Sağdan soldan haberler duyuyorduk; Tamer Karadağlı ile Arzu Balkan'ın barıştıklarına dair... İyi ama, dargın değildi ki onlar. Tamam, zor günlerden geçtiler; büyük sınavlar verdiler ama birbirlerine yüz çevirmediler. Çünkü arada, babasının ifadesiyle, 'Z vitamini' olan minik Zeyno vardı her şeyden önce.
Televizyon programımıza konuk olan Tamer Karadağlı'ya yayın öncesi muhabir arkadaşlar da sordu; "Arzu Hanım'la el ele İstinye Park'ta görülmüşsünüz?" diye. O da "Dargın değildik ki arkadaşlar" dedi. Peki durum nedir? Önce benim tespitlerim: Tamer Karadağlı çok değişmiş. Dinginleşmiş. Sessiz sakin bir yaşamı tercih etmiş. Böyle olunca da her şeyi daha iyi görmeye başlamış. Hatalarıyla yüzleşmiş, kendisiyle barışmış. Bakın neler anlattı:
İLİŞKİNİN BİTİMİ
"İnsanın kumaşının kalitesi ilişkinin bitimiyle birlikte ortaya çıkıyor. İşte bu noktada Arzu'nun kimliği çok önemli. İyi ki onunla evlendim, iyi ki ondan bir çocuğum oldu."
ANLAŞILMAZ
"Zeyno varlığıyla bütün kadınların üstüne çıktı. Kadınları hiç kimse anlayamaz. Zaten kadınlar anlaşılmak için değil, sevilmek içindir. Kim anlayabilmiş ki bugüne kadar onları... Ben Zeyno'dan sonra şunu anladım; her kadın kendi babasının Zeyno'sudur. (Burada başını yukarı doğru kaldırararak; 'özür dilerim, özür dilerim' diyor.) Farkında olmadan kadınların kalplerini kırdıysam özür dilerim."
OLGUNLAŞTIM
"İnsanlar zaman zaman bir şeylere kapılıp gidebilir. Ne yaşıyorsam sahiplenirim. Ağlayacak durumum yok. Önemli olan bundan sonrası. İnsan olgunlaşıyor. Benim için bütün bu yaşananlardan kendime neler kattığım önemli." "Arzu ile Zeyno'nun yaşadığı evde benden çok şey var. Orada kendimi yabancı hissetmem mümkün değil. Ayrıca Arzu bana kendimi kötü hissettirebileceğim bir şey yaşatmadı. Eve gidince kendimi çok rahat hissediyorum."
SAYGIM VAR
"Eğer Arzu'nun hayatında biri olursa buna saygıyla yaklaşırım. Ve iyi bir adam seçmiş olduğuna inanırım. Şu an onun hayatında kimse olmadığı için tabii ki rahatım."
ARZU'NUN YANITI:
Program sırasında Arzu'yu da telefonla yayına bağladık. O da sorunları nasıl aştıklarını bakın nasıl anlattı: "Hayatımızı Zeyno'ya göre yönlendirmemiz gerektiğine karar verdik. Zeyno sağlıklı büyüsün diye çabalarken bizim ilişkimizde de pek çok şey törpülendi ve daha olgun bir ilişkiye kavuştuk. Yaşanmışlıklar bize çok şey öğretti. Tamer her gün eve geliyor. Bu da hoşuma gidiyor. En yakın arkadaşımı görmüş gibi oluyorum... Zeyno da çok seviniyor. Onun kafasında babalar gelirler ve giderler gibi bir kavram oluştu. (gülüyor) Ben Tamer'in bir bakışından, ses tonundan neler hissettiğini anlayabiliyorum. Dolayısıyla ikimizin de çok rahat ettiği bir ortam oluşuyor. Benim de hayatta yaptığım en iyi şey Zeyno ve iyi ki de Zeyno'nun babası Tamer." İşte böyle sevgili okuyucu... Nereden nereye... Bütün yaralar sarılmış, yürekler birbiriyle barışmış. Peki yeniden evlilik olabilir mi? Bu soruyu da sorduk. Birbirlerine yürüyerek bir dakikalık mesafede oturan ve neredeyse her günü birlikte geçiren Tamer Karadağlı ile Arzu Balkan için bu soru yanıtlanması zor bir soru değil. Hatta Tamer'in ikinci bir çocuk özlemi de varmış... Dolayısıyla benim ilişkiye yönelik söylediğim 'ikinci bahar' tanımlamasından bakalım neler, ne çiçekler yeşerir! Yakında hep birlikte görebiliriz...