Çikolata ve seks... İkisi birlikte bu aralar acayip satıyor.
Müsebbibi de reklamcılar.
Acaba ben mi çok fesadım? Yok yahu, vallahi değilim. Ekrandaki neredeyse tüm çikolata reklamlarının 'pornografik' ögeler taşıdığını herhalde sadece ben düşünüyor olamam. Eğer öyleyse, yarın hemen bir psikiyatra görüneceğim...
Efendim, 'çikolata eşittir haz' formülünden hareket eden reklamcılar, her çikolatalı ürünü adeta seks shop'larda satılan bir 'fantezi aleti' gibi pazarlıyorlar.
Kadınlar sanki çikolatayı ısırmıyorlar da... Tövbe, tövbe!..
Her şey 'Sıcak kumlardan, serin sulara' sloganıyla başladı ve giderek işin çivisi çıktı. Cümle hatun, "Öyle böyle değil, anlatılmaz" dedikleri 'büyük boy' çikolata ile adeta sevişmeye başladı.
Reklamcılar, ünlüleri de tuzaklarına(!) düşürmeyi becerdiler. Demet Evgar'ın browniyi ısırışı, uzunca bir dönem ergenlerin rüyalarını süsledi.
Koca Adnan Bey (Selçuk Yöntem) bile bitter çikolata ile Bihter'i (Beren Saat) özdeşleştirip Bihter'in, pardon bitter'in nasıl usulünce yenileceğini öğretti ekranlardan...
RTÜK bu reklamları gece yarısından sonra artı 18 logosuyla yayınlatsa, yeridir!
ISIRDIKÇA BİTMİYOR!
Şimdilerde ise hatunların elinde 'yedikçe bitmeyen, küçülmeyen' bir çikolata var. 'Bitmeyen haz' diye sloganlaştırılmış... Ha, bir de çikolatalı dondurma satan bir velet var. Günlerdir mahallenin dilberine göz koymuş, sürekli peşinden seyirtiyor...
Çikolatalı dondurmanın çubuğundan bedava çıktıkça, ablam mahallenin junior bitirimlerinin tezgahına geri dönüyor. Bizimkiler az daha büyüsün, yenge 'bedava çubuğa' kurban gidecek vallahi...
Aha da buyurun size örtülü pornografinin alası! Yok, yok... Ben gideyim en iyisi şu psikiyatra...