysan
bunların çok da öneminin
olmadığını görüyorsun.
Ama tabii bu olgunluğa da
erişmek zaman alıyor.
■
Çocuklarına çifte vatandaşlık almak için yurtdışına giden çok aile var. Ablanız Amerika'da yaşıyor. Sizin böyle bir imkanınız varken burada doğum yaptınız, öyle değil mi?
Ben vatan sevgisiyle
büyüdüm. Çocuklarıma
da bunu aşılıyorum. Burası
bizim ülkemiz, başka Türkiye
yok. Ben dünyanın birçok
yerini gördüm. Ülkemden
başka bir yerde yaşamayı
hayal dahi edemem. Yabancı
bir ülkede yaşamanın yanı sıra
ülkemizi keşfetmeden, tarihini
öğrenmeden, güzelliklerini
görmeden yurt dışına seyahate
gidenleri bile anlamıyorum.
Önce ülkendeki güzellikleri
görürsün, sonra dünyayı
gezersin. Yosun'un eşi Olivier
yabancı, geçen sene 4 günlüğüne
gittikleri Kapadokya
seyahatini 10 günde tamamladılar.
Olivier hâlâ Kapadokya'nın
büyüsünü anlatıyor.
Sorunuza dönecek olursam;
evet kızlarım burada, İstanbul'da
doğdu. Kızlarımı yurt
dışında doğurmayı hiç düşünmedim.
Bırakın yurt dışında
doğum yapmayı, kızlarımın
üniversiteyi bile burada okumalarını
istiyorum. Türkiye'de
eğitim görsünler, ülkelerine
katkı sağlasınlar. Adam olacak
çocuk zaten her
yerde adam
oluyor.
KENDİMİ CEMİYETTEN GÖRÜYORUM AMA SOSYETE DEĞİLİM
■
Sizin için 'sosyetik' algısı var. Bunun için neler söylemek istersiniz?
Sosyete İngilizce'de cemiyet demek. Ama
bizdeki sosyete algısı cemiyete karşılık gelmiyor.
Ben kendimi cemiyetten görüyorum
ama sosyete değilim. Zaten sosyete denilen
o gruba dahil olmak da istemiyorum. Sahte
ve hesaplı yaşayan insanlardan uzak duruyorum.
İyilik perisi gibi ortada dolaşıp kapalı
kapılar ardında çok farklı hayatlar yaşayan
insanlara tahammülüm yok. Ben zamanında
iyilik yaptığım insanlardan bile zarar
gördüm. İnsanların ne kadar nankör olabileceklerini
öğrendim. Bu sebeple artık çok
az insanı evime ve hayatıma sokuyorum. Bu
durumdan da çok mutluyum.
ARTIK LÜKS MARKALARA O KADAR PARA VERMİYORUM
■
"Giymediğim hiçbir şeyi koleksiyonuma koymadım" dediniz ama sizin için 'sadece lüks markalardan giyinir' gibi bir algı var...
Uzun zamandır tek tük alışveriş
yapıyorum. Lüks segmentteki markalara
karşı değilim ama artık o paraları
vermek istemiyorum. Bunlar, bu
zamanda insanların aylarca geçindiği
büyük paralar... Kızlardan sonra önceliklerim
değişti. Hele kendi paramı
kazanmaya başlayınca, para kazanmanın
ne kadar zor olduğunu gördüm.
Dolayısıyla artık çok daha dikkatli harcıyorum.
Kızlarıma da laf aralarında
sıkça çalışmanın, üretmenin ne kadar
önemli olduğunu vurguluyorum. Kendi
emeğiyle para kazanmanın önemini
anlatıyorum. Babam dönemin en çok
kazanan işadamlarından biriydi ama
çok tutumluydu. Sadece eğitim konusunda
sınırsız bir olanak sundu bize.
Onun dışında, şımartılmadan, makul
imkanlarla büyüdük.
KENDİMİ ELEŞTİRDİĞİM TEK KONU GERÇEK KÜRK GİYMEM
■
Hayvan haklarını savunan bir isimsiniz ama size en çok gerçek kürk kullandığınız için eleştiriler yapılıyor. Ne demek istersiniz? Evet gerçek kürk giydim, maalesef bununla
da övünemeyeceğim. Hatta kendimi çok sert
eleştirdiğim tek ve yegane iki yüzlülüğüm
budur. Yalnız burada bir şeyi de söylemek istiyorum;
keşke herkesin hayvan sevgisi en az
benimki kadar gerçek olsa. Ve yine keşke herkes
benim yaptığım yardımları yapıyor olsa...
O zaman bu hayvanlar çok daha iyi ve sağlıklı
koşullarda yaşardı. Her gün hayvanlara yapılan
korkunç işkence haberlerini okumazdık. Birisi
geçen gün giydiğim bir deri botu eleştirmiş. Bu
tip yorumlar gerçekten komik ve saçma. Ama o
insanları da anlıyorum. Hayatları boyunca, tanımadıkları
insanları eleştirmiş, kendi hayatlarını
kayda değer görmeyip başkaları üstünden var
olmaya çalışan yalnız ve mutsuz insanlar...
UYANDIĞIM HER GÜNE ŞÜKREDEREK BAŞLIYORUM
■
Anneniz Ender Mermerci'nin çok inançlı bir kadın olduğunu biliyoruz. Siz kendinizi nasıl değerlendirirsiniz?
Evet, annem söylediğiniz gibi çok inançlı bir kadındır. Hatta bana da
hep bu konuda el vermiştir. Hepimiz, arkadaşlarımız da dahil olmak
üzere onun duaları üzerimizde büyüdük. Allah annemden razı olsun.
Hâlâ birçok arkadaşımız annemi arayıp "Endom bugün kızım sınava
giriyor, bir okusana" der. Ben de annem gibi duanın gücüne çok
inanan biriyim. Böylece kendimi ve çocuklarımı tüm kötülüklerden
koruduğuma inanıyorum. Yanımdan Kur'an'ı hiç eksik etmem.
Eminim kızlarım da benim annemden aldığım gibi benden
el alacaklar.
■
Siz kendi motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz?
Ben her günüme şükrederek başlıyorum. Aileme,
sağlığımıza, sevdiklerimize, tüm canlılara, doğaya...
Bir de haftada iki gün yoga ve sonrasında uzunca
bir meditasyon yapıyorum. Herkese
kendisiyle barışık olup hayata gönül
gözüyle bakmayı tavsiye
ederim.
AŞKTAN ÇOK HESAPSIZ SEVGİYE İNANİYORUM
■
Bir daha evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Evliliği denedim bir kere, iki tane
dünya güzeli evladım oldu. Büyük
konuşmayı sevmiyorum ama bir daha
evlenmeyi düşünmüyorum. Aşk
çok kutsal bir şey ama ben aşktan
çok dostluğa, karşılıksız ve hesapsız
sevgiye inanıyorum. Cem'le (Aydın)
ayrılmamız dostluğumuza zarar gelmesin
diye oldu. Kızlarımın müthiş
bir babaları var. Hem kızlarım, hem
ben bu konuda çok şanslıyız. Ama
şunu da söyleyeyim; evliliklerini
büyük aşkla devam ettiren insanlara
büyük saygı duyuyorum.
DÜNYANIN EN İYİ SAĞLIK SİSTEMLERİNDEN BİRİNE SAHİBİZ
■
Dünyada büyük bir salgın var. İçinden geçtiğimiz dönemle ilgili neler söylemek istersiniz?
Öncelikle bu süreci ülkemde,
ailemle birlikte sağlıklı bir şekilde
geçirdiğim için şükrediyorum. Mart
başındaki dünyayla bugünkü dünyanın
bile ne kadar farklı olduğunu
görüyorum. Her şeyin hızla değiştiği
zamanların tanığıyız şu anda. Bu
süreçte de gördük ki, en önemli şey
sağlık ve biz bu konuda gerçekten
çok iyiyiz. Yatıp kalkıp sağlıkçılarımıza
dua edelim. Tedavide, hızlı müdahalede,
yetkinlikte dünyanın en iyi
sağlık sistemlerinden birine sahibiz.
Gece-gündüz demeden ailelerini bile
ikinci plana atarak bizler için çalışıyorlar.
Allah hepsinden razı olsun,
yardımcıları olsun. Umuyorum dünyamız
bu zorlu süreçten bir an önce
kurtulur. Ve yine umarım hepimiz bu
süreçten her anlamda ders alıp akıllanmış
olarak çıkarız.