Öyle başarılı kadın sanatçılarımız var ki... Ayşe Erkmen'ler, Celile Hikmet'ler, Mihri Müşfik'ler, Aliye Berger'ler, Fahrelnissa Zeid'ler ve daha nicesi tarihimize övgüyle bahsedilen birçok eser bıraktı. Hepsi için tek tek kitap yapılsa az bile kalır; öyle sanatta devrim yapmış, dönüştürücü, başarılı kadınlardan bahsediyorum. Gelin görün ki Akbank Sanat'ın yeni yıl armağanı olarak İtalya'da bin 500 adet Türkçe, 500 adet İngilizce bastırıp dağıttığı hacimli 'Büyük Kadın Sanatçılar' kitabı, içinde hiç Türk kadın sanatçı bulunmadığı için sanat dünyasında büyük tepki çekti. Haklı bir tepki.
KADINA VERİLEN ÖNEM BU MU?
500 yıllık bir tarihi süreç içinden seçilmiş 400'den fazla kadın sanatçının yer aldığı kitapta nasıl olurda tek bir kadın sanatçı yer almaz? Kitap, İngiltere'de 6 kişilik bir ekip tarafından hazırlanmış, sanatçılar hakkındaki yazıları 23 sanat eleştirmeni yazmış. Her sanatçının kendisine ayrılan sayfada bir yapıtı ile yer aldığı ve hakkında bilgi verildiği kitabın çevirmeni ve yayın danışmanı ise Hasan Bülent Kahraman.
Burada herkesin ilk etapta tepki gösterdiği kişi Hasan Bülent Kahraman oldu, 'Sen bir Türk olarak nasıl olur da bir kadın sanatçımızı koymazsın?' diye sordular ancak Akbank Sanat, proje sahibi olarak 'Türk kadın sanatçımız niye yok?' demedi. Asıl sorulması gereken soru; 'Akbank Sanat'ın kadına verdiği önem bu mu?' olmalı. Kahraman, yazdığı önsözde sanatçıların seçilme kriterlerini şöyle anlatıyor: 'Sanat tarihi içinde adı anılan tüm sanatçılar erkek ve çok büyük kısmı figüratif bir tuval resmi etrafında çalışırken, kadın sanatçılar buna arkalarını dönmekle kalmamış, mekânı, tekniği, malzemeyi çok daha farklı yöntemlerle birleştirerek yerleşik kurumları, kimlikleri, koşulları ve kuramları sorgulayan derinlikli yapıtlar üretmişler. Ve tam da bu nedenle sanat dünyasından dışlanmış, geriye itilmişler. Büyük sanatçı unvanı sadece erkek sanatçılara verilmiş. Bu kitapta ise 'Unutturulmuş Kadınlar' yer almakta, çünkü onlar aynı zamanda sadece sanatçı değil, dönüştürücüdür.'
Suriye'de yaşananlar bu belgeselde
Yunus Emre Enstitüsü, Suriye'deki savaş sonrası yaşanmışlıkları konu alan bir belgesel hazırladı. Bölgede yaşayan insanların zorlu hayat şartlarını anlatan 'Azez: Umudun Adı' adlı belgeselde yerel halk ile yapılan röportajlar izleyiciyi derinden etkiyecek nitelikte.
Türkiye'nin kültürel diplomasi alanında başat kurumu olan ve kuruluşundan bu yana tüm dünyada binlerce insana Türkçe öğreten ve sevdiren Yunus Emre Enstitüsü, savaşın izlerini silmek ve insan sevgisini yaşatmak gayretiyle Suriye'de faaliyetlerine geçtiğimiz Eylül ayında başladı. Enstitünün dünya genelindeki 60'ıncı kültür merkezi olan Azez Yunus Emre Enstitüsü, Türkçe öğretiminin yanı sıra çeşitli kültür-sanat faaliyetleri de hayata geçirmeye başladı. Azez'deki Yunus Emre Enstitüsü'nden, Vatan Hastanesi'nden ve kentteki eski ve güncel durumu anlatan görüntülerden derlenen 'Azez: Umudun Adı'nı, Yunus Emre Enstitüsü Dijital Kültür Merkezi'nin YouTube hesabından izleyebilirsiniz.
Cannes Film Festivali ertelenebilir
France24'e göre, Cannes Film Festivali yetkilileri, prestijli etkinliğin 2021 baskısı hakkında ne yapacaklarına karar verirken, birçok seçeneği değerlendirdiklerini söylediler. Bunların en yenisi, tarihi Mayıs ortasından Haziran ayı sonlarına, hatta Temmuz başına kadar itme olasılığını da içeriyor. Bununla birlikte, organizatörler hayranlara etkinliğin 2021'de kesinlikle gerçekleşeceğine dair güvence veriyor.
Covid, dünya çapındaki ölümcül yürüyüşüne başladığında, Cannes Film Festivali'ndeki organizatörler meydan okuyormuş gibi göründü ve film endüstrisi talep ettiği için etkinliğin gerçekleşeceğini vâdettiler. Tabii ki olmadı ve bahar şenliği iptal edildi. 2021'e gelindiğinde organizatörler, vakalar artmaya devam ettiğinden, takvimde alternatif tarihler olduğunu söylediler. Şimdi, bu ihtimal giderek daha çok gerçekliğe dönüşüyor gibi görünüyor. Cannes, tarih değişikliğiyle ilgili resmi bir duyuru yapmaya hazır gibi görünmüyor. Sundance ve Berlin'in bu Covid dönemiyle nasıl başa çıktığını daha önce duymuştuk; dijital gösterimler yapacaklar. Berlin Festivali de ikiye bölüyor. Cannes organizatörleri, yılın başında durumu değerlendireceklerini ve ardından bir karar vereceklerini söylüyorlar. Ancak bu noktada, 2021 Cannes Film Festivali'nin 11 Mayıs tarihinde gerçekleşmesi pek olası görünmüyor. Öyleyse, henüz festivale katılım ve seyahat düzenlemelerinizi planlamayın.