Son yıllarda gülme umuduyla gittiğim filmlerden, kasvet yüküm iki katına çıkarak ayrılır oldum.
Üzülüyorum, çünkü Nasreddin Hoca'nın torunları olmakla övündüğümüz milletimize gülsün diye bunlar sunulamaz, sunulmamalı...
Cem Yılmaz, 'Deli Aşk' filminin prodüktörü. Aynı zamanda marketing çalışmasına yarayacak şekilde 'konuk' oyuncusu. Genç komedyen Emrah Kaman'a verdiği desteği takdir etmemek olmaz. Ama acaba doğru alana mı yatırım yapmış, işte orası biraz tartışılır. Bir kere Emrah, fena halde Ahmet Kural'ı çağrıştırıyor. Filmdeki esprileri belki bir mizah dergisinde okusanız, gülebilirsiniz. Ama iş 'sinemaya' gelince, ı-ıh, çalışmıyor.
Tabii ki böylesine 'lay lay lom' bir filmden sosyal mesaj damıtacak filan değilim. Gelgelelim, Cem Yılmaz'ın canlandırdığı paragöz, ayyaş, sorumsuz psikiyatr tiplemesi, hayli tepki alacak cinsten. (Ben filmi Tıp Bayramı'nın kutlandığı gün izledim) Zaten memlekette 'Ben deli doktoruna gidecek adam mıyım kardeşim!' görüşü hakimken, Cem de gidip üzerine tüy dikmiş! Filmde izlenmeye değer tek performans ise Zafer Algöz'ünki. Tabii tanıyabilirseniz...
Hayatta hiçbir film için 'Sakın gitmeyin' diye yazmadım, yine yazmayacağım. Sorumluluk tamamen sizin!