Burcu Esmersoy'un acı dolu itirafı, geçen haftanın en çok konuşulan olaylarından biriydi.ö Esmersoy, çocukken babasının kendisini tuvalete kilitleyerek hortumla dövdüğünü anlattı. Nerede? Uzman Psikolog Gökhan Çınar'ın Youtube kanalında...
Esmersoy'un itirafı üzerine çok şey konuşuldu, yazıldı. Ama kimse 'Hasta mahremiyetinden' söz etmedi. Şimdi diyeceksiniz ki, "Burcu Esmersoy, bu söyleşinin yayınlanacağını bile bile oraya gitti.
Ne hastası, ne mahremiyeti?" Efendim, karşınızda uzman bir psikolog varsa, sorularını 'profesyonelce' soruyorsa, siz de "Şöyle uzanın ve çocukluğunuzdan başlayarak anlatın" denilen o kırmızı kanepelerden birindeyseniz ve sesiniz titreyerek, dehşet içinde anlatıyorsanız, onun adı 'Youtube programı' değil resmen 'Seans' olur. Meslek etiği sahibi, gerçek bir psikolog ya da psikiyatr o itirafların geldiği andan itibaren yayını veya kaydı kesip büyük bir psikolojik travma yaşadığı ve bunu atlatamadığı izlenimi uyandıran Burcu'yu hemen bir 'hekim' sıfatıyla tedavi altına alır. Ayrıca doktor-hasta arasındaki konuşmaların 'mahremiyetine' saygı gereği o anlatılanlar sadece ikisi arasında kalır. Bilmem yanlış mı düşünüyorum?
O güne dek pek çok kimsenin ne isminden, ne de Youtube kanalından haberdar olduğu Psikolog Gökhan Çınar, bu vesile ile eminim hem danışan, hem de abone sayısını katlayarak artırmıştır. Bence psikolog ve psikiyatrların asıl üzerinde çalışması gereken mesele, 'izlenme, beğenilme, tık'lanma ihtirasının' insanları getirip koyduğu bu son nokta olmalı...
En hayırlı yenilgi
Yenilginin hayırlısı olur mu? Bazen olur.Yankıları halen süren Fenerbahçe- Galatasaray derbisinin sarı-lacivertliler adına hiç konuşulmayan, tartışılmayan yönünü ben yazayım istedim:
Efendim; Galatasaray, Fenerbahçe'yi deplasmanda 20 yıldır yenemiyordu. Bu istatistik, Fenerbahçe'nin Galatasaray'a karşı evinde oynadığı maçlarda büyük bir psikolojik baskı oluşturuyordu. Fenerbahçe artık her derbi maçına 'istatistiği bozmamak' adına çıkıyor, yenmeyi unutup adeta yenilmemek için oynuyordu.
Tılsım bozulduğuna göre artık Fenerbahçeli taraftar, Kadıköy'de Galatasaray'a karşı 'futbol oynayan' bir takım görebilecek.
Scooter tehlikesine önlem
Beşiktaş'ta 17 yaşında bir genç, kiraladığı elektrikli scooter ile caddede karşıdan karşıya geçerken bir otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Aynı gün haber bültenlerinde, taksicilerin scooter isyanı haberleri vardı. Bir kısmı, scooter kiralama sistemi için "Ne vergi ödüyorlar, ne plaka parası. Ama bizim ekmeğimize ortak oluyorlar" diyordu. Bir başkasının derdi güvenlikti: "Özellikle geceleri onları görmek imkansız. Kazalara neden olacaklar..." Nitekim oldu. Gencecik bir insan gece karanlığında 'görünmez' olduğu için öldü.
Cep telefonuna indirilen bir programla kiralanan scooter'lar İstanbul trafiğini rahatlatmak için alternatif olabilir. Ancak bu konuda çok şikayet var. Bazılarının farlarının yanmadığı, bazılarının frenlerinin tutmadığı söyleniyor. Acaba scooter'ın bir bölmesinde, üzerinde çip bulunan ve bu nedenle çalınması mümkün olmayan fosforlu yelekler mi bulundurulsa?
Gaf kürsüsü
Tansu Sarı yine Arka Sokaklar'ı sobe'lemiş: Arda, önce Rıza Baba'nın makam odasında bekçi Rafet ile konuşuyor. 10 saniye sonra ise diğer ekip arkadaşlarıyla birlikte hastanede görünüyor. Acaba senaristler Arda'yı Emniyet Müdürlüğü'nden hastaneye ışınladılar mı?
Zap'tiye
Hastane, okul önü demeden sürekli kornaya basanlar yüzünden İstanbul koca bir akıl hastanesine döndü. Elalemin derdi korona virüsü, bizimki korna virüsü..
Ne demiş?
"Erkek sevmeyeceksin, kadın sevmeyeceksin, insan seveceksin." (Masallardan Geriye Kalan filminden)